Logo

9. Hukuk Dairesi2022/16011 E. 2022/17138 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettiş raporunun iptali için açılan davada husumetin doğru hasma yöneltilip yöneltilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Müfettiş raporuna karşı açılan davada, işyerinin genel uygulamasına ilişkin bir rapor düzenlenmişse davanın Bakanlık yanında, şikayette bulunan işçiye karşı da açılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin husumet yokluğundan davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 25. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : TESPİT

İLK DERECE

MAHKEMESİ : Kırklareli ... Mahkemesi

Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirkete ait işyerinde yapılan denetim sonucunda ....03.2018 tarihli ve 9678-İNC/12 sayılı raporun düzenlendiği, söz konusu raporun "İşverence Yerine Getirilmesi ve Uyulması Gereken Hususlar" başlıklı bölümünün davacı işveren Şirkete tebliğ edildiğini, raporun eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı olarak düzenlendiğini, rapora konu denetimin işçilerin tamamının şikâyetinden kaynaklanmadığını, tüm işçiler ile işveren Şirket arasında herhangi bir ihtilafın söz konusu olmadığı, buna rağmen işçilerin tamamının şikayetleri ve talepleri varmış gibi rapor düzenlenerek hemen hemen bütün işçiler için bir kısım işçilik alacaklarının ödenmesi gerektiğine dair tespit yapıldığını, bu şekilde tespitte bulunularak işyerindeki çalışma barışınının ve düzeninin bozulduğunu, müfettişin Yargıtay içtihadı olan “Devlet eliyle ihtilaf olmaz” ilkesine aykırı davrandığını, rapora dayanılarak davacı şirket hakkında tahakkuk ettirilen idari para cezasına karşı yetkili Sulh Ceza Hakimliği nezdinde itiraz edildiği, müvekkili Şirket yetkilisi tarafından konulan şerhler, yapılan itiraz ve beyanların dikkate alınmadan sadece işçi beyanları dikkate alınarak rapor düzenlendiği, işçi ücretlerinin banka kanalıyla ödendiğini ve elden ödeme yapılmadığı, ücret bordrolarının tamamının işçiler tarafından imzalı olduğu, bordrolarda yazılı tutarların banka kanalı ile ödenen tutarlar kadar olduğu, personelin fazla çalışma yapması ve ... bayram genel tatil günlerinde çalışması halinde yapmış oldukları bu çalışma karşılıklarının bordrolarda tahakkuk ettirilerek banka kanalıyla ödendiğini, ara dinlenmelerin yasaya uygun olarak kullandırıldığı, aksi yönde yapılan tespitlerin gerçeğe aykırı beyanlara dayandığını, söz konusu teftiş raporunun usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ... ... Teftiş Kurulu tarafından düzenlenen "İşverence Yerine Getirilmesi ve Uyulması Gereken Hususlar" başlıklı ....03.2018 tarih ve 9678- İNC-I2 sayılı raporunun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; konusu teftiş raporunun iptali olan davada müvekkili Bakanlığın hasım sıfatının bulunmadığını ve davanın öncelikle husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, davanın Bakanlığa değil lehine kazanım olması muhtemel işçilere yöneltilmesi gerektiğini, dolayısıyla tüm işçilerin davaya dahil edilmesinin zaruri olduğu, ... müfettişlerince davacıya ait işyerinde yapılan denetimler sonucunda düzenlenen rapor ile 4857 sayılı ... Kanunu'na muhalefet edildiğinin tespit edildiği, iptali istenen ... Teftiş Kurulu raporu düzenlenirken, işverence sunulan kayıtlar işçilere ait ücret bordroları ve sair bilgi ve belgelerin ... müfettişlerince tetkik edildiği, yapılan denetim davalı işveren tarafından kanuni yükümlülüklere aykırı davranıldığının tespit edildiğini, davacı Şirketin söz konusu, tespitlerinin aksini yöntemince ispatla yükümlü olduğu, emsal Yargıtay içtihatları ile de vurgulandığı üzere teftiş, kontrol ve denetleme yetkisine sahip ... müfettişlerince tutulan tutanakların aksinin yine aynı değerde belgelerle kanıtlanması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan yargılama, taraf beyanları, tanık beyanları, toplanan deliller, müzekkere cevapları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre bilirkişi raporunda özetle müfettiş raporunun aksinin ispatlanamadığına dair görüş bildirildiği, dava konusu edilen müfettiş raporunda işçilerin ad, soyad ve kimlik numarası bilgileri zikredilerek her bir işçi bakımından açıkça fazla çalışma hesabının yapıldığı, bu durumda eldeki davanın menfi tespit davası olduğu ve dolayısıyla raporda adları geçen işçilerin davalı sıfatı ile davaya dahil edilmeleri gerektiği, Mahkemece bu hususta verilen ara karar gereğinin davacı tarafça yerine getirilmediği ve bu surette usulüne uygun taraf teşkili sağlanılmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle iptali talep edilen ve itiraz ettikleri ... müfettişi raporunda sadece işçi beyanlarının esas alındığı, işyeri yetkilisince sunulan belgelerin görmezden gelindiğini, tanık beyanlarının yeterince değerlendirilmediğini, işyerinde elden ödeme uygulamasının olmadığını beyanla İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 4857 sayılı Kanun’un 92 nci maddesinin üçüncü fıkrasına göre ... müfettişi raporlarına karşı açılan davaların, işçilerin ... başvuruları üzerine ... müfettişi tarafından işçi alacaklarına ilişkin yapılan tespitlere karşı olduğu; bu tespite işçi tarafından, yapılan tespitin eksik olduğu ve daha fazla alacağı bulunduğu gerekçesiyle itiraz ediliyorsa davanın eda davası niteliğinde olduğu, söz konusu tespite işveren tarafından, yapılan tespitin hatalı olduğu ve tamamen ya da kısmen borçlu olmadığı gerekçesiyle itiraz ediliyorsa davanın bu kez menfi tespit davası niteliğinde olacağı, bu son halde Kanunda özel olarak düzenlenmiş olması nedeniyle davacı işverenin bu davayı işçiye karşı açmakta, kanunun ifadesiyle “hukuken korunmaya değer güncel bir yararı” bulunduğunun kabul edilmesi gerekeceği, ... müfettişi raporlarının işçilerin alacaklarına yönelik kısımlarına karşı işçi ya da işveren tarafından açılacak davaların, yerine göre eda davası yerine göre ise menfi tespit davası özelliği göstermekte olduğu, her hâlükârda bu davaların taraflarının işçi ve işveren olduğu, İlk Derece Mahkemesince 27.05.2021 tarihli celsede verilen ara karar ile açıklamalı ihtaratlı kesin süreye rağmen davacı tarafın ara karar gereğini yerine getirmediğinden dosyada taraf teşkilinin sağlanamadığı, taraf teşkilinin dava şartı olduğu, davada taraf teşkili sağlanamadığından davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair İlk Derece Mahkemesince oluşan kanaat gereği verilen kararın yerinde olduğu gerekçesiyle davacı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı temyiz başvuru dilekçesinde istinaf başvurusundaki sebepleri tekrar ederek somut uyuşmazlıkta işçilerin işçilik alacaklarının tahsili için açtığı bir dava olmamasına rağmen müfettiş rapor ve tutanakları ile işçi ile işveren konumunda ki müvekkil arasında ihtilaf yaratılarak alacak tespitinde bulunmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı ... Teftiş Kurulu raporunun iptali için açılan davada husumetin doğru hasma yöneltilip yöneltilmediği konusundadır.

2. İlgili Hukuk

1.4857 sayılı Kanun'un 22 inci, 91 inci ve 92 nci maddeleri ile ilgili diğer hükümleri.

2. Dairemizin 01.02.2021 tarihli, 2020/3705 Esas, 2021/2944 Karar sayılı ilâmı.

3. Değerlendirme

1.... Müfettişi tarafından tutulan tutanaklar ile düzenlenen raporların işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına tarafların otuz gün içinde itiraz hakkı mevcut olup bu kapsamda açılan davalarda ayrı bir hukuki yarar şartı aranmaz.

2. İşçi şikâyeti veya genel nitelikteki teftiş sonucu işyerinin genel uygulamasının belirlendiği tutanak veya raporlara karşı dava, sadece Bakanlık aleyhine açılabilir. Tespite dair hakkın ilgilendirdiği işçilerin davaya dahili gerekmez.

3. İşçinin şikâyeti üzerine o işçinin haklarının miktar olarak açık biçimde belirlendiği hallerde ise işveren tarafından açılabilecek itiraz davasının, Bakanlık yanında işçiye de yöneltilmesi gerekir.

4. Somut uyuşmazlıkta, dosyadaki bilgi ve belgelerden davalı işyerinde çalışan işçilerden birinin şikâyeti üzerine yapılan teftiş sonucu işyerinin genel uygulamasına yönelik rapor düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalı olarak gösterilen ... ile birlikte, şikâyeti üzerine teftiş başlatılan işçinin de yöntemince davaya dahil edilmesi gerekmektedir.

5. Mahkemece yapılan değerlendirmede her ne kadar hakkında tespit yapılarak fazla çalışma alacağı hesaplanan işçilerin tamamımın davaya dahil edilmesi gerektiği belirtilmiş ise de, yukarıda da açıklandığı üzere davanın davalı Bakanlık ile birlikte sadece şikâyet hakkını kullanan işçiye yöneltilmesi gerekmektedir. Nitekim bu davada verilecek kararın, davanın tarafı olmayan işçiler bakımından baylayıcı olduğundan söz edilemeyecektir. Her ne kadar Dairemizin, Mahkemece de emsal alınan kararında hakkında tespit yapılan işçilerin davaya dahil edilmeleri gerektiği yönünde karar verilmiş ise de, konun yeniden değerlendirilmesi neticesinde, ... müfettişlerince düzenlenen raporlara karşı 4857 sayılı Kanun'un 92 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca açılacak davaların, rapor düzenleme suretiyle işlem tesis eden müfettişlerin bağlı olduğu Kurum ve/veya Bakanlık ile şikâyette bulunduğu tespit edilebilen işçiye karşı yöneltilmesi gerektiği, tespite dair hakkın ilgilendirdiği işçilerin tamamının davaya dahil edilmelerinin gerekmediği sonucuna ulaşılmıştır.

6. Şu hâlde Mahkemece yapılması gereken ..., davacıya süre verilerek; şikâyet hakkını kullanan işçinin yöntemince davaya dahil edilmesinin sağlanılması ve sonucuna göre dosyada mevcut tüm deliller değerlendirmeye tabi tutularak davanın esası hakkında bir karar verilmesi, davacı tarafça gereğinin yerine getirilmemesi halinde ise şimdiki gibi, dava şartı yokluğu gözetilerek hüküm kurulmasıdır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.