"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 15. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 13. ... Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen menfi tespit ve istirdat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya devredilen bankanın Bornova Şubesinde en son müşteri temsilcisi olarak çalıştığını, kendisi hakkında usulsüz işlemler yapıldığı iddiasıyla yapılan hukuka aykırı soruşturmada 122.000,00 TL borç tahakkuk ettirilip haksız icra takibi yapıldığını iddia ederek davalıya borçlu olmadığının tespitini, borç zannıyla ödenen miktarın ödeme tarihinden itibaren kanuni faizi ile birlikte istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının talebinin yerinde olmadığını, davacının bankayı zarara uğrattığını ve bu durumu kabul ettiğini, bu sebeple yapılan tahsilatların usulüne uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 20.02.2018 tarihli ve 2017/191 Esas, 2018/88 Karar sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 19.12.2019 tarihli ve 2018/759 Esas, 2019/1089 Karar sayılı kararıyla davacı vekilinin istinaf başvurusunun, mahsuba konu tutarın dava tarihi itibari ile mahsup edilmesi gerektiği gerekçesiyle kabulüne, davalı vekilinin istinaf başvurusunun harç ve vekâlet ücreti yönünden kabulüne karar verilmiş; İlk Derece Mahkemesi hükmü yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ortadan kaldırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 23.03.2021 tarihli ve 2020/5159 Esas, 2021/6692 Karar sayılı ilâmıyla davacının babasının borca karşılık teminat olarak gösterdiği taşınmazın 25.000,00 TL bedel ile elden çıkarıldığı, taşınmaz bedeli olarak icra yoluyla yapılan masraflar düşüldükten sonra davalı Bankaca alınan taşınmazın bedelinin 24.208,00 TL. olarak 16.03.2001 tarihinde davacının borcundan düşüldüğü anlaşılmakla kesinleşen tapu iptal ve tescil davasında verilen karar dikkate alındığında bu tarihte taşınmazın gerçek değerinin davacının borcundan mahsup edilmemesi davalının kusurundan kaynaklı olduğundan tapu iptal ve tescil davasında sözkonusu taşınmaz için belirlenen 64.084,00 TL'den alınan 25.000,00 TL düşüldüğünde kalan 39.084,00 TL'nin de bu tarihte mahsubu cihetine gidilerek asıl borç ve faiz borcunun belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Yargıtay bozma ilâmı doğrultusunda taşınmaz bedelinin bakiyesi olarak tespit edilen 39.084,00 TL' lik tutarın da 25.000,00 TL' nin mahsubunun yapıldığı tarihe göre mahsubu ile asıl borç ve faiz borcunun belirlenmesi için dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, 26.05.2022 havale tarihli bilirkişi raporundaki hesaplamalara itibar edilerek söz konusu raporda davanın açıldığı 08.05.2022 tarihi itibarıyla asıl alacak yönünden bakiye hesaplama olmadığı, ancak 7.330,72 TL işlemiş faiz borcunın hesaplandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; müvekkili Bankanın icra takip tarihinde 122.000 TL anapara üzerinden takibe geçmesinin yerinde olduğu, bilirkişi hesabının eksik ve hatalı olduğu, kesinleşen takip ve mevzuata göre uygulanması gereken faiz oranının %80 olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığı, icra mahkemesinde düzenlenen ve işbu davada alınan raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmediği, icra müdürlüğündeki borç ikrarının kesin delil niteliğini haiz olmasının dikkate alınmadığı, borcun sona ermediği, davacının yaptığı ödemelerin faize mahsup edildiği, yapılan ödemelerin anaparadan mahsubunun hatalı olduğu, takip miktarı ve uygulanan faizin kesinleştiğinden tartışılabilir olmaktan çıktığı, ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2005/12264 Esas sayılı dosyası kapsamında yapılan ödemelerin dikkate alınmadığı, mükerrer mahsup işlemlerine itiraz ettikleri ve vekâlet ücretinin hatalı belirlendiği iddiaları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının davalıya borcunun olup olmadığının tespiti ile borçlu olduğu zannıyla yaptığı ödemenin istirdadının gerekip gerekmediğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu ve 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekililinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı ...Ş. harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.