Logo

9. Hukuk Dairesi2022/17211 E. 2023/25 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, işe iade davası sonrası işverenin işe başlatma davetine uymasına rağmen işverenin işe iade yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği ve buna bağlı olarak işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti ve kıdem tazminatı farkına hak kazanıp kazanmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin davacı işçiyi işe başlatmada samimi olduğu, davacının işe başlama konusunda samimi olmadığı ve makul süreyi beklemeden işyerini terk ettiği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1093 E., 2022/1874 K.

DAVA TARİHİ : 30.05.2019

KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Karşıyaka 3. ... Mahkemesi

SAYISI : 2022/111 E., 2022/269 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın esastan, karşı davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

İlk Derece Mahkemesi tarafından karşı davada reddedilen ve davalı-karşı davacı tarafça temyize konu edilen miktar (05.05.2021 tarihli bilirkişi raporu içeriği ve davalı-karşı davacının uğradığını iddia ettiği zarar miktarı toplamı dikkate alındığında) 90.579,34 TL olup bu miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı-karşı davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı-karşı davalı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-karşı davalı vekili asıl davaya ilişkin dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalıya ait işyerinde planlama ve lojistik müdürü olarak 18.04.2011-22.05.2017 tarihleri arasında çalıştığını, ... sözleşmesinin işverence haksız feshi üzerine açılan işe iade davasında davacının işe iadesine karar verildiğini ve kararın istinaf incelemesi ile kesinleştiğini, müvekkili tarafından yasal süresi içerisinde işe iade talebiyle başvuruda bulunulmasına rağmen işverence yapılan işe davet teklifinin samimi olmaması dolayısıyla eski unvanı ve çalışma koşulları ile göreve başlatılmadığını ileri sürerek işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti ücreti ve kıdem tazminatı farkı alacaklarının davalı- karşı davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-karşı davacı vekili karşı dava dilekçesinde; davacı-karşı davalının işe iade davasının sonunda çalışmaya başladığını, iki gün sonra başka bir işyerinde çalışmaya başlamak amacıyla işyerini terk ettiğini, davacının ihbar sürelerine uymadan işyerini terk etmesinden dolayı ihbar tazminatının ödenmesi gerektğini, davacı-karşı davalının işe iadesi nedeniyle müvekkili Şirketin prim ve gelir vergisi ile damga vergisi ödemek durumunda kaldığını, davacı-karşı davalıya haksız yere ödenen kıdem tazminatının da iadesi gerektiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve davacı-karşı davalının işe iadesi sebebiyle uğranılan zararların tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-karşı davacı vekili asıl davaya ilişkin cevap dilekçesinde; davacının, müvekkili Şirkette 18.04.2011-22.05.2017 tarihleri arasında en son planlama ve lojistik müdürü olarak çalışmakta iken ... sözleşmesinin feshi üzerine davacının hak etmiş olduğu ücret, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, ihbar tazminatı ve kıdem tazminatının ödendiğini, işe iade davasında feshin geçersizliğine karar verilmesi üzerine davacının işe davet edildiğini; ancak davacının işe başlama iradesinin samimi olmadığını, zira davacının iki gün çalıştıktan sonra kendi isteği ile herhangi bir bildirimde bulunmaksızın ve mazeret bildirmeksizin işe gelmediğini, davacının işe iade talebinde samimi olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davacı-karşı davalı vekili karşı davaya ilişkin cevap dilekçesinde; davalı-karşı davacının işe iade davetinin samimi olmadığını, müvekkili davacının aynı pozisyonda ve aynı şartlarda işe başlatılmadığını, zira kendisi yerine başka bir işçinin işe alındığının anlaşıldığını, davalı-karşı davacının kötüniyetli olduğunu savunarak karşı davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davaya ilişkin yapılan değerlendirmede; davacı-karşı davalının işe iade davası sonrası aynı pozisyonda işe başlatıldığı, davacının yerine alındığı belirtilen işçinin görevinin davacı-karşı davalının görevinden farklı olduğu, davalı-karşı davacı işverenin samimiyetsizliğinin ispatı için gereken makul süre beklenmeksizin davacı-karşı davalı işçinin işe başladıktan bir iki gün sonra işyerini terk ettiği dikkate alındığında, davacı-karşı davalı işçinin işe başlama konusunda samimi olmadığı kabul edilerek asıl davanın esastan reddine karar verilmiştir.

2. Karşı dava bakımından yapılan değerlendirmede ise arabuluculuk zorunlu dava şartının karşı dava bakımından da söz konusu olduğu, her ne kadar davacı-karşı davalı tarafın başvurusu üzerine yürütülen arabuculuk görüşmeleri sonucunda düzenlenen 04.04.2019 tarihli son tutanakta davalı-karşı davacı Şirket vekili tarafından da bir kısım taleplerin bulunduğu belirtilmiş ise de söz konusu arabuluculuk sürecinin davalı-karşı davacı tarafından başlatılmadığı, dolayısıyla kanunun aradığı anlamda zorunlu arabulucuk sürecinin başlatılıp yürütülmediği gerekçesiyle karşı davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacı-karşı davalının eski işinde ve çalışma koşullarında işe iadesinin sağlanmadığını, davalı-karşı davacı tarafça üzerine düşen yükümlülüklerin yerine getirilmediğini, davalı-karşı davacının işe davette ciddi ve samimi olmadığı hâlde işe başlatmama tazminatını ve diğer ücret hak edişlerini ödememek için yapmış olduğu çağrının gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemeyeceğini ileri sürerek asıl davanın kabulüne karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde; arabuluculuk son tutanağında her iki tarafın da taleplerini açıkça ortaya koyduklarını, müzakereler sonucunda tarafların anlaşamadıklarını ve dava aşamasında müvekkili Şirket tarafından müzakere edilen talepler yönünden karşı dava açıldığını, dava şartı olan arabuluculuğun müvekkili Şirket yönünden yerine getirildiğinden taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek karşı davanın kabulüne karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı işverenin davacı işçiyi işe başlatmada samimi olduğu, davalı-karşı davacı yönünden dava şartı olan arabuluculuk şartının gerçekleşmediği gerekçeleriyle asıl davanın esastan reddine; karşı davanın usulden reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı vekili, istinaf başvurusunda belirttiği gerekçelere dayanarak Bölge Adliye Mahkemesince verilen istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararların ortadan kaldırılarak asıl davanın kabulüne karar verilmesi talebiyle temyiz isteminde bulunmuşlardır.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı-karşı davalının işe iade davası sonrası eski işine iade talebinin samimi olup olmadığı ve buna göre dava konusu fark kıdem tazminatı ile boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı Kanun'un 21 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı-Karşı Davacı Temyizi Yönünden

Davalı-karşı davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalı-karşı davacıya iadesine,

B. Davacı-Karşı Davalı Temyizi Yönünden

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacı-karşı davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.