"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 18.04.2018 tarihli ve 2015/230 Esas, 2018/347 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 21.02.2019 tarihli ve 2018/2348 Esas, 2019/321 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
İlk Derece Mahkemesi tarafından kabul edilen ve davalı tarafça temyize konu edilen miktar 11.250,00 TL olup bu miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 04.04.2003-28.01.2015 tarihleri arasında davalı Bankada sırasıyla gişe yetkilisi, Isparta şube müdürü ve ... şube müdürü sıfatıyla çalıştığını, davacının çalıştığı süre zarfında normal mesai haricinde günlük en az 1,5 saat hatta bazen 2 saati aşan özellikle ay sonları, malî dönem sonları ile yıl sonlarında bu süreleri de geçen yıllık 270 saatin çok üstünde fazla çalışmalar yaptığını; ancak fazla çalışma ücretlerinin karşılığının ödenmediğini; ayrıca işyerinde her yıl ödenen temettü ikramiyesinden 2014 yılına ait temettü ikramiyesi tutarının müvekkiline ödenmediğini, 16 Ekim 2014- 28 Ocak 2015 tarihleri arasındaki aylara ait ücretlerinin eksik yatırıldığını ileri sürerek fazla çalışma ücreti, temettü ikramiyesi ve eksik ödenen ücret alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 04.04.2003 tarihinde davalı Bankada çalışmaya başladığını, son olarak 2015 yılında ... şube müdürü sıfatıyla çalışmaktayken teftiş kurulu başkanlığının 24.1.2014 tarihli soruşturma raporuna istinaden disiplin kurulu kararı ile davacının mevzuat dışı davranış ve eylemleri neticesinde ... sözleşmesinin 4857 sayılı ... Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 25 inci maddesinin (II) numaralı bendi gereğince haklı sebeple feshedildiğini, davacının fazla çalışma ücretine ilişkin talebinin zamanaşımına uğradığını, davalı Banka şubelerinin resmî tatillerde ve hafta sonları kapalı olduğunu, davacının fazla çalışmasının olması durumunda bordro karşılığı kendisine ödendiğini, davacının bordroya yansımamış fazla çalışma alacağının bulunmadığını, davacının bankada bulunmadığı zamanlarda da banka bilgisayarlarına dışarıdan erişim sağlayabildiğini, davacının şube müdürü olması nedeniyle de fazla çalışma alacağının mümkün olmadığını, bir çalışanın her gün 1,5-2 saat fazla çalışma yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalı Banka nezdinde başarı ikramiyesi dağıtılmakta olduğunu ve bunun dağıtılma şartlarının yönetim kurulu tarafından her yıl belirlendiğini, başarı ikramiyesinin her yıl bir önceki yılda gösterilen başarı ve performansa göre, bir yıl aralıksız çalışan ve dağıtıldığı dönemde davalı Bankada çalışmasına devam eden kişilere ödendiğini, 2014 yılı başarı ikramiyesi ödemeleri için alınan yönetim kurulu kararı bulunmadığını ve ... sözleşmesi de usulsüz eylemler neticesinde haklı nedenle feshedildiğinden başarı ikramiyesine hak kazanan bir çalışan olmadığının sabit olduğunu, bordrolarda belirtilen tüm ücret ödemelerinin çalışanların hesaplarına ödendiğini, ücretlerin eksik ödenmediğini savunarak haksız ve kötüniyetli olarak açılan davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 04.04.2003-28.01.2015 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde çalıştığı, en son brüt ücretinin 7.500,00 TL olduğu, ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı sebeple sona erdirildiği, banka kayıtlarına göre davacının talep konusu dönemdeki ücret alacaklarının ödendiği, davacının banka müdürü olması nedeniyle ve tanık beyanları uyarınca fazla çalışma ücretine hak kazandığını ispatlayamadığı, dolayısıyla davacının bakiye ücret ve fazla çalışma ücreti alacağının reddi ile temettü (başarı) ikramiyesinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesince bakiye ücret alacağı hususunda verilen kararın hatalı olduğunu, müvekkiline ait banka hesap ekstresi incelendiği zaman açıkça talep konusu döneme ilişkin ücret alacağının eksik yatırıldığının ve bordrolarda da ilgili ayların ücretlerinin eksik gösterildiğinin anlaşılacağını, şubenin çalışma saatlerinin Banka genel müdürlüğü ve yönetim kurulu tarafından belirlendiğini ve denetlendiğini, bilgisayar LOG kayıtları, tanık anlatımları ve banka açılış-kapanış saatine ilişkin kayıtlar ile fazla çalışma yapıldığı hususunun ispatlandığını, temettü ikramiyesi miktarının tespitine ilişkin gerekli araştırmaların yapılmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; ıslah sonrası ileri sürülen zamanaşımı def'i dikkate alınmaksızın karar verilmesinin hatalı olduğunu, salt davacı tanığının afaki beyanları esas alınarak varsayımsal şekilde davacının başarı primine hak kazandığı gibi hatalı bir kabul ile raporda tespit edilen tutarın hüküm altına alınmasının hatalı olduğunu, davacıya ait ücret bordrolarında tahakkuk ettirilen tüm ücretlerin her ay düzenli olarak davacının hesabına yatırıldığını, yapılan ödemelerin davacı tarafça hiçbir ihtirazı kayıt ileri sürülmeksizin tahsil edildiğini, davacının 45 saatin üzerinde bir çalışması bulunmadığını, dolayısıyla ücretin ve fazla çalışma ücretinin reddine ilişkin kararın yerinde olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davalı bankada şube müdürü olarak görev yapması sebebiyle bulunduğu yerde en üst düzey yönetici sıfatıyla çalışmış olduğu, yetki alanı gereğince çalışma düzenini kendisinin belirleyebilecek konumda olduğundan fazla çalışma ücretine hak kazanamadığı, davacının ödenmediğini iddia ettiği ücretin banka hesabına yatırılmak suretiyle ödendiği, başarı primi alacağı yönünden de İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda herhangi bir hata bulunmadığı ve davacının zamanaşımına uğrayan alacağının olmadığı, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinin usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçeleriyle tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eksik ödenen ücret alacağı, fazla çalışma ücreti ve başarı primi alacağına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 4857 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 16.10.2014-28.01.2015 tarihleri arasındaki ücretlerinin eksik yatırıldığını ileri sürerek eksik yatırılan 8.620,00 TL ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince yapılan değerlendirmede, davacının belirtilen aylara ilişkin ücret bordrolarında tahakkuk ettirilen ücret miktarlarının banka hesabına yatırıldığı gerekçesiyle bakiye ücret alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.
3.Dosya kapsamındaki bordroların ve davacıya ait banka hesap kaydının incelenmesi neticesinde, 2014 yılı Ekim, Kasım ve Aralık ayları ile 2015 yılı Ocak ayına ilişkin bordrolarda tahakkuk ettirilen miktarların davacıya ödendiği hususu sabittir. Ancak davacı tarafın iddiası belirtilen aylarda bordrolarda tahakkuk ettirilen miktarların geçmiş aylara kıyasla eksik olduğu ve bu sebeple bakiye ücret alacaklısı olduğu yönünde olup davalı tarafın savunması ise ücretin bordrolarda belirtilen şekilde ödendiğinden ibarettir. Davacıya ait banka kayıtlarının incelenmesinde; "Maaş tahakkuku" adı altında (asgari geçim indirimi hariç) 2014 yılının Nisan, Mayıs ve Haziran aylarına ilişkin olarak her ay 7.364,82 TL, Temmuz ve Ağustos aylarına ilişkin her ay 7.319,99 TL ödeme yapıldığı; talep konusu Ekim ayından itibaren yapılan ödemelerin ise belirtilen tutarların altında olduğu görülmektedir. Örneğin, Kasım ve Aralık ayları için "Maaş tahakkuku" adı altında yapılan ödemeler (asgari geçim indirimi hariç) her ay için yalnızca 4.099,40 TL şeklindedir. Bu sebeple her ne kadar dosya kapsamında yer alan 2014 yılı Ekim ayı ila 2015 yılı Ocak ayı arasındaki imzasız ücret bordrolarında yer alan ödemelerin banka aracılığıyla ödendiği sabit ise de davacıya ücretinin eksik ödendiği anlaşılmakla dava dilekçesindeki talep miktarı da değerlendirilerek bakiye ücret alacağının hüküm altına alınması gerekirken reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,
B. Davacı Temyizi Yönünden
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacıya iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.