"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1280 E., 2022/1276 K.
İHBAR OLUNAN : ... vekili
DAVA TARİHİ : 08.12.2016
KARAR : Davanın kısmen kabulü
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ancak davalı vekilinin temyizi üzerine yapılan inceleme sonrası Dairemizin 01.11.2021 tarihli ilâmı ile karar tekrar bozulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince Dairemizin 01.11.2021 tarihli bozma ilâmına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; ilk olarak Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünde çalışmaya başladığını, buradan İl Özel İdaresine nakledildiğini, İl Özel İdaresinin kapatılması üzerine 6360 sayılı Kanun gereği ... Büyükşehir Belediyesine devredildiğini, Belediyeden de yine aynı Kanun gereği davalı Kuruma atandığını, mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde geçici/mevsimlik ... ilişkisinin kurulduğu 27.07.1992 tarihinden itibaren Koop ... Sendikası üyesi olduğunu, İl Özel İdaresine geçtiğinde işkolu değişikliği sebebi ile Yol ... Sendikası üyesi olduğunu, İl Özel İdaresinde geçici/mevsimlik olarak işe başladığı tarihten Yol ... Sendikasına üye olduğu tarihe kadarki hizmet süresinin hesaplanarak belirlenecek derece ve kademeye intibakının yapılması gerektiğini, Yol ... Sendikası ile İl Özel İdaresi arasında imzalanan toplu ... sözleşmesi kapsamında tespit edilen ücret skalaları uyarınca ücretinin tespiti ile ücret farkı, ilave tediye farkı ve sorumluluk prim farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının Tarım ... Sendikası ve ... arasında imzalanan toplu ... sözleşmesinden yararlandırıldığını, kamu kurumlarında geçen hizmet süresi dikkate alınarak intibakının yapıldığını, hak kaybına uğratılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... 2. Mahkemesinin 08.12.2016 tarihli ve 2016/676 Esas, 2018/551 Karar sayılı kararıyla toplanan deliller, tanık anlatımları ve bilirkişi raporuna göre tespit talebinin feragat nedeniyle reddine; ücret farkı, akdi ilave tediye farkı, yasal ilave tediye farkı, sorumluluk prim farkı alacaklarının ise kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 16.12.2020 tarihli ve 2018/2369 Esas, 2020/897 Karar sayılı kararıyla davacının davalı Kuruma atanmasından itibaren ücretinin tespiti ve fark alacakların tahsili isteminde bulunduğu, ücret miktarının tespit talebi hususunda eda davası açılabilecek hâllerde tespit davası açılamayacağı gerekçesiyle davalının başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davacının tespit talebinin feragat nedeniyle reddine, ücret farkı, yasal ilave tediye farkı, akdi ilave tediye farkı, sorumluluk prim farkı taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesi gereği hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 12.04.2021 tarihli ve 2021/3815 Esas 2021/7972 Karar sayılı ilâmı ile emsal nitelikteki dosyalarda Hukuk Genel Kurulu tarafından verilen kararlarda belirsiz alacak davası açılabileceğine dair kararlar verilmiş olduğundan hukuki güvenlik ve öngörülebilirlik ilkeleri uyarınca davanın esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozularak dosya kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin 27.09.2022 tarihli ve 2021/1280 Esas, 2022/1276 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmına uyulduğundan bahisle dava konusu alacaklar hüküm altına alınmış, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 01.11.2021 tarihli ve 2021/10944 Esas, 2021/15189 Karar sayılı ilâmı ile bordrolardaki tahakkukların davacı asıldan sorulması, söz konusu ödemeleri alıp almadığının belirlenmesi, davacı asılın ilgili ödemeleri almadığını beyan etmesi hâlinde ise ücret hesabına ait banka kayıtlarının getirtilerek bordrolar ile karşılaştırma yapılması gerektiği, bordro ve banka kayıtlarının uyumlu olduklarının tespit edilmesi hâlinde ise Mahkemece, denetime elverişli bilirkişi raporu almak suretiyle, bordroların değerlendirmeye tâbi tutulması, ödemesi yapılan tahakkukların hesaplanan ilave tediye, ikramiye, tehlike ve ağır sorumluluk primi miktarından mahsup edilerek sonuca gidilmesi gerektiği gerekçesi ile karar tekrar bozularak dosya kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.
D. Bölge Adliye Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı asıla tahakkukların ödenip ödenmediğinin sorulduğu, sadece çıplak ücretinin ödendiğini başka herhangi bir ödeme yapılmadığını beyan ettiği, dava konusu edilen döneme ilişkin davacının Vakıfbanktaki ücret ödemelerine ilişkin kayıtları getirtilerek bordrolar ile uyumlu olduğunun anlaşılması üzerine bozma ilâmı doğrultusunda bilirkişi raporu aldırıldığı, bordrolarda yapılan incelemede bordroların toplu olarak düzenlenmiş ve imzasız olduğu, davacının adının olduğu bölümd "Kal-iz" adı altında yapılan tahakkukların istihkak bölümünde yer aldığı, kesintiler kısmında ise davacının ücretinden vergiler dışında sendika aidat kesintisi ile icra kesintisi yapıldığının anlaşıldığı, davalı tarafından ödenenlerin mahsubu ile dava konusu alacakların hüküm altına alındığı gerekçesiyle tespit talebinin feragat nedeniyle reddine, yasal ilave tediye farkı, akdi ilave tediye farkı, tehlike ve ağır sorumluluk prim farkları alacak taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davanın tespit ve buna bağlı eda davası olduğunu, tespit talebinin de karara bağlanması gerektiğini, meselenin ilk intibak işleminin hatalı olmasından kaynaklandığını, bu durum çözülmeden yapılan tüm hesaplamaların hatalı olacağını, müvekkilinin kanuni düzenleme karşısında gelmek zorunda kaldığı davalı İdarede; işe başlama, unvan, yaptığı ..., pozisyon ve benzeri kriterler ölçüsünde muadili olan bir kişi ile aynı aylık ücret ve ek ödemeleri alıp almadığının belirlenmesinin şart olduğunu, Mahkemece belirlenecek baz yevmiyeye göre ikramiyeler, yıpranma ve diğer talep edilen haklarda ödenen ile ödenmesi gereken arasında bir fark çıkacağının açık olduğunu, davanın açılmasında önce düz işçi olarak bordroya yazılan unvanların bir anda geçişte bildirilen unvana getirildiğini ve fakat Tarım ... Sendikasının toplu ... sözleşmesinde muadili olmadığı veya varsa bile yüksek olduğu için derece intibakının yapılmadığını, ödeme hesap parametresi olan gün sayılarının müvekkiline eksik uygulandığını, buna göre bu işyerinde kimlere ne kadar ödeme yapıldığının hangi gün/oran çarpımları ile bunların elde edildiğinin bilirkişice resen incelenmesi ve hatta Tarım ... Sendikasından bu konuda açıklama yazısı alınması gerektiğini, davalı işyerinde davacıyla benzer veya aynı işi yapan aynı kıdeme sahip ve fakat toplu ... sözleşmesinden yararlanan birebir emsal işçinin bulunup bulunmadığının araştırılması, varsa ücret bordrolarının gönderilmesinin istenmesi, bu yönlerden yapılacak araştırma ve inceleme neticesine göre davacıya ödenmesi gereken aylık ücret miktarı ve buna bağlı olarak oluşacak ücret farklarının değerlendirilmesi gerektiğini, ilave tediye hesabının da hatalı olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacının mevzuata, tâbi olduğu sendikaya ve toplu ... sözleşmelerine göre alacaklarını tam ve eksiksiz olarak aldığını, davacının Kuruma atandığı 2014 tarihinden itibaren ilk geldiğinde Yol ... Sendikası üyesi olduğu ve 2015 tarihinde Tarım ... Sendikası üyesi olunca üyelik tarihi itibari ile hangi dönem toplu ... sözleşmesi yürürlükte ise o toplu ... sözleşmesinin haklarından faydalanmaya başladığını ve devam ettiğini, davacının Tarım ... Sendikasının üyesi olmasından itibaren Yol ... Sendikasının toplu ... sözleşmesinden yararlanmasının mümkün olmadığını, davacının yapılmamış bir intibakı varsa bunun İl Özel İdaresi zamanında yapılmamış olduğunu, davalı İdarenin sorumluluğunda olan bir durum olmadığını, zamanaşımı def'i ve hak düşürücü süreye ilişkin itirazlarının olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; nakil tarihinden sonra davacının yararlanması gereken toplu ... sözleşmesinin belirlenmesi ile toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenip ödenmediği, fark alacaklarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un (6360 sayılı Kanun) geçici 1 inci maddesinin onuncu fıkrası, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun ilgili maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta davacı, ilk olarak Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünde çalışmaya başladığını, buradan İl Özel İdaresine nakledildiğini, İl Özel İdaresinin kapatılması üzerine 6360 sayılı Kanun gereği ... Büyükşehir Belediyesine devredildiğini, Belediyeden de yine aynı Kanun gereği davalı Kuruma atandığını, mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde geçici/mevsimlik ... ilişkisinin kurulduğu 27.07.1992 tarihinden itibaren Koop ... Sendikası üyesi olduğunu, İl Özel İdaresine geçtiğinde işkolu değişikliği sebebi ile Yol ... Sendikası üyesi olduğunu, İl Özel İdaresinde geçici/mevsimlik olarak işe başladığı tarihten Yol ... Sendikasına üye olduğu tarihe kadarki hizmet süresinin hesaplanarak belirlenecek derece ve kademeye intibakının yapılması gerektiğini, Yol ... Sendikası ile İl Özel İdaresi arasında imzalanan toplu ... sözleşmesi kapsamında tespit edilen ücret skalaları uyarınca, davacının derece/kademesi karşılığı olan yevmiyesinin tespiti ile fark alacaklarının hesaplanmasını talep etmiştir.
3. 6360 sayılı Kanun'un geçici 1 inci maddesinin onuncu fıkrasında "... Devredilen veya nakledilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları; toplu ... sözleşmesi bulunan işçiler bakımından yenileri düzenleninceye kadar devir veya nakil işleminden önce tabi oldukları toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre, ... belirlenir.” hükmü yer almaktadır. Kanun hükmü dikkate alındığında davacının nakledildiği işyerinde toplu ... sözleşmesi düzenleninceye kadar nakil işleminden önce tâbi olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanması gerektiği kabul edilmelidir. Buna göre davacı, davalıya ait işyerinde uygulanan, Tarım ... Sendikasının taraf olduğu toplu ... sözleşmesinin düzenleme (imza) tarihi olan 25.....2015 tarihine kadar Yol ... Sendikasının taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanmaya devam eder. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, nakilden önce tâbi olunan toplu ... sözleşmesi ile nakilden sonra tabi olunacak toplu ... sözleşmesinden yararlanma koşullarına ilişkindir. Davacının nakilden önce tâbi olduğu toplu ... sözleşmesinden nakil sonrasında yararlanmayı sürdürmesi Kanun'un açık hükmünün gereğidir. Bu itibarla söz konusu toplu ... sözleşmesinden yararlanmaya devam edebilmek için sendika üyeliğinin devamı şartı aranmaz. Aynı şekilde bir başka sendikaya üye olunması yahut işkolu değişikliği toplu ... sözleşmesinden yararlanmaya devam etme bakımından herhangi bir etki yaratmaz. Esasen Kanun'da " ... nakledilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları ... toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre, ... belirlenir" denilerek nakledilen işçilerin nakil olunan işyerinde yeni bir toplu ... sözleşmesi düzenleninceye kadar yaşayabilecekleri maddi kayıpların önüne geçilmek istenmiştir. Kanun'da nakledilen bir işçiye nakil öncesi tâbi olduğu toplu ... sözleşmesinin uygulanmasına devam olunacağı değil; işçinin ücret, mali ve sosyal haklarının nakil öncesi toplu ... sözleşmesine göre belirleneceği vurgulanmaktadır. Açıklanan sebeplerle davacı, Yol ... Sendikasının taraf olduğu toplu ... sözleşmesinin bitim tarihi olan 28.02.2015 tarihinden sonra da anılan toplu ... sözleşmesinden yararlanmaya devam eder. Sözleşmeden yararlanma, nakledilen işyerinde yeni toplu ... sözleşmesinin düzenlendiği (imzalandığı) tarihe kadar devam eder. Kanun'da açıkça " ... yenileri düzenleninceye kadar ..." hükmüne yer verildiğinden, Tarım ... Sendikasının taraf olduğu toplu ... sözleşmesinin yürürlük süresinin geriye etkili şekilde 01.01.2015 olarak belirlenmesi de sonuca etkili değildir. Tarım ... Sendikası ile işveren arasındaki toplu ... sözleşmesinden, bu sözleşmenin yürürlük tarihinden itibaren değil, imza tarihinden itibaren yararlanılması Kanun hükmünün gereğidir. Böylece nakil olunan işyerinde yeni toplu ... sözleşmesi düzenleninceye kadar, mevcut sözleşmenin yürürlük süresi veya sendika üyeliği vb. gibi şartlar ile bağlı kalınmaksızın önceki toplu ... sözleşmesinden yararlanmaya devam edilir. Buna göre somut olayda davacının, Tarım ... Sendikasının taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden ancak sözleşmenin imza tarihi olan 25.....2015 tarihinden itibaren yararlanabileceğinin kabul edilmesi ve toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının buna göre hesaplanması gerekir. Davacının, toplu ... sözleşmesinin yürürlük tarihi olan 01.01.2015 tarihinden itibaren yararlandırılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.