Logo

9. Hukuk Dairesi2022/18760 E. 2023/843 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, çalıştığı kurumun devri nedeniyle ücret, ikramiye, prim, yolluk gibi çeşitli alacak kalemlerinden davalı ... Belediyesi'nin sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 6111 sayılı Kanun'un 166. maddesi ve ilgili diğer mevzuat hükümleri uyarınca davacının çalıştığı şantiyenin davalı ... Belediyesi'ne devredilmesi ve sorumluluğun da devralan belediyeye ait olması gözetilerek, davalı ... Belediyesi aleyhine açılan davanın reddine, diğer davalı aleyhine açılan davanın ise kısmen kabulüne dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2022/190 E., 2022/409 K.

KARAR : Davalı ... yönünden davanın reddi, davalı ... yönünden davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı ... yönünden davanın kısmen kabulüne, davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 1989 yılında mevsimlik işçi olarak çalışmaya başlayıp 02.02.2001 tarihinde daimi işçi kadrosuna geçirildiğini, işyerinde ... makinesi operatörü olarak çalıştığını, 21.11.2011 tarihinde 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (6111 sayılı Kanun) kapsamında Karayolları Genel Müdürlüğüne naklinin yapıldığını, daimi kadroya geçirilirken 01.03.1999-28.02.2001 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre intibak ücret skalasının yanlış tespit edildiğini, ücret zamlarının yevmiyesine eksik uygulanması sonucunda fark ücret ve ikramiye alacağının doğduğunu, müvekkilinin yeni işe giren işçi statüsünde değerlendirildiğini, oysa toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlanması nedeniyle kademe ilerlemesi ve derece terfilerinin ilk işe girdiği tarihten itibaren toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre yapılarak daimi kadroya geçtiği tarihteki yevmiyesinin belirlenmesi ve bu yevmiyeye takip eden toplu ... sözleşmesi ücret zamlarının uygulanması gerektiğini, yanlış uygulama nedeniyle ücret ve ikramiye farkı alacağı doğduğunu, ilave tediye alacağından sigorta primi kesilmemesi gerektiği yönünde yargı kararları bulunmasına rağmen kesinti yapıldığını, bu kesintilerin ödenmesi gerektiğini, Vakıfbank ile imzalanan promosyon anlaşmasına göre işçi maaşlarına 2011 yılında yansıtılması gereken 1.200,00 TL promosyon ödemesinin ne davalı Kurum ne de nakledildiği Kurum tarafından ödendiğini, Kurumun çeşitli şantiye ve birimlerinde geçici görevlendirilmeleri nedeniyle geçici görev yolluğu ve Karayolları Genel Müdürlüğüne nakil nedeniyle 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümlerine göre daimi görev yolluğu ödenmesi gerekirken ödenmediğini, 6111 sayılı Kanun hükümlerine göre dava konusu alacaklardan davalı işverenin sorumlu olduğunu belirterek ücret, akdi ikramiye, ilave tediye, ağır hizmet primi alacağı, banka promosyon alacağı, sürekli görev yolluğu ve geçici görev yolluğu alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı vekili ... vekili; davacının 6111 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesine göre 21.11.2011 tarihinde Karayolları Genel Müdürlüğüne devredildiğini, aynı düzenleme gereğince müvekkili İdarenin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, husumet itirazında bulunduklarını, 8 inci Dönem Toplu ... Sözleşmesinin 106 ve 107 nci maddeleri gereğince davacının mevsimlik ... sözleşmelerine tâbi çalışmasının bir yılı aşmaması sebebiyle derece kademe sisteminden yararlandırılmadığını, sonraki dönem toplu ... sözleşmesi ücret zammının uyguladığını, buna göre ücretin belirlenmesinde hatalı bir işlemin söz konusu olmadığını, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun yürürlük tarihinden önce ilave tediye ücretinden sigorta primi kesilmemekle birlikte Kanun'un yürürlük tarihinden sonra prim kesintisi yapıldığını, yapılan kesintilerin Sosyal Güvenlik Kurumundan istenmesi gerektiğini, banka promosyonu için 13.11.2011 tarihinde ihale yapıldığını, davacı dâhil olmak üzere Karayolları Genel Müdürlüğüne devredilen 62 personelin ihaleye dâhil edilmediğini, sözleşmeye personelin davalı İdareden ücret almaya devam etmesi hâlinde promosyon ödeneceğine ilişkin özel hüküm konulduğunu ancak davacının ihaleden sonra hiç ücret almadan davalı ... Müdürlüğüne devredildiğini, promosyon alacağı doğmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 20.12.2017 tarihli ilk bozma ilâmından sonra davaya dâhil edilen ... vekili cevap dilekçesinde özetle derdestlik ve husumet itirazı ile zamanaşımı def'i ileri sürdüklerini, 6111 sayılı Kanun gereğince davanın esas yönünden de yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 18.03.2015 tarihli, 2012/210 Esas ve 2015/568 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. İlk Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 20.12.2017 tarihli ve 2017/44932 Esas, 2017/30322 Karar sayılı ilâmı ile dava konusu olayda getirilen Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu kararının işçi alacakları ile borç ilişkisinin devrine ilişkin olmayıp şahsi sicil dosyalarının ve bir kısım envanterin ... Büyükşehir Belediye Başkanlığına devrine ilişkin olduğu, tüzel kişiliği kaldırılan İl Özel İdaresinin devir öncesi borçlarının hangi kuruma devredildiğinin belirlenmesi gerektiği, bu hâlde davalı taraf sıfatının borcu devralan bu kurum veya kuruluş olduğu, borçların devri konusunda alınmış bir karar yok ise anılan İl Özel İdaresinin aktiflerini ve alacaklarını devralanın borçlardan da sorumlu tutulması gerekeceği, tüm bu araştırmalarla borçtan sorumlu tutulacak davada taraf ehliyetine sahip bir kurum veya kuruluş tespit edilemediği hâllerde borcun mahalli idare birimi olan il özel idaresindeki çalışmalardan doğan bir borç olması dikkate alındığında davanın İçişleri Bakanlığına yöneltilerek sonuçlandırılması gerektiği gerekçesi ile Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozma kararı sonrası davacı vekilince dava Karayolları Genel Müdürlüğüne yöneltilmiş olup Mahkemenin 05.02.2019 tarihli ve 2018/104 Esas, 2019/77 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmına uyularak yapılan yargılamada toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 23.10.2019 tarihli ve 2019/6540 Esas, 2019/19764 Karar sayılı ilâmı ile davacının en son çalıştığı kurum olan ... 4. Bölge Müdürlüğüne 6111 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesine binaen ihtiyaç fazlası olması sebebi ile atamasının yapıldığının anlaşıldığı, davalı ...’nün 6111 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin altıncı fıkrası gereğince devirden önce doğan alacaklardan sorumlu olmayacağı, bu nedenle davalının ancak devir tarihi olan 16.11.2011 tarihinden dava tarihine kadar olan dönem için alacaklardan sorumlu olacağı, davacının geçici görev yolluğu alacağı talebi hususunda ise bu alacağın devir tarihinden önce doğmuş olması sebebi ile davalının sorumluluğuna gidilemeyeceği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemece 11.01.2022 tarihli ve 2019/306 Esas, 2022/3 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davalı ... Belediyesi yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

E. Üçüncü Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 17.05.2022 tarihli ve 2022/3684 Esas, 2022/6136 Karar sayılı ilâmı ile davalı ... vekilinin temyiz talebinin reddine, davacı temyizi yönünden yargılamaya ... hakkında devam edilerek bir karar verilmesi gerekirken davalı ... yönünden ret kararı verilmesinın hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

F. Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemece 18.10.2022 tarihli ve 2022/190 Esas, 2022/409 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda davacının çalıştığı şantiyenin ... Büyükşehir Belediye Başkanlığına devredildiği ve sorumluluğun da alınan Belediyeye ait olduğu gerekçesiyle davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... Belediyesi vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; dava dosyasının bir çok temyiz aşaması gördüğü ancak husumet yönünden net bir tespit yapılamadığı, Mahkemece dosyaya kazandırılan bilirkişi raporunda mevcut hesaplamalardan da görüldüğü üzere davacının müvekkili Kurumdan herhangi bir alacağı olmadığı, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacıya talep ettiği dönemlere ilişkin almaya hak kazandığı bütün alacakların ödendiği ileri sürerek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı ... Belediyesinin talep edilen alacaklardan sorumlu olup olmadığı, alacakların hesaplanması ile ödeme itirazına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili maddeleri, 6111 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı ... Başkanlığına yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

18.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.