"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
EK KARAR TARİHİ : 04.05.2023
SAYISI : 2021/1464 E., 2023/949 K.
DAVA TARİHİ : 09.....2011
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. ... Mahkemesi
SAYISI : 2019/35 E., 2021/47 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine kesin olarak karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 04.05.2023 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.
Ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre, Bölge Adliye Mahkemesince kararın kesin nitelikte olması nedeniyle temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de; dosya kapsamına göre talep edilen toplam miktar 242.710,82 TL olup bu miktarın kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'yi aştığı anlaşıldığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir. Bu durumda temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla; 04.05.2023 tarihli ek kararın bozularak ortadan kaldırılması gerekir.
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen asıl kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... ... Hastanesinde kurucu Başhekimi, mesul müdürü, Şirket ortağı ve ortopedi doktoru olarak görev yapmakta iken, Hastanenin diğer ortakları tarafından tehdit edilerek Hastaneden uzaklaştırıldığını, 2012 yılı Şubat ayına kadar devam eden hekimlik sözleşmesi bulunduğunu ve sözleşmenin haksız feshedildiğini ileri sürerek sözleşmenin haksız feshedilmesi nedeniyle yoksun kalınan aylık yapılan cironun %30 payı gelir ile manevi tazminat alacağını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının işyerini terk ettiğini ve Şirketi kötülemeye yönelik şikâyetler ve başvurularda bulunduğunu, haksız yere bazı Şirket ortaklarını suçladığını, davacının taleplerinin dayanağının olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında belirli süreli ... sözleşmesinin yapılmasını gerektiren objektif bir neden bulunmadığı, dosyada bulunan hekim sözleşmesinde sözleşmenin belirli süreli olduğuna dair bir ibarenin de bulunmadığı, davacının ... sözleşmesinin belirsiz süreli olduğunun kabul edilmesi ve yoksun kalınan gelir alacağının reddine karar verilmesi gerektiği, davacının ... 1. ... Mahkemesinde davalı tarafa açmış olduğu kıdem ve ihbar tazminatı talepli davasında İlk Derece Mahkemesinde davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 21.09.2020 tarihli ve 2016/27175 Esas, 2020/8427 Karar sayılı ilâmıyla davacının ... sözleşmesinin işverence haklı nedenle feshedildiği, kıdem ve ihbar tazminatının reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verildiği, buna göre manevi tazminat koşullarının da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; dosyada bir yıl süreli belirli süreli ... sözleşmesi bulunduğunu, davacının 20.05.2011 tarihli ihtarı ile kendisine uygulanan baskılar sonucu mesul müdürlük, ortaklık ve başhekimlik görevlerini yerine getiremeyeceğini ve Hastaneye gelmeyeceğini bildirdiğini, davalının ... sözleşmesinin belirsiz süreli olduğuna dair beyanı olmadığını, bu nedenle taraflar arasında bu hususta husumet bulunmadığını, belirli süreli ... sözleşmesi daha yenilenmeden ve belirsiz süreli ... sözleşmesine dönüşmeden ... sözleşmesine son verildiği, kararın hatalı olduğunu, ... sözleşmesinin fesih nedeni olarak gösterilen olayda beraat ettiğini, vekâlet ücretinin de hatalı belirlendiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamından davacının ... sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedenle feshedildiğinin sabit olduğu, bu nedenle hekimlik sözleşmesi belirli süreli ya da belirsiz süreli olsa da işveren tarafından haklı nedenle fesih bulunduğundan davacının sözleşmeden kaynaklanan yoksun kalınan gelir alacağı bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesinin davanın reddine ilişkin verdiği kararın dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının davaya konu ettiği sözleşmenin haksız feshedildiği iddiasıyla yoksun kalınan gelir alacağı ile manevi tazminat alacağının bulunup bulunmadığı ve vekâlet ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 438 inci maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 11 ve 25 inci maddeleri, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davacı vekili, temyiz dilekçesinde vekâlet ücretinin hatalı belirlendiğini ve tazminat davalarının tümden reddi halinde maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirtmiş ise de manevi tazminat talebi dışında reddedilen diğer alacak kalemi de dikkate alındığında; iki alacak bakımından ayrı ayrı vekâlet ücreti hesaplanmasının temyiz eden davacı aleyhine olacağı anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle temyiz edenin tarafına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1 Bölge Adliye Mahkemesince verilen 04.05.2023 tarihli ek kararın BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.