"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2021/33 E., 2023/40 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 29.04.2011 tarihinde davalı ... Güvenlik Şirketi nezdinde ve diğer davalı ... AŞ bünyesinde güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başladığını, ... sözleşmesini ....02.2015 tarihinde haklı nedenle sona erdirdiğini, davacının haftanın 6 günü 2 vardiya olmak üzere 08.00-20.00 ve 20.00-08.00 saatleri arasında çalıştığını, haftada 1 gün izin kullandığını, çalışma esnasında 30 dakika ara dinlenmesi uygulandığını, millî ve dinî bayramlar ile resmî tatil günlerinde çalışmanın devam etiğini, yemeğin davalı işveren tarafından karşılandığını, davacının en son (yol parası dâhil) 1.280,00 TL ücret aldığını iddia ederek kıdem tazminatı ile ödenmeyen fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... AŞ vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davalı Şirketin resmî ve özel kuruluşlardan ihale usulu ... almak suretiyle işçi temin ettiğini, dolayısıyla davalı Şirket ile diğer davalı Kurum arasında usulüne uygun bir asıl işveren alt işveren ilişkisinin söz konusu olmadığını, davalılar arasında herhangi bir organik bağın da mevcut olmadığını, ... sözleşmesini istifa etmek suretiyle sona erdiren davacının kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, davalı Şirket nezdinde günde 8 saat olmak üzere 3 vardiya sistemiyle çalışıldığından fazla çalışma yapılmadığını, yine davacının resmî, dinî bayram ve genel tatil günlerinde prensip olarak çalışmasının mümkün olmadığını, ancak vardiyasının bu günlerden birine denk gelmesi hâlinde davacıya o günün ödemesinin yapıldığını, bu durumun ücret bordrolarıyla sabit olduğunu, yine ücret bordrolarından görüleceği üzere, davacının ücretinin bordrolarında gösterildiği şekilde olduğunu, ayrıca davacıya yol ve yemek ücretinin banka kanalıyla ödendiğini, elden herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacının göreviyle bağdaşmayan farklı işlerde çalıştırıldığına ilişkin iddiasının da asılsız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ...vekili cevap dilekçesinde; diğer davalı ile güvenlik hizmeti alım sözleşmesi imzalandığını, davalı Şirketin diğer davalının personeliyle herhangi bir hukuki ilişkisi bulunmadığını, güvenlik hizmetinin ayrı bir uzmanlık ve emek istemesi ve davalı Şirketin asıl işi ile doğrudan alakası olmaması sebebiyle davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin de söz konusu olmadığını, davalı Şirkete husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 14.....2016 tarihli ve 2015/90 Esas, 2016/275 Karar sayılı ilâmı ile; davacının değişen alt ... verenler nezdinde asıl ... veren ... Dünya Ticaret Merkezi AŞ bünyesinde 29.04.2011 tarihinde ... başı yaptığı ve ....02.2015 tarihine kadar kesintisiz çalıştığı, toplam ... süresinin 3 yıl, 9 ay, 7 gün olduğu; davacının iddiası, tanık beyanları, emsal ücret yazı cevabı içerikleri nazara alındığında davacının en son brüt 1.506,63 TL ücret ile çalıştığı, ... sözleşmesini işçilik alacaklarının ödenmemesi haklı nedenine dayalı olarak sonlandırdığı, buna göre kıdem tazminatına hak kazandığı, yapmış olduğu fazla çalışmalar ile ... bayram ve genel tatil günlerindeki çalışmaların karşılığının ödendiğinin davalılar tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 02.11.2020 tarihli ve 2016/30241 Esas, 2020/14175 Karar sayılı kararıyla; davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, hükme esas alınan bilirkişi raporunda çıplak brüt ücret hesabı yapılırken yol ücretinin bu hesapta dikkate alınıp alınmadığının ve giydirilmiş brüt ücret hesaplanırken mükerrer olacak şekilde yol ücreti eklenip eklenmediğinin tespit edilemediği, davacının tanık olarak dinlendiği dosyalarda çalışma şekline ilişkin beyanda bulunurken bir dosyada iki vardiya hâlinde çalışıldığını, bir dosyada ise hem iki vardiyalı hem üç vardiyalı çalışma olduğunu açıkladığı, Mahkemece davacının iddiası ile tanık olarak beyanda bulunduğu dosyalardaki beyanları arasındaki çelişki nedeniyle, davacı ve tüm tanıklarının tekrar dinlenerek sonuca gidilmesi ve yıllık 270 saat fazla çalışma ücretinin ücrete dâhil olduğu hususunu gözden kaçırılmaması gerektiği gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda inceleme yapılarak davacı asıl ve tanıkların yeniden dinlendiği, davacının çıplak brüt ücretinin 1.506,63 TL olduğu ve mükerrer yol ücreti eklenmediği; davacının 2013 yılı Temmuz ayı sonuna kadar 2 vardiya, sonrasında ise 3 vardiya hâlinde çalışmış olması nedeniyle 2013 yılı Temmuz ayı sonuna kadar fazla çalışma alacağının bulunduğu ve taraflar arasındaki sözleşmede yer alan yıllık 270 saatlik çalışmanın ücrete dâhil olduğunun dikkate alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... AŞ vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, rapora itirazlarının dikkate alınmadığını, davacının ücretinin hatalı belirlendiğini, davacının fazla çalışma alacağının bulunmadığını belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... AŞ vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, rapora itirazlarının dikkate alınmadığını, davacının ücretinin hatalı belirlendiğini, davacının fazla çalışma alacağının bulunmadığını ve sürekli 3 vardiya hâlinde çalıştığını, fazla çalışma alacağında yıllık 270 saatlik çalışmanın karşılığının ücrete dâhil olduğunun dikkate alınmadığını, davacının alacaklarından davalı temyiz edenin sorumlu olmadığını belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının giydirilmiş brüt ücretinin doğru belirlenip belirlenmediği ile davacının fazla çalışma alacağının bulunup bulunmadığı ve varsa hesaplanmasına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. Mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan 14 üncü maddesi.
3. 4857 sayılı Kanun'un 32 ve 41 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin ilgililere yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
11.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.