Logo

9. Hukuk Dairesi2022/13287 E. 2023/1926 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçi ile davalı işveren arasında ücret ve cezai şart içeren bir sözleşmenin varlığı, geçerliliği ve bu sözleşme hükümlerine göre davacının alacaklarının olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından sunulan ... sözleşmesinin aslının ibraz edilememesi, davalı işverenin sözleşmeyi kabul etmemesi ve sözleşmenin davalı işveren yetkilisi tarafından imzalanmadığının anlaşılması nedeniyle, davacının sözleşmeye dayalı alacak taleplerinin reddine karar verilmiş olup, bu karar, usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 48. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/678 E., 2022/971 K.

DAVA TARİHİ : 27.11.2015

KARAR : Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 10. ... Mahkemesi

SAYISI : 2015/636 E., 2018/150 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 01.....2015-04.11.2015 tarihleri arasında davalıya ait ... yerinde satış müdürü olarak çalıştığını, ... sözleşmesinin 02.11.2015 tarihli ihtarname ile feshedildiğini, davalı tarafça ... sözleşmesinin 16.10.2015 tarihli fesih bildirimi ile sona erdirildiği belirtilmiş ise de davacı asıla herhangi bir fesih bildirimi sunulmadığını, kaldı ki davacı asılın iddia edilen tarihte izinli olduğunu, davacıya ihbar süresi kullandırılmadığını, taraflar arasındaki sözleşme ile aylık net ücretin 5.200,00 TL olarak belirlendiğini ve bir yıl içinde 15 aylık net ücret ödeneceğinin hüküm altına alındığını ancak davacıya ücretlerinin eksik ödendiğini, ayrıca taraflar arasındaki ... sözleşmesine göre haklı neden olmaksızın ... sözleşmesini fesheden davalının davacıya 12 aylık brüt ücreti tutarında cezai şart ödemesi gerektiğini ileri sürerek ihbar tazminatı, ödenmeyen ücret alacağı ve cezai şart alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının 03.....2015-02.11.2015 tarihleri arasında aylık 5.200,00 TL ücret karşılığı davalı işyerinde çalıştığını, ... sözleşmesinin 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 17 ve l8 inci maddeleri gereğince feshedildiğini, davacının 16.10.2015 tarihli ihbar öneli içeren yazılı fesih bildirimini tebellüğ etmekten imtina ettiğini, 2 haftalık ihbar önelini kullanmış olduğunu, ücret alacağı bulunmadığı gibi davalı Şirketin davacıya herhangi bir sebeple cezai şart ödeme yükümlülüğü de bulunmadığını, taraflar arasında ... sözleşmesi imzalanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının 01.....2015-02.11.2015 tarihleri arasında davalı Şirkete ait işyerinde satış müdürü olarak çalıştığı, taraflar arasında düzenlenen ... sözleşmesinin 6 ncı maddesinde, davacıya bir yıl içerisinde 15 aylık net ücret ödeneceğinin hüküm altına alındığı; yine bu sözleşmenin 7 nci maddesinde, taraflardan birinin işbu sözleşmeyi imzaladıktan sonra 5 yıl içerisinde feshetmesi hâlinde 12 aylık brüt ücret tutarında cezai şart ödemesi gerektiğinin kararlaştırıldığı, ... sözleşmesinin davalı tarafından işyerindeki ... akışına uyum gösteremediği ve performansının yetersiz olduğu gerekçesiyle feshedildiği, davacıya 16.10.2011 tarihli fesih bildirimi tebliğ edilerek ... sözleşmesinin 02.11.2015 tarihinde feshedildiği, dolayısıyla davacıya ihbar öneli verildiğinden ihbar tazminatına hak kazanamayacağı, dosya kapsamına göre ücret alacağı ile cezai şart alacaklarının sübut bulduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; müvekkili davacının fesih bildirimini imzalamaktan imtina ettiğine dair belgenin gerçek dışı olduğunu, aynı tarihli Gaziosmanpaşa Hastane kayıtlarından anlaşılacağı üzere davacının tebellüğden imtina ettiği belirtilen tarihte davacının mazeretli ve izinli olduğundan davalı işyerinde bulunmadığını, konuya ilişkin tanıklık yapan tutanak mümzi tanığın davalı Şirket yetkilisinin kardeşi olduğunu ve taraflı beyanda bulunduğu, davalı tarafça dosyaya ibraz olunan kayıtların kabul edilemeyeceğini ve davacıya usulüne uygun ihbar süresi tanınmadığından ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönüyle ortadan kaldırılması ve ihbar tazminatı taleplerinin de kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; davacı tarafa taleplerinin dayanağı olan belirsiz süreli ... sözleşmesinin aslının sunulması için süre verilmesi konusundaki taleplerinin cevapsız bırakıldığını, sadece fotokopisi sunulan bu sahte sözleşmenin hükme esas alındığını, kaldı ki davacının fotokopi belgenin aslının kendilerinde olmadığını İlk Derece Mahkemesi huzurunda ifade ettiğini, müvekkili Şirket yetkilisince imzalanmayan, asıl nüshası da sunulamayan ve dolayısıyla bağlayıcılığı olmayan bu belgenin hukuken delil kabul edilemeyeceğini, belgeyi imzaladığı belirtilen C.A.'nın müvekkili Şirketi temsil ve ilzama yetkili olmadığını, müvekkili Şirketin çalışanlarla yaptığı sözleşmelerin maktu olduğunu ve bu sözleşmelerin cezai şarta ilişkin hüküm içermediğini, davanın tüm talepler yönünden reddine karar verilmesi gerektiği belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Hastane poliklinik muayene saati sonrası düzenlendiği anlaşılan fesih bildiriminin davacı tarafından imzalanmaktan imtina edildiğinin tutanak mümzilerince doğrulandığı, davacının fesih bildirimi ile verilen 2 haftalık süreyi de kullanmış olduğu dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesince ihbar tazminatı talebinin reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik olmadığı, fotokopi olarak dosyaya sunulan ... sözleşmesinin ücret ve cezai şart hususlarının yer aldığı sayfalarında davalının yetkili veya sair çalışanlarına atfedilebilecek herhangi bir imzanın dahi bulunmadığı, yine e-posta ile tanziminin gerçekleştirildiği iddia edilmiş ise de davacıyla davalının yetkilileri veya başka çalışanlar arasında gerçekleşen e-posta yazışmalarının da olmadığı, dosyada mevcut e-posta yazışması çıktılarının dava dışı bir firmaya ait olduğunun davacının da kabulünde olduğu, yine dava dilekçesi ekinde sunulan fotokopi evrakın en son sayfasında davalı hanesinde kaşe ve üzerinde imza yer almakta iken cevaba cevap dilekçesi ekinde yine davacı tarafça sunulan fotokopi sözleşmenin son sayfasında davalı hanesinin tamamen boş yani kaşesiz ve imzasız olduğu, davacı vekilince yargılama aşamasında 30.03.2017 tarihli beşinci celse duruşmasında dosyaya sundukları ... sözleşmesi aslının davalı işverende olduğu ve kendilerine fotokopisinin verildiğinin beyan edildiği, böylece fotokopi ... sözleşmesinin aslının davacıda olmadığı sabit olduğu gibi bu sözleşmesinin davalıda olduğunun da dosya kapsamıyla ispat edilemediği, böylece davalı tarafça da kabul edilmeyip inkâr olunan fotokopi belgeye dayanılarak dava konusu alacaklara karar verilemeyeceği, fotokopiye hukuken değer atfedilemeyeceği, bu geçersiz belgede düzenlenen hükümlerden hareketle ücret farkı ile cezai şart alacaklarına karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesindeki sebeplerin yanı sıra ... sözleşmesinin geçersiz olduğu yönündeki tespit ve değerlendirmenin hukuken kabulünün mümkün olmadığını, işveren ile işçi arasında imzalanan sözleşmelerin her sayfasının işveren tarafından imzalanmış olmasının ve her sayfası imzalanmış bir örneğinin işveren tarafından işçiye teslim edilmesinin beklenmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, Micheal Page firmasının dava dışı olduğundan bahisle müvekkili ile davalı işyeri arasında ... sözleşmesinin e-posta ile tanziminin gerçekleştiğinin kabul edilemeyeceği kabul edilmiş ise de Micheal Page firmasının 1976 yılında İngiltere'de kurulmuş olan ve oldukça uzun yıllardır ... arayan profesyoneller ile işverenleri bir araya getiren ve taraflar arasında sözleşme kurulmasına aracılık eden bir firma olduğunu, bu alanda çalışmakta olan Micheal Page firmasının taraflar arasındaki sözleşmenin koşullarının belirlenmesi ve sözleşmenin imzalanması aşamasındaki rolü göz ardı edilerek dava dışı olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, Micheal Page firması ile davalı işveren arasında imzalanmış olan sözleşme gereği Micheal Page firmasının davalı işveren nezdinde istihdam edilecek personele davalı işveren adına teklif götürmeye ve sözleşme koşullarını belirlemeye yetkili olduğunu, Micheal Page firmasınca davalı işveren nezdinde müvekkilinin istihdam edilmesine aracılık etmiş olması sebebiyle davalı işverene fatura düzenlendiğini, ilgili vergi dairesinden söz konusu fatura celbedilebilecek iken eksik inceleme ile karar verildiğini, Almanya doğumlu olan müvekkilinin ana dili olarak aynı zamanda Almanca da konuştuğunu, sektörde uzun yıllar çalışmış oldukça kalifiye bir eleman olduğunu ve firmaların özellikle istihdam etmek istedikleri bir çalışan olduğunu, bu sebeple de davalının müvekkilini istihdam edebilmek adına Micheal Page firması aracılığıyla müvekkile sözleşme şartlarını bir teklif olarak sunduğunu ve müvekkili tarafından söz konusu sözleşme şartlarının yazılı bir şekilde kabul edildiğini, davalı işyerinin insan kaynakları tarafından sözleşme imzalanmış olup geçersiz olduğu yönündeki tespitin kabul edilemeyeceğini, dosyada mübrez müvekkilin giriş çıkış kartı ile cep telefonunun teslim alındığına dair tutanakta yine insan kaynakları müdürünün imzası olduğunu, İlk Derece Mahkemesince de bu husus özellikle göz önüne bulundurulmuş ve haklı olarak davaya konu ... sözleşmesi geçerli kabul edilmiş iken Bölge Adliye Mahkemesince tam aksi bir değerlendirme yapılmasının hukuka ve içtihatlarına aykırı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacıya usulüne uygun ihbar öneli tanınıp tanınmadığı, taraflar arasında ücret ve cezai şarta ilişkin hükümler içeren ... ... sözleşmesi düzenlenip düzenlenmediği, davacının sunduğu fotokopi belgeye değer verilip verilemeyeceği ve buna göre davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı noktalarındadır.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi.

3. 4857 sayılı Kanun'un 17 ve 32 nci maddeleri ile 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 179 ila 182 nci maddeleri ve 420 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.