Logo

9. Hukuk Dairesi2022/14418 E. 2022/14520 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin ölümü üzerine mirasçılarının davaya dahil edilmesi ve miras payları oranında alacaklarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının yargılama esnasında vefatı üzerine mirasçılarının davaya dahil edilmesi gerektiği ve hükmedilen alacakların mirasçılara miras payları oranında verileceğinin kararda açıkça belirtilmemiş olmasının infazda tereddüte yol açacağı gözetilerek, hüküm fıkrası düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti

Davacı vekili, davalı Şirkete ait çiftlik olarak faaliyet gösteren işyerinde kahya ve çoban olarak çalıştığını, ... sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini buna rağmen yasal olarak hak ettiği işçilik alacaklarının ödenmediğini, davalı işyerinde fazla çalışma yaptığını, ... bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, ücret, hafta tatili ve ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti

Davalı vekili, davacı işçinin sorumlu olduğu sürüdeki hayvanların eksik olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle davacının aralarında bulunduğu çalışanlar hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, ...'ın kötüniyetli üçüncü kişiler ile hareket ederek müvekkiline ait koyunların çalınmasını bizzat organize ettiğini, bu hâli ile davalı ile birlikte çalışmanın mümkün olmadığını, davacının kendisi de durumun farkında olduğundan bizzat gelip sözlü olarak istifa ettiğini, ... sözleşmesi istifa sebebiyle sona erdiğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkeme Kararının Özeti

Mahkemece, 04.03.2015 tarihli ilk karar ile istifanın ispatlanamadığı gerekçesiyle toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bozma ve Bozmadan Sonraki Yargılama Süreci

Kararın; davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 03.07.2019 tarihli ve 2016/12168 Esas, 2019/14891 Karar sayılı kararı ile sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek; "...Hayrabolu Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2014/32 Esas 2016/180 Karar sayılı dosyası incelendiğinde davacı hakkında diğer sanıklar ile birlikte müdahil şirkete ait çiftlikten hırsızlık nedeniyle dava açıldığı, davacı hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan cezalandırılmasına karar verildiği diğer sanıklarında bir kısmının beraatine bir kısmının hırsızlık, hırsızlık eşyasını satın almaktan mahkumiyetine karar verildiği, kararın temyiz edilerek Yargıtay incelemesinde olduğu,davacının "... akdinin işveren tarafından feshedildiği" davacının hırsızlıktan ifadesi alınması üzerine istifa ederek gittiği savunması karşısında ceza dosyasındaki yargılama ve dosya içeriği dikkate alındığında davacının ifade verdikten sonra işyerini terkettiği, terkin haklı bir nedene dayanmadığı Mahkemenin gerekçesinde belirtilen "haklı nedenle feshin" davacı tarafından dahi iddia edilmediğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddi ile, bir yıllık ücret talebiyle ilgili hükme esas alınan bilirkişi raporunda imzalı ücret bordroları değerlendirilmeye tabi tutulmadan hesaplama yapılmış olması, hüküm fıkrasında faiz başlangıcı olarak belirtildiği dava tarihi alacak kalemlerinde farklı farklı yazılması ile hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2.maddesine aykırı olduğu..." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılamada 11.03.2020 tarihli karar ile bir kısım işçilik alacaklarının kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın; taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 10.11.2020 tarihli ve 2020/7379 Esas, 2020/15550 Karar sayılı kararı ile; "...Yargılama sırasında davacının öldüğü anlaşılmakla davacının mirasçılarının belirlenerek bu davayı takip edip etmeyeceği noktasında beyanları alınmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken davada taraf ehliyeti olmayan davayı açan hakkında hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. ..." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacının mirasçıları usulüne uygun olarak davaya dâhil edilmiş ve neticeten davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz

Karar, davalı vekili tarafından yasal süresi içinde temyiz edilmiştir.

Gerekçe

1.Dosyadaki yazılara, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.

2. Somut uyuşmazlıkta Dairemizin 10.11.2020 tarihli ve 2020/7379 Esas, 2020/15550 Karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere davacının yargılama sırasında vefat etmesi nedeniyle mirasçılarının belirlenmesi ve yöntemince davaya dâhil edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden davacı mirasçıları adına, davayı takip yetkisi bulunduğu anlaşılan vekil ile yargılamaya devam edilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

Ne var ki, kararda hükmedilen alacakların yargılama sırasında vefat eden davacı ... mirasçısı olarak davaya dâhil edilen davacılara, miras payları oranında verileceğinin belirtilmediği görülmektedir. Bu husus, infazda tereddüt oluşturacağından hatalı olup bozma sebebi ise de yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca hükmün aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.

Sonuç

Temyiz edilen kararın hüküm fıkrasının; (2) numaralı bendinde yazılı bulunan tüm "davalıdan alınarak davacı tarafa" ibarelerinin çıkartılarak yerlerine; "davalıdan alınarak miras payları oranında davacı tarafa" ibarelerinin yazılmasına,

Hüküm fıkrasının (4), (5) ve (6) numaralı bentlerinin ise tamamen hüküm yerinden çıkartılarak yerlerine;

"4-Davacı tarafından yapılan 24,30 TL başvurma harcı, 204,95 TL peşin harç ve 403,00 TL ıslah harcı ve 1.203,35 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.835,60 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 982,59 TL'sinin davalıdan alınarak miras payları oranında davacılara verilmesine, kalan kısmının miras payları oranında davacılar üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,

5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak miras payları oranında davacılara verilmesine,"

6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL nispi vekâlet ücretinin miras payları oranında davacılardan alınarak davalıya verilmesine," bentlerinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 08.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.