"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1636 E., 2023/632 K.
DAVA TARİHİ : 31.05.2019
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... ... 11. ... Mahkemesi
SAYISI : 2019/601 E., 2020/906 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde gemiadamı olarak görev yapmakta olduğunu, müvekkilinin üyesi olduğu ... ... Sendikası ile davalı arasında imzalanan toplu ... sözleşmesi gereği her altı ayda bir ücret zammı yapıldığını, fazla çalışma ve resmî tatil ücretlerinin %25 zamlı olarak hesaplanmak suretiyle ücret bordrosuna yansıtılarak ödendiğini, ancak 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 402 nci maddesinin birinci fıkrası ve 4857 sayılı ... Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 41 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği fazla çalışma ücretinin en az %50 zamlı saat ücreti üzerinden hesaplanmasının öngörüldüğünü, toplu ... sözleşmesinin 111 inci maddesinin (a) bendinde de fazla çalışma ücretinin %50 zamlı ödeneceğinin ve 110 uncu maddesinde fazla çalışmaya esas bir saatlik ücretin gemiadamları için 1/208 esası üzerinden tespit edileceğinin belirtildiğini, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 20.11.2018 tarihli ve 2015/27849 Esas, 2017/14749 Karar sayılı kararında fazla çalışma ve resmî tatil günlerinde yapılan çalışmaların ücretlerinin gemiadamları için de %50 zamlı olarak hesaplanması gerektiği yönünde karar verildiğini, 854 sayılı ... ... Kanunu'nun (854 sayılı Kanun) 48 inci maddesinde bu Kanun hükümlerinin daha elverişli menfaat sağlayan Kanun veya toplu ... sözleşmesinin uygulanmasına engel olmayacağının, daha sonra yürürlüğe giren ve daha üstün haklar tanıyan Kanun'un müvekkili lehine uygulanarak fazla çalışma ücretlerinin %50 zamlı saat ücreti üzerinden hesaplanması gerektiğini ileri sürerek fark fazla çalışma ücreti alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı süresinin dolduğunu, talep edilen alacaklara kanuni faiz uygulanması gerektiğini, davacının toplu ... sözleşmesi kapsamında 854 sayılı Kanun'a tâbi gemiadamı elektrik zabiti olarak görev yaptığını, davacıya toplu ... sözleşmesinde belirlenen oran esas alınarak fazla çalışma ücreti ödendiğini, toplu ... sözleşmesinin 111 inci maddesinin gemiadamlarına değil, 4857 sayılı Kanun'a tâbi çalışanlara uygulandığını, dava konusu olaya özel kanun niteliğinde olan 854 sayılı Kanun'un uygulanması gerektiğini, gemiadamının çalışma koşullarının farklılık arz ettiğini ve çalışma usullerinin ... ve uluslararası kurallar ile 854 sayılı Kanun'a göre belirlendiğini, 854 sayılı Kanun'da boşluk olması hâlinde 6098 sayılı Kanun'un hizmet sözleşmesine ilişkin hükümlerinin kıyasen uygulanması gerekmekle birlikte 854 sayılı Kanun'da fazla çalışmaya ilişkin açık hüküm bulunduğunu, öte yandan genel kanun niteliğinde olan 6098 sayılı Kanun'un 402 nci maddesinin gerekçesinde sadece 4857 sayılı Kanun'dan bahsedildiğini, genel kanunun özel kanun hükmünü bertaraf etmesinin ancak kanun koyucunun amacını açık ve net olarak ortaya koyması hâlinde mümkün olacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının fazla çalışma ücretinin 854 sayılı Kanun'a uygun olarak belirlendiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, davacıya yasal düzenlemeye uygun olarak ödemelerin yapıldığı, davacının fazla çalışma ücret alacağı bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkeleri ve sürpriz karar verme yasağı gereği İlk Derece Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu, Yargıtay 9. ve 22. Hukuk Dairelerinin birleşme öncesi, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin dava konusu talep ile ilgili vermiş olduğu emsal kararlarının, işbu davanın açılış aşamasında ve davaların devamı sırasında da, fazla çalışma ücretlerinin %50 zamlı ödenmesi yönünde olduğu, hukuk güvenliği, hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkeleri ve sürpriz karar verme yasağı ilkeleri gereği Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin dairelerin birleşme öncesi vermiş olduğu içtihat yönünde karar verilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, dava açılış tarihinin baz alınması, dava açılış tarihindeki içtihatlara göre karar verilmesi gerektiği, Yargıtay tarafından görüş değişikliği olması durumunda görüş değişikliğinden sonra açılacak davaları bağlaması gerektiği, bu hususların gözetilmemesinin hukuka aykırı olduğu, fazla çalışma ücreti ilgili kanunlar incelendiğinde ve yasa koyucunun gemiadamına daha elverişli hak ve menfaat getiren kanun yanında daha da ileri giderek toplu ... sözleşmesi, ... sözleşmesi veya örf ve adetlerden doğan hakların dikkate alınacağını belirterek yasanın yürürlük tarihinden sonra da düzenlenen ... sözleşmeleri dâhil kanun, örf adet ile daha elverişli hakların tanınması halinde uygulanacağı amaçlandığı, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, davalı tarafından dosyaya sunulan Yargıtay kararının emsal karar niteliği yapılmasının hatalı olduğu, İlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını kabul etmedikleri, dava açılış tarihinde emsal kararlar doğrultusunda açılan, yargılama sırasında emsal kararlar doğrultusunda Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin içtihatlarına devam etmesi gözönüne alınarak ret kararı ile sonuçlanacak olsa bile davacı aleyhine yargılama giderleri, vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuki belirlilik, öngörülebilirlik, hukuki güvenlik ilkelerine aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belge ve delillere göre; İlk Derece Mahkemesinin uyuşmazlık konusu hukuki ilişki ve hususları nitelemesi, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitleri, delilleri takdir ve değerlendirmesi, uyuşmazlığın çözümü için gereken hukuk kurallarını uygulaması, uyuşmazlık konusu hususları gerekçelendirmesi isabetli olup, kamu düzenine aykırı bir husus da tespit edilmediğinden, yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi (6100 sayılı Kanun) ve 355 inci maddeleri uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; fazla çalışma alacağının Dairenin eski içtihadına güvenerek açılan davalarda hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkesi gereğince davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 854 sayılı Kanun kapsamında çalışanların fazla çalışma ücretlerinin, 6098 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra %25 zamlı ücret yerine, %50 zamlı ücretle ödenmesinin gerekip gerekmediği ile davalı yararına hükmedilen vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 854 sayılı Kanun'un "Fazla saatlerle çalışma" kenar başlıklı 28 inci maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
" Bu kanuna göre tespit edilmiş bulunan ... sürelerinin aşılması suretiyle yapılan çalışmalar, fazla saatlerde çalışma sayılır.
Yapılacak fazla çalışmanın her saatine ödenecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarı %25 oranında artırılmak suretiyle bulunacak miktardan az olamaz."
3. 6098 sayılı Kanun’un 402 inci maddesinin birinci fıkrası.
4. Dairemizin 11.10.2021 tarihli ve 2021/9484 Esas, 2021/14004 Karar sayılı kararının ilgili kısmı şu şekildedir:
"...
Açıklanan sebeplerle; somut uyuşmazlık bakımından, ... ... Kanunu’nun 28. maddesinde yer alan açık düzenleme karşısında fazla çalışma ücretinin % 25 zamlı ücretten hesaplanması gerektiği, sonradan yürürlüğe giren ... Borçlar Kanunu’nun 402. maddesinin ... ... Kanununa tabi çalışanlar açısından uygulanamayacağı gemi adamının fazla çalışma ücretinin % 25 zamlı olarak hesaplanarak hüküm altına alınması gerektiği anlaşıldığından fazla çalışma ücretlerine dair fark taleplerin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabule dair hüküm kurulması hatalıdır.
Diğer yandan; dava, Dairemizin önceki tarihli kararı doğrultusunda karara bağlanmış olsa da; Yargıtay 22. Hukuk Dairesi'nin kapatılması üzerinde yeniden oluşan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin Eylül 2020 tarihinde aldığı ilke kararı doğrultusunda ... ... Kanunu’na tabi işçiler bakımından fazla çalışma ücreti alacağının % 50 zamlı hesaplanması talebinin reddi gerekeceğinden sözü edilen redden dolayı davalı yararına avukatlık ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiği de gözetilmelidir."
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta; davacı, Dairemizin önceki tarihli kararlarına güvenerek o dönemdeki emsal kararlar doğrultusunda dava açmıştır. Bölge Adliye Mahkemesince dava, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin kapatılması üzerinde yeniden oluşan Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin, Eylül 2020 tarihinde aldığı ilke kararı doğrultusunda 854 sayılı Kanun’a tâbi işçiler bakımından fazla çalışma ücreti alacağının %50 zamlı hesaplanması talebinin reddi gerektiği yönünde sonuçlandırılmış ise de davacının önceki Daire uygulamasına güvenerek dava açtığı açık olup değişen Daire uygulaması uyarınca reddedilen bu miktar bakımından davalı yararına avukatlık ücretine ve yargılama giderine hükmedilmemelidir.
Ne var ki yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının davalı yararına hükmedilen vekâlet ücretine ilişkin, "Reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine," bendinin tamamen çıkartılarak yerine “Davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,” bendinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.