Logo

9. Hukuk Dairesi2022/18480 E. 2023/4223 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşe iade davası sonucu doğan alacakların takibi sırasında davalı işverenin yaptığı itirazın iptali davasında, itirazın haksız olup olmadığı, yabancı ülke hukukunun uygulanıp uygulanmayacağı ve icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının işe iade davası kesinleştikten sonra yasal süre içerisinde işe başlatılma talebinde bulunduğu, davalı işverenin bu talebe rağmen davacıyı işe başlatmadığı, işe iade davasında tespit edilen alacakların likit olduğu ve davalı işverenin itirazının haksız olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1388 E., 2022/3437 K.

DAVA TARİHİ : 10.09.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 42. ... Mahkemesi

SAYISI : 2020/620 E., 2021/138 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin Rusya'daki işyerlerinde ince işler formeni olarak çalışmakta iken ... sözleşmesine 12.10.2018 tarihinde son verildiğini, açtığı işe iade davasının kabul edildiğini ve istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiğini, 17.03.2020 tarihli ihtarname ile işe başlatılma talebinde bulunulduğunu, ihtarnamenin davalıya 27.03.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı işverence yasal süre içerisinde işe davet edilmediği gibi ihtara da cevap verilmediğini, işe iade davasındaki alacakların tahsili için ilâmsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini ve alacağın en az %20'si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; taleplerin zamanaşımına uğradığını, yasal süre içerisinde işe iade başvurusunda bulunulmadığını, davacının işe başvuru yaptığı süreç ve devamında başka bir işveren bünyesinde çalışıp çalışmadığının incelenmesi gerektiğini, takibe konu alacak kalemlerinin ispatının zorunlu olduğunu, yargılama gerektirdiğini, iddia edilen ücret miktarının fahiş olduğunu, reddedilecek alacak miktarının %20'sinden az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının kesinleşen feshin geçersizliği ve işe iade kararı sonrasında davalı tarafından işe başlatılmadığı, icra takibine konu işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti alacaklarının işe iade davasında tespit edildiği, alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, takibe konu alacakların işe iade davasında belirlenmiş olması nedeniyle alacağın likit olduğu, ayrıca davalı borçlunun itirazının haksız ve kötüniyetli olduğu dikkate alındığında hüküm altına alınan asıl alacağın %20'si oranında davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili Şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, ücretin hatalı brütleştirildiğini, işe iade başvurusunun yasal süresi içerisinde gerçekleştirilmediğini, dava konusu alacakların çalışılan ülke hukukuna göre değerlendirilmesi gerektiğini, ücretin çekişmeli olduğunu, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, takibe konu edilen alacakların sabit ve likit olmaması nedeniyle icra inkâr tazminatı talebinin tümüyle reddi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının açtığı işe iade davasının kesinleşmesi ve icra takibinin işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretine ilişkin olması nedeniyle eldeki uyuşmazlıkta ... hukukunun uygulanmasının isabetli olduğu, davacının yasal 10 ... günlük süre içinde işe başlatılma başvurusunda bulunduğu, davacı işe başlatılmadığından işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretine hak kazandığı, işe iade davasında çıplak ve brüt ücret belirlendiğinden alacağın likit olduğu, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin isabetli olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; ... sözleşmesine uygulanacak hukuk, husumet, işe iade başvurusunun yasal süresi içinde yapılıp yapılmadığı, ücretin brütleştirilmesi, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin yasal koşullarının mevcut olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 21 ve 32 nci maddeleri, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un 27 nci maddesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 67 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.