"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2017/3651 E., 2018/1248 K.
DAVA TARİHİ : 16.01.2017
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. ... Mahkemesi
SAYISI : 2017/24 E.,2017/250 K.
Taraflar arasındaki işe iade davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 04.09.2018 tarihli ve 2018/7375 Esas, 2018/15150 Karar sayılı kararı ile davalı vekilinin temyiz dilekçesinin süreden reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından ... başvuru talebinde bulunulmuş ve Anayasa Mahkemesinin 2018/26811 başvuru numaralı ve 13.01.2022 tarihli kararı ile Daire kararının, adil yargılanma hakkı kapsamındaki Mahkemeye erişim hakkının ihlali mahiyetinde olduğuna karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı doğrultusunda Dairemizin 04.09.2018 tarihli ve 2018/7375 Esas, 2018/15150 Karar sayılı kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Şirkette satış temsilcisi olarak çalışan davacının performansının düşük olduğu iddia edilerek ... sözleşmesinin sona erdirildiğini, davalı Şirkette performans standartlarına uygun ve davacıya tebliğ edilmiş bir performans sistemi olmadığını, davacının çalıştığı süre boyunca yazılı veya sözlü olarak performans düşüklüğüne ilişkin uyarılmadığını, bir an için davacı işçinin performansının düşük olduğu kabul edilse bile davalı işverence, işçinin sözleşmesinin doğrudan fesih yoluna gidilmesinin ağır bir yaptırım olduğunu, feshin son çare olması ilkesine uyulmadığını ileri sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine, dava süresine ilişkin 4 aylık ücret ve diğer haklarla, işe başlatılmaması durumunda 8 aylık ücret tutarında tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı işçinin davalı Şirkette 04.07.2011-29.12.2016 tarihleri arasında satış sorumlusu olarak çalıştığını, davacının üzerine düşen ... görme edimi için gereken performansı sergileyemediğini, bunun üzerine feshin son çare olma ilkesine uygun olarak ... sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı işçiye savunma için makul bir süre verilmeden ve sırf şeklî formaliteyi yerine getirmek maksadıyla savunmasının istendiği ve aynı gün ... sözleşmesinin feshedildiği, bu durumda geçerli bir savunmanın varlığından bahsetmenin mümkün olmadığı, feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine karar vermek gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, İlk Derece Mahkemesinin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine, kararın dayandığı deliller, delillerin takdiri, karar gerekçesine göre istinaf başvuru nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzeni kapsamında yapılan inceleme sonucunda davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Yargıtay Kararı
Dairemizin 04.09.2018 tarihli ve 2018/7375 Esas, 2018/15150 Karar sayılı ilâmı ile; İlk Derece Mahkemesi karar tarihinin 20.....2017 olduğu, karar tarihinde yürürlükte olan 5521 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu’nun 8 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca temyiz süresinin gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren sekiz gün olduğu, gerekçeli kararın davalı vekiline 14.....2018 tarihinde tebliğ edildiği, ancak davalı vekilince sekiz günlük temyiz süresi geçtikten sonra 26.....2018 tarihinde karara karşı temyiz yoluna başvurulduğu, buna göre temyizin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle davalının temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine karar verilmiştir.
C. ... Başvuru
Kesinleşen karara karşı davalı taraf Anayasa Mahkemesine ... başvuruda bulunmuştur.
D. Anayasa Mahkemesi Kararı
1. Anayasa Mahkemesinin 2018/26811 başvuru numaralı ve 13.01.2022 tarihli kararı ile Mahkeme kararlarının hüküm kısmında kanun yolu ve süresinin belirtilmesi zorunluluğunun, tarafların karara karşı öngörülen kanun yolunu etkili ve işlevsel bir şekilde kullanmaları açısından önem arz ettiği, Bölge Adliye Mahkemesi kararının başvurucuya tebliğ edildiği, karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan kanuni düzenleme gereği temyiz yoluna başvurma süresi kararın tebliğinden itibaren sekiz gün olmasına rağmen Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeli kararında temyiz yoluna başvuru süresinin kararın tebliğinden itibaren iki hafta olarak gösterildiği, başvurucunun, istinaf kararlarında kendisine tanınan ve kararın tebliğinden itibaren başladığı belirtilen iki haftalık süreye güvenerek hareket ettiği, Dairenin yorumunu, kanun yoluna başvuru süresinin Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hatalı gösterilmesinin sonuçlarına katlanmak zorunda bırakılan başvurucunun üzerinde, ağır bir yüke sebep olduğu, başvurucunun katlanmak zorunda kaldığı külfetin hedeflenen meşru amaçla orantısız olduğu, dolayısıyla müdahalenin ölçülü olmadığı sonucuna ulaşıldığı belirtilmiştir.
2. Anayasa Mahkemesince, 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın 36 ncı maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar verilerek ihlalin Dairemiz kararından kaynaklandığı belirlenmiş ve bu yöndeki iddianın kabul edilebilir olduğuna, kararın bir örneğinin ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak amacıyla Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.
E. Gerekçe
1. Uyuşmazlık
Uyuşmazlık, ... sözleşmesinin feshinin usulüne uygun şekilde geçerli bir nedenle yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 18 ve 19 uncu maddeleri ile aynı Kanun'un 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 11 ve 12 nci maddeleriyle yapılan değişiklik öncesi 20 ve 21 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davalı işverence, davacının ... sözleşmesinin verimli çalışmadığı ve düşük performansı sebebiyle geçerli nedenle feshedildiği savunulmuş ise de dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler ile tanık beyanları hep birlikte değerlendirildiğinde, 4857 sayılı Kanun'un 18 inci maddesi bağlamında geçerli nedenin varlığı davalı işveren tarafından ispatlanamamıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle (2) numaralı paragrafta açıklanan ilave gerekçeye göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1.Dairemizin 04.09.2018 tarihli ve 2018/7375 Esas, 2018/15150 Karar sayılı kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.02.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.