Logo

9. Hukuk Dairesi2023/11196 E. 2023/14797 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşen işe iade davası sonrası işe başlatılmayan işçiye ödenmesi gereken işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti alacaklarının hesabında, ücretin net mi yoksa brüt mü esas alınacağı hususundaki uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı alacaklarının davacı tarafından net olarak talep edildiği ve mahkemece de davacının son ücreti net olarak belirlendiği hâlde, işe başlatmama tazminatının brüt ücret üzerinden hesaplanmasının hatalı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/639 E., 2023/778 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 18. ... Mahkemesi

SAYISI : 2018/432 E., 2021/144 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17.10.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ... ile davacı vekili Avukat ... geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; müvekkilinin 19.04.2015-20.10.2016 tarihleri arasında davalı Şirkette çalıştığını ve ... sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, bunun üzerine işe iade davası açtıklarını ve davanın kabulüne ve davacının işe iadesine karar verildiğini, davalının itirazının ve temyiz isteminin reddedilerek kararın kesinleştiğini, bunun üzerine süresinde davalı Şirkete ihtarname göndererek davacının işe başlatılmasını talep ettiklerini ancak davalının davacıyı işe başlatmadığını, son ücretinin aylık 2.750,00 USD olduğunu, davacının çalıştığı süre boyunca haftanın 7 günü saat 07.00 ile 19.00 saatleri arasında çalıştığını, çoğu zaman saat 20.00-20.30'a kadar çalışmasının devam ettiğini, yine ... bayram ve genel tatil günlerinin tümünde çalıştığını, ayda iki haftada bir hafta tatili iznini kullandığını, davacının yıllık izinlerini kullanmadığını ve izin ücretinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, boşta geçen süre ücreti alacağı, işe başlatmama tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının hak ettiği fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ile yıllık izin alacaklarının ödendiğini, davacının da bu bordroları ihtirâzi kayıtsız imzalayarak bu alacakları aldığını kabul ettiğini, ücretlerin sigorta kayıtlarında az gösterildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının aldığı gerçek ücretin davacının imzaladığı ücret bordrolarından ve banka dekontlarından anlaşılabileceğini, hesaplamada ihtirâzi kayıtsız imzalanmış bordrolardaki ücretlerin esas alınması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı Şirket aleyhine işe iade istemiyle dava açtığı, yargılama sonunda davanın kabulüne ve feshin geçersizliği ile davacının işe iadesine, işe iade kararına uyulmaması hâlinde ödenmesi gereken tazminat tutarının davacının 4 aylık ücreti olarak belirlenmesine ve davacının kanuni süre içerisinde başvurmasına rağmen işe başlatılmaması hâlinde ödenecek tutarın davacının 4 aylık ücretinin ve diğer haklarının ödenmesi gerektiğine karar verildiği, bu karara yönelik itiraz ve temyiz itirazlarının reddine karar verilerek kararın 24.05.2018 tarihinde kesinleştiği, davacının süresinde başvurmasına rağmen işe başlatılmadığı ve ... güvencesi tazminatı ve boşta geçen süre ücreti alacağına da hak kazandığı, toplanan deliller ve davacı tanıklarının beyanından davacının fazla çalışma yaptığı, hafta tatillerinde ve ... bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı ancak karşılığında ücret ödenmediği, davacının yıllık iznini kullanmadığı ve ücretinin de ödenmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının iddia ettiği ücreti ispatlamaya yarar bordroya eş değer nitelikte herhangi bir yazılı delilin dosyaya sunulmadığını, emsal ücretin tespiti noktasında ilgili meslek odalarından herhangi bir verinin de dosyaya kazandırılmadığını, 2016 Ekim bordrosu ve tediye makbuzu incelendiğinde açıkça görüleceği üzere bordroda davacının en son ücretinin net 740,00 USD olduğunun belirtildiğini, davacıya devamında o ay ... sözleşmesi sona erdiğinden dolayı fazla çalışma için 1.243,20 USD, hafta tatili için 1.332,00 USD, ... bayram ve genel tatil alacağı için de 296,00 USD olmak üzere temel ücretine ilave olarak ilave ödeme yapıldığını, davacının ihtirâzi kayıtsız imzalı bordroların aksini ispata yarar tanık delili dışında herhangi bir delil dosyaya sunamadığını, fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin davacıya banka kanalıyla yapıldığından davacı bordroda gösterilenden daha fazla çalışma yapıldığını ancak yazılı delille ispatlayabileceğini, bununla birlikte tahakkuk içeren bordro dönemlerinin fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil alacağı hesabından dışlanması gerektiğini, bilirkişi tarafından çalışma saatinin tespitinde yalnızca taraflı davacı tanıklarının beyanlarının dikkate alınmasının da isabetsiz olduğunu, ıslaha karşı zamanaşımı def'î ve ek rapor talebinde bulunulmuş olmasına rağmen, bu taleplerinin de haksız bir şekilde reddedildiğini, diğer taraftan boşta geçen süre ücreti hesaplanırken alacağın nete çevrilmediğini, gelir vergisi ile sigorta prim kesintisi yapılmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının kıdemi ve formen olarak görev yaptığı dikkate alınarak, aylık 2.750,00 USD ücret ile çalıştığı, davacının ücretinin 2.750,00 USD olduğu ve imzalı ücret bordrolarının gerçek ücret üzerinden düzenlemediği, bu durumda imzalı bordrodan anlaşılan fazla çalışma süresi ve gün sayısına göre gerçek ücret esas alınarak fazla çalışma ücretinin belirlenmesi ve bordrolarda yer alan ödeme tutarları mahsup edilmek suretiyle hesaplama yapılması gerektiği, Kasım 2015 bordrosunda fazla çalışma tahakkuku bulunmadığı, bu nedenle tanık beyanları uyarınca sonuca gidilmesi gerektiği, tanık beyanlarına göre davacının haftalık 21 saat fazla çalışma yaptığı, bilirkişi raporunda boşta geçen süre ücreti, davacının net ücreti üzerinden hesaplandığı ve net 11.000,00 USD alacağın hüküm altına alındığı, davalı vekilinin boşta geçen süre ücreti alacağından gelir vergisi ile sigorta prim kesintisi yapılması gerektiğine yönelik istinaf başvurusunun yerinde olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kesinleşen işe iade davası sonrası başvurusuna rağmen işe başlatılmayan davacıya ödenmesi gereken alacak kalemlerinin ve bunlara hak kazanılma koşullarının belirlenmesi, işe iade kararı sonrası hüküm altına alınan alacakların hesabına esas alınması gereken ücretin tespiti ile alacakların hesaplanma yöntemi konularına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 17, 32 ve 53 üncü maddeleri ile aynı Kanun'un 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun (7036 sayılı Kanun) 12 nci maddesiyle yapılan değişiklik öncesi 21 inci maddesi ve yine aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta 4857 sayılı Kanun'un 7036 sayılı Kanun'un 12 nci maddesiyle yapılan değişiklik öncesi 21 inci maddesi uygulanmalıdır.

3. Buna göre işçi, kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren on ... günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmalıdır. Aksi hâlde işverence yapılan fesih geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. İşveren, işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmadığı takdirde en az dört, en fazla sekiz aylık ücret tutarında belirlenen ... güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer hakları işçiye ödemek zorundadır.

4. İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması hâlinde, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda ... sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır. İşe başlatmama tazminatının da fesih tarihindeki ücrete göre hesaplanması gerekir.

5. İşçinin işe başlatılmaması fesih niteliğinde olduğundan, işverence gerçekleşen bu feshe bağlı olarak yıllık izin ücreti ve ihbar tazminatı ile süre yönünden şartları mevcutsa kıdem tazminatı ve işe başlatmama tazminatı işçinin işe başlatılmadığı tarihteki ücretine göre; boşta geçen süre ücreti ile fiili çalışmaya bağlı diğer alacakları ise çalışmanın geçtiği tarihteki ücretine göre ödenmelidir. İşçinin ücretinin tespiti için ise emsal ücret araştırması yapılabileceği gibi, davalı işyerinde davacı ile aynı işi yapan çalışanların işe başlatmama tarihindeki ücretlerini gösterir kayıt ve belgelere de başvurulabilir.

6. Dava dilekçesinde, davacının fesih tarihindeki ücretinin net 2.750,00 USD olduğunu belirtilmiştir. Davalı tarafça cevap dilekçesinde ücretin imzalı bordrolara göre belirlenmesi gerektiği savunulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince yazılı gerekçe ile davacının son ücreti net 2.750,00 USD kabul edilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.

7. Ancak Bölge Adliye Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının boşta geçen süre ücret alacağı bakımından son ücreti net 2.750,00 USD olarak kabul edilerek 4 aylık ücreti 11.000,00 USD olarak hesaplanmış, işe başlatmama tazminatı bakımından da davacının işe başlatılmadığı tarihteki ücreti yine net 2.750,00 USD olarak kabul edilmesine rağmen işe başlatmama tazminatı bakımından 4 aylık ücreti 18.421,50 USD olarak hesaplanmıştır. Davacının dava dilekçesinde boşta geçen ücret alacağı ve işe başlatmama tazminatı bakımından alacaklarını net olarak talep ettiği anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca davacının işe başlatılmadığı tarihte ücretinin net 2.750,00 USD kabul edilmesi ve bu alacağı da net olarak talep etmesine göre 4 aylık işe başlatmama tazminatının da 11.000,00 USD olarak hesaplanması gerekli iken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davalı yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.