Logo

9. Hukuk Dairesi2022/9467 E. 2022/12757 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının davalı şirket nezdindeki çalışmasından dolayı prim alacağına hak kazanıp kazanmadığı, hak kazanmışsa prim alacağının doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve faiz başlangıç tarihinin tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamındaki tüm deliller ve yasal düzenlemeler değerlendirilerek, davacının prim alacağına hak kazandığı, hesaplama ve faiz başlangıç tarihinin de doğru olduğu kanaatine varılarak, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 10. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : KDZ.Ereğli 1. ... Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkiminin tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde uzun yıllar direktör olarak çalıştıktan sonra, dava dışı ... Mühendislik Yönetin ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş. 'ye vekâleten genel müdür olarak atandığı için ... sözleşmesinin 31.07.2017 tarihinde sona erdiğini, davalı Şirkette çalışan diğer ... yakalı personele yapılan uygulama gereğince her yıl olduğu gibi bir yıl önceki performansına bağlı prim ücreti ödenmesi gerektiğini, bu hususun taraflar arasında imzalanan protokolde açıkça düzenlenmiş olmasına rağmen müvekkiline ödeme yapılmadığını ... sürerek ödenmeyen prim alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının tâbi olduğu Aylık Ücretli Personel Yönetmeliği'nde çalışanlara prim ödeneceği yönünde bir hüküm bulunmadığını, uygulamada da düzenli ve ... bir prim ödemesinin olmadığını, Şirket üst yönetiminin aldığı münferit kararla ödemenin olduğu tarihte çalışmakta olan aylık ücretli personele belli parametrelerle değişen oranlarda prim ödendiğini, bunun tamamen yönetimin insiyatifinde olduğunu ve çalışanlara bir önceki dönemdeki zamsız ücretleri esas alınarak onların çalışmalarını teşvik etmek ve motivasyonlarını artırarak verimlerini yükseltmek amacıyla ödendiğini, davacının çalıştığı 2017 yılı Mart ayında ... 132.858,00 TL prim aldığını ve ödenmemiş alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"...Davacının iddiası, davalı yanın cevapları ve Aylık Ücretli Personel Yönetmeliği incelendiğinde davacının, davalı işyerinde Aylık Ücretli Personel olarak çalıştığı, davacının 2017 yılına ilişkin prim alacağı talebinde bulunduğu, yönetmelikte prime ilişkin bir düzenleme olmadığı, ancak zaman zaman yönetimin bu yönde karar alması halinde çalışanlara prim ödendiğinin işverence bildirildiği, davacıya da çalıştığı süre boyunca yapılan prim ödeme miktarlarının gönderildiği, davacının 2018 yılında alması gereken prim oranını belirlemek için davacının önceki yıllarda aldığı prim oranlarına göre bu oranların ortalaması olan 8,33 oranının hesaplamada kullanılmasının dosya içeriği ile örtüştüğü anlaşılmış, toplanan tüm delillerden, hesap bilirkişisinin 26/07/2019 tarihli hesap raporunda hesaplanan davacının 2017 yılı çalışmalarından dolayı 107.596,83 TL ... prim alacağının olduğu anlaşılmış ve davanın kabulü ile ... 107.596,83 TL'nin 1,00 TL'sine 27/05/2019 dava tarihinden itibaren, bakiye 107.595,83 TL'sine 24/09/2019 ıslah tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekmiştir.

Davacı vekili tarafından; taraflar arasında vade tarihinin kararlaştırıldığı ve bu tarihin temerrüt tarihi olarak dikkate alınması ile temerrüt tarihinden itibaren faiz uygulanması talep edilmiştir. Dosya kapsamında bulunan ve taraflar arasında imza edilen 31/07/2017 tarihli "... Sözleşmesinin Sona Erdirilmesine İlişkin Protokol" başlıklı belgenin "D" maddesinde 2017 yılına ait primin 2018 yılının vade tarihinde ödeneceğinin kararlaştırıldığı, bununla birlikte anılan protokolde açık bir vade tarihinin kararlaştırılmadığı anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle taraflar arasında anılan protokol ile açık bir vade tarihi kararlaştırılmadığından teknik olarak "Kesin Vade" değil "Belirli Vade"'nin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.Bu durumda davalı açısından temerrüt olgusunun gerçekleştiğinin kabulü için davacı tarafından ihtar edilmek suretiyle davalının temerrüde düşürülmesi gerekmektedir. Dosya kapsamında davalının temerrüde düşürüldüğüne dair yazılı veya sözlü bir belge bulunmadığından dava konusu prim alacağına dava ve ıslah tarihlerinden itibaren faiz uygulanması gerektiği kanaatine ulaşılarak davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir." gerekçesiyle davanın kabulüne ve hüküm altına alınan prim alacağının dava ve ıslah tarihlerinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf başvurusu dilekçesinde; davalının prim ödeme tarihini 16.03.2018 olarak belirttiğini ve bu nedenle temerrüt gerçekleştiği için faizin bu tarih esas alınarak işletilmesi gerektiğini, dava ve ıslah tarihlerinin faiz başlangıç tarihi olarak belirlenmesinin hatalı olduğunu, prim alacağının hatalı olarak eksik hesaplandığını belirterek kararın bu yönlerden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının müvekkili Şirkette aylık ücretli personel statüsünde çalıştığını, davacı gibi Aylık Ücretli Personel Yönetmeliği kapsamında çalışanlara prim ödeneceği yönünde bir hüküm bulunmadığı gibi çalışanlara düzenli ve ... tutarda prim ödemesi de yapılmadığını, yönetimin aldığı münferit kararlarla, prim ödendiği tarihte hâlâ çalışmakta olanlara, değişen oranlarda prim ödendiğini veya duruma göre hiç ödenme yapılmadığını, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamada 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin prim ödeme oranlarının ortalamasının alındığını, söz konusu hesaplama yönteminin hukuksal herhangi bir dayanağı bulunmadığı gibi hakkaniyete de aykırı olduğunu belirterek istinaf talebinde bulunmuş ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyanla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"...Davacının davalı işyerinde 01/02/2013-31/07/2017 tarihleri arasında çalıştığı, ... akdinin aynı tarihli protokol ile sona erdiği; protokolün "D" maddesinde 2017 yılına ait primin kıstelyevm usulü 2018 yılında vade tarihinde ödeneceğinin belirlendiği anlaşılmaktadır.

İşçinin prime hak kazanması için işyerinde prim ödemesini gerektiren dönemin sonuna kadar çalışmış olması gerekmez. İşyerinde çalışılan süreyle sınırlı olmak üzere işçinin prim talep ... vardır.

Prim uygulaması, bireysel ya da toplu ... sözleşmeleri ile de kararlaştırılabilir. ... sözleşmesinde kararlaştırılmamış olsa da işverence ... taraflı olarak düzenli şekilde yapılan prim ödemesi işyeri şartını oluşturur. Her durumda uygulamanın ... taraflı olarak işverence ortadan kaldırılması ya da azaltılması mümkün olmaz. Prim uygulaması yönünden işçi aleyhine çalışma koşullarında değişiklik, 4857 sayılı ... Kanununun 22. maddesi kapsamında gerçekleştirilmelidir (Yargıtay 9. HD. 22.1.2009 gün 2007/ 34717 E, 2009/ 638 K.).

Aylık Ücretli Personel Yönetmeliği ve taraflar arasındaki sözleşmede prim ödenmesine dair bir hüküm bulunmasa bile davalı işveren tarafından her sene düzenli olarak prim ödemeleri yapıldığı, davacının da bu kapsamda önceki yıllara ait prim ödemelerini aldığı ancak 2017 yılına ait primlerinin ödenmediği, bu kapsamda davacının prim alacağının ... hukuku ilkelerine uygun olarak hesaplanan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, yine davalının temerrüte düşürülmemesi nedeniyle mahkemece dava ve ıslah tarihinden faize hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

..." gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca ayrı ayrı olmak üzere esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde, istinaf başvurusundaki sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının hatalı olduğunu beyanla kararın müvekkili lehine bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde, istinaf başvurusundaki sebepleri tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının hatalı olduğunu, davacının prim alacağına hak kazanamayacağını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının davalı Şirket nezdindeki çalışmasından dolayı prim alacağına hak kazanıp kazanmadığı, hak kazanmışsa prim alacağının doğru şekilde hesaplanıp hesaplanmadığı ve faiz başlangıç tarihine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 Sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri,

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve temyiz sebeplerine göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ... sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.