"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/674 E., 2023/502 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 29. ... Mahkemesi
SAYISI : 2019/878 E., 2021/23 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Millî Savunma Bakanlığına bağlı olarak çalıştığını, ... ... Sendikasının üyesi olduğunu, Günde Azami Yedi Buçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik'in (Yönetmelik) 4 üncü maddesinde günde azami 7,5 saat veya daha az çalıştırılması gereken işlerin sayıldığını, maddenin (p) bendinde gürültülü işlerin bu kapsamda olduğunun belirtildiğini, gürültülü işler tanımına ise gürültü düzeyi 85 desibelin üzerinde olan işlerin girdiğinin ifade edildiğini, davacının çalıştığı işyerinde Mart 2016 tarihinde gürültü ölçümlerinin yapıldığını ve söz konusu ölçümlerde kişisel maruziyet değerinin 93,3 desibel olarak ölçüldüğünü, gürültü maruziyet değerinin Yönetmelik'teki sınır değer olan 85 desibelden yüksek çıktığını, 2016 yılının Kasım ayında işyerinde yapılan ikinci ölçümde ise gürültü düzeyinin 85 desibelin altında gerçekleştiğini ancak söz konusu ikinci ölçümde tezgah ve makinaların bir kısmının çalıştırılmayarak gürültü düzeyinin düşürülmeye çalışıldığını, bu ölçümün metot ve usullerinin hukuka uygun ve adil biçimde yapılmadığını, nitekim ölçüm sonrasında tüm tezgah ve makinaların aynı anda çalıştırılmaya devam edildiğini, bu nedenle ikinci ölçümün dikkate alınmaması gerektiğini, ortamın gürültüye müsait olduğunu ve davacının sürekli risk altında bulunduğunu, riskin varlığının dahi 7,5 saat çalıştırılması için yeterli olduğunu, bu nedenle davacının Yönetmelik kapsamında sayılması gerektiğinin tespiti ile işyerinde geçerli toplu ... sözleşmeleri hükümleri gereğince hak kazanılan kısa çalışma primi ile fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, işyerinde ... sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygun şekilde gürültü seviyesi ölçümleri yapıldığını, ilk olarak Mart 2016 tarihinde yapılan ölçümden sonra gürültü düzeyi limitinin üzerinde çıkan fabrika ve atölyelerinin incelenerek düzenlemeye gidildiğini, gürültü çıkaran tezgahlar aynı anda çalıştırılmayacak şekilde ... planlaması yapıldığını, akabinde 21 Ekim 2016-11 Kasım 2016 tarihleri aralığında ikinci defa gürültü ölçümlerinin gerçekleştirildiğini, her iki ölçüm neticesinde de gürültü seviyesi sınır değerinin üzerine çıkan yerlerde çalışanların Mart 2017 tarihinden itibaren 7,5 saat çalıştırılmaya ve toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre kısa çalışma primi ödenmeye başlandığını, davacının çalıştığı işyerinde gürültü seviyesinin sınır değerlerin altına düştüğünün tespit edildiğini, buna göre davacının Yönetmelik kapsamında olmadığını ve alacak taleplerinin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller, ölçüm sonuçları ve bilirkişi raporlarına dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; zamanaşımı def'inin dikkate alınmadığını, bilirkişi raporunun tamamen genel değerlendirmeye dayalı olduğunu, eksik incelemeyle karar verildiğini, dava konusu alacaklara hak kazanılmadığını, faiz türü ile başlangıç tarihlerinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince aldırılan bilirkişi hesap raporuna göre davacının hak kazandığı fazla çalışma ve kısa çalışma primi alacaklarının davalı işyerinde geçerli toplu ... sözleşmesi ve emsal Yargıtay içtihatlarına göre hesaplandığı, zamanaşımı def'inin dikkate alındığı, faiz türlerinde ve başlangıçlarında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının fazla çalışma ücretine ve kısa çalışma prim alacağına hak kazanıp kazanmadığı ve alacaklara uygulanan faizin türü ve başlangıç tarihleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41 ve 63 üncü maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 ve 53 üncü maddeleri, Yönetmelik'in 4 ve 7 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; Yönetmelik kapsamında bulunduğu belirlenen davacı işçinin fazla çalışma ücreti alacağı 25. Dönem Toplu ... Sözleşmesi'nin 52 nci maddesinde yer alan primlerin fazla çalışma süreleri için ödenemeyeceği yönündeki düzenleme dikkate alınarak ve bu çalışması sebebiyle ödenen verimliliği teşvik primi mahsup edilmek suretiyle hesaplanmıştır. Ne var ki davacının bordrolarda görünen fiilî çalışma süresine göre belirlendiği anlaşılan %14 kısa çalışma primi alacağının günlük 7,5 saati aşan fazla çalışma süresine isabet eden kısmının da fazla çalışma ücret alacağından mahsup edilmesi gerektiği gözetilmeksizin yapılan hesaplama hatalı olmuştur.
3. İlk Derece Mahkemesince hüküm altına alınan kısa çalışma primi alacağı bakımından bilirkişi raporunda belirtilen temerrüt tarihlerinden itibaren faize hükmedilmiş ise de kısa çalışma primi yönünden toplu ... sözleşmesinde bir ödeme günü belirlenmiş değildir. Dairemizin yerleşik uygulaması uyarınca, işçi muaccel alacaklarını ... ... belirtmek kaydıyla ihtarname ile işvereni temerrüde düşürebilir. Söz konusu ihtarnamede alacak miktarlarının belirtilmesi gerekmez. Dava tarihinden önce yürütülen arabuluculuk süreci sonucunda anlaşma yapılamadığına dair düzenlenen son tutanak bu bağlamda değerlendirildiğinde dava konusu alacakların dava tarihinden önce arabuluculuk aracılığıyla talep edilmesi karşısında davalı işverenin arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla temerrüde düştüğünün kabulü gerekmektedir. Bu sonuç davalı işverenin usulüne uygun davet edilmesine rağmen arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı durumlarda da geçerlidir. Dolayısıyla Mahkemece kısa çalışma primi alacağına ilişkin arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de hatalı olup bozma nedenidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi