"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 26. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 8. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve davalı vekilince temyize konu edilen toplam miktar 29.957,48 TL olup bu miktarın Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirket bünyesinde 25.08.1980-26.12.2014 tarihleri arasında çalıştığını, son aylık ücretinin net 16.110,00 TL olduğunu, 28.03.1989 tarihli Oytaş Personel Yönetmeliğinin "Kıdemi Teşvik İkramiyesi" başlıklı 66 ncı maddesinde Şirkette 7 yılını dolduran personele bir defaya mahsus olmak üzere brüt aylık tutarında ikramiye ödeneceğinin hüküm altına alındığını, 01.05.2010 tarihli Personel Yönetmeliğinin "Kıdem İkramiyesi" başlıklı 24 üncü maddesinde personelin 10 yıllık hizmeti karşılığında 1 aylık, 15 yıllık ve üzerindeki her beş yıllık hizmet dönemleri için 2 aylık net ücret tutarında kıdem ikramiyesi ödeneceğinin belirtildiğini, davacının yeni yönetmelik hükümlerinden faydalandırılmadığını ileri sürerek kıdem ikramiyesinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ileri sürdüklerini, 01.05.2010 tarihli yönetmeliğin mevcut personel yönünden yönetmelik tarihinden sonraki kıdemlerine ilişkin olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Dosyaya mübrez 01/05/2010 tarihli Personel Yönetmenliği’nin kıdem ikramiyesi başlıklı 24.maddesinde, ‘'Genel Müdür ve Genel Müdür Yardımcıları hariç olmak üzere, personelin 10 yıllık hizmeti karşılığında 1 aylık, 15 yıllık ve üzeri her 5 yıllık hizmet dönemleri için 2 aylık net maaş tutarında kıdem ikramiyesi ödenir. Önceki sözleşmelerde ve Yönetim Kurulu kararlarında kıdem ikramiyesi ile ilgili kazanılan haklar mahfuzdur’' denilmiştir.
01/05/2010 tarihli Personel Yönetmenliği’nin, yönetmenlik tarihinden önceki çalışanları kapsamadığına dair bir hüküm içermemekle birlikte Yönetmenliğin 24.maddesinin son cümlesinde, önceki sözleşmelerde ve yönetim kurulu kararlarında kıdem ikramiyesi ile kazanılan hakların mahfuz olduğu belirtmiştir.
Davacının fesih tarihinde 34 yıl 4 ay kıdeminin olduğu, 01/05/2010 tarihli Personel Yönetmenliği’nin kıdem ikramiyesi başlıklı 24.maddesinde, ‘’Genel Müdür ve Genel Müdür Yardımcıları hariç olmak üzere, personelin 10 yıllık hizmeti karşılığında 1 aylık, 15 yıllık ve üzeri her 5 yıllık hizmet dönemleri için 2 aylık net maaş tutarında kıdem ikramiyesi ödenir’’ hükmüne göre, davacının, kıdeminin ilk 10 yılı için 1 aylık net maaş, devam eden her 5 yıl için 2 aylık net maaş tutarından toplam 4 defa olarak, işyeri faaliyetinin sona erdirilmesi nedeniyle ... akdini feshedildiği anlaşılmakla 4 yıl 4 ay çalışması için ise kıstelyevm usulü ile hak kazanacağı kıdem ikramiyesi alacağının hesaplanması gerekmektedir.
Davalı taraf ıslaha karşı zamanaşımı itirazında bulunmuştur.
Buna göre, davalı tarafın ıslaha karşı zamanaşımı itirazı dikkate alındığında, ikramiye alacaklarının hak ettiği dönem itibariyle 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu değerlendirilmiştir.
Davacının, 01/05/2010 tarihine kadar toplam 29 yıl 8 ay 6 gün ve bu tarihten ... akdinin feshi olan 26/12/2014 tarihine kadar ise 4 yıl 7 ay 25 gün çalışma süresini olduğu anlaşılmakla, davacının yönetmenlik tarihi itibariyle kıdeminin 15 yıl üzeri olduğu ve kıstelyevm usulü ile 4 yıl 7 ay 25 günlük çalışma süresi için 2 aylık net maaş tutarı dikkate alınarak neticede edinilen vicdani kanaate göre dosya içeriğine uygun ve denetime elverişli 18/.../2019 tarihli hesap bilirkişi raporu doğrultusunda ..." gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılması nedeniyle talep artırım dilekçesine karşı zamanaşımı def'inin gözetilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; yeni yönetmeliğin davacıya uygulanmasının mümkün olmadığını, eski yönetmelik gereği davacının hak ettiği tüm alacakların ödendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Davalı şirketin 28/03/1989 tarihli Personel Yönetmeliğinde Kıdemi Teşvik İkramiyesi başlıklı 66.maddesinde "şirkette hizmetlerini doldurmuş personele bir defaya mahsus olmak üzere yıllık ikramiyelerden ayrı olarak almakta olduğu brüt aylık ücreti üzerinden kıdemi teşvik ikramiyesi ödenir." hükmü gereği 1 aylık ücreti tutarında kıdemi teşvik ikramiyesi ödenmiştir.
01/05/2010 tarihinde personel yönetmeliği ile yıllık ikramiye uygulamasına son verilmiş ve 24.maddede "kıdem ikramiyesi" olarak yeni bir düzenleme yapılmıştır. Bu düzenlemede 10 yıllık hizmeti olan personele 1 aylık, 15 yıl ve üzerindeki her 5 yıllık hizmet dönemleri için de 2 aylık net maaş tutarında kıdem ikramiyesi ödeneceği kararlaştırılmıştır. Aynı maddenin devamında önceki sözleşmelerde ve yönetim kurulu kararlarında kıdem ikramiyesi ile ilgili kazanılan hakların saklı olduğu belirtilmiştir. Davalı, davacıya 1989 tarihli personel yönetmeliği gereği ödeme yapıldığı için davacının 01/05/2010 tarihli yönetmelik hükümlerinden faydalanamayacağını belirtmiş ise de, 24.madde de önceki sözleşmelerde kıdem ikramiyesi ile kazanılan hakların saklı olduğunun açıkça hüküm altına alınması dikkate alındığında davalının bu yöndeki itirazı yerinde görülmemiştir.
Davacı, yeni yönetmelik gereği hak kazandığını belirttiği kıdem ikramiyesinin ödenmesini talep etmektedir. Davacı 25/08/1980-26/12/2014 arası çalışmıştır. Davacının 01/05/2010 tarihine kadar olan hizmet süresi 29 yıl 8 ay 6 gün olup bu tarihten fesih tarihi olan 26/12/2014 tarihine kadar ki hizmet süresi 4 yıl 7 ay 25 gündür. Davanın kısmi dava olarak açılması nedeniyle, davalının zamanaşımı itirazı dikkate alındığında hesaplanması gereken dönem 01/05/2010-26/12/2014 arası 4 yıl 7 ay 25 günlük süredir. Bu dönemim zamanaşımına uğramadığı anlaşılmakla davacının toplam hizmet süresi nedeniyle 15 yılı aşan her 5 yıl için 2 aylık net maaş tutarında kıdem ikramiyesine hak kazanması nedeniyle kıstelyevm usulü hesaplama yapıldığından bilirkişi ek raporundaki gibi davacının hak kazandığı kıdem ikramiyesinin net 29.957,48 TL olduğu ..." gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılması nedeniyle talep artırım dilekçesine karşı zamanaşımı def'inin dikkate alınmasının mümkün olmadığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılmadığı hususuna ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihâi kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Yukarıda açıklanan sebeplerle;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.