Logo

9. Hukuk Dairesi2023/11978 E. 2023/17834 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine ilişkin kararın temyiz incelemesinde, kesin hükmün oluşması nedeniyle derdestlik değil kesin hüküm itirazının uygulanması gerektiği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: İlk davada verilen kararın temyiz incelemesi sırasında kesinleşmesiyle, davanın derdestlik sebebiyle değil kesin hüküm sebebiyle reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının sonucu itibariyle doğru bulunduğundan gerekçesi değiştirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/279 E., 2023/442 K.

DAVA TARİHİ : 01.04.2022

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

SAYISI : 2022/228 E., 2022/746 K.

Taraflar arasındaki arabuluculuk anlaşma tutanağının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde uzun yıllar çalıştığını, 01.04.2020 tarihinde yapılan toplantıda işin sonlandığının bildirildiğini ancak işten çıkış işlemlerinin bu toplantıdan bir gün önce yapıldığını, 02.04.2020 tarihinde arabuluculuk görüşmesi yapıldığını, müvekkilinin arabulucuya başvurusuna dair bir belge bulunmadığını, arabuluculuk görüşmelerinin usulüne uygun olarak yapılmadığını, hileli söylemlerle müvekkilinin iradesinin yanıltıldığını ileri sürerek ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, arabuluculuk görüşmelerinin usulüne uygun bir şekilde yapıldığını, davalı tarafça aynı konu ile ilgili olarak ... ... 22. ... Mahkemesinin 2021/508 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, davanın reddine dair verilen karar henüz kesinleşmeden bu davanın açıldığını, derdestlik nedeniyle davanın reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 114 ve 115 inci maddelerinde dava şartlarının düzenlendiği, 114 üncü maddenin birinci fıkrasının (ı) bendinde aynı davanın daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmamasının dava şartı olarak yer aldığı, ... ... 22. ... Mahkemesinin 2021/508 Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı vekilinin bir kısım işçilik alacaklarının tahsili ve dava konusu arabuluculuk tutanağının iptali için davalıya karşı açtığı davada yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiği, bu kararın taraflarca istinaf edilmemesi üzerine 19.04.2022 tarihinde kesinleştiği, eldeki bu davanın ise 01.04.2022 tarihinde açıldığı, davanın açıldığı tarihte yargılaması devam eden kesinleşmemiş bir davanın bulunduğu, davalı tarafın derdestlik itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; önceden aynı konuya ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararı olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ... ... 22. ... Mahkemesinin 2021/508 Esas sayılı dosyasında verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafça bir kısım işçilik alacakları ile birlikte arabuluculuk tutanağının dava dilekçesinde belirtilen türlü usulsüzlüklerinden dolayı iptali istemi ile 13.10.2021 tarihinde ... ... 22. ... Mahkemesinde dava açıldığı, yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiği, tarafların kararı istinaf etmemesi üzerine hükmün 19.04.2022 tarihinde kesinleştiği, bu kez davacı vekilince ... ... 22. ... Mahkemesinin kararı kesinleşmeden eldeki davanın açıldığı, her iki dava dosyası incelendiğinde; taraflarının, arabuluculuk iptaline yönelik talep sonuçlarının ve bu yöndeki dava sebeplerinin aynı olduğunun görüldüğü, yapılan tespitler ışığında her davanın açıldığı tarih itibarı ile sonuç doğuracağı, davanın açılış tarihi itibarı ile ... ... 22. ... Mahkemesinin 2021/508 Esas sayılı dosyasının henüz kesinleşmediği gözetildiğinde derdestlik nedeni ile davanın usulden reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; tarafların birlikte arabuluculuk başvurusunun söz konusu olmadığını, sabah işyerine çalışmaya gelen işçilerin sıraya dizilerek arabuluculuk tutanaklarının imzalatıldığını, arabuluculuk sürecinde karşılıklı görüşme ve değerlendirme yapılmadığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davanın kesin hüküm sebebiyle usulden reddi gerekip gerekmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası ve 371 inci maddeleri.

2. 6100 sayılı Kanun'un "Dava şartları" kenar başlıklı 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde derdestlik dava şartı olarak şu şekilde yer almaktadır:

" Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması."

3. 6100 sayılı Kanun'un "Dava şartları" kenar başlıklı 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde ise kesin hüküm dava şartı olarak şu şekilde yer almaktadır:

"Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması."

4. 6100 sayılı Kanun'un "Dava şartlarının incelenmesi" kenar başlıklı 115 inci maddesi şöyledir:

"(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.

(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.

(3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez."

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 6100 sayılı Kanun'un 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi gereğince; tarafları, dava sebebi (vakıaları) ve dava konusu (talep sonucu) aynı olan bir dava ikinci kez açılırsa, ikinci davada bu husus resen veya talep üzerine dikkate alınır ve ikinci dava, dava şartı yokluğundan esasa girilmeksizin reddedilir.

3. 6100 sayılı Kanun'un 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi gereğince ise dava konusu uyuşmazlık hakkında kesin hüküm bulunuyorsa aynı konuda, aynı taraflar arasında ve aynı dava sebebine dayanılarak yeni bir dava açılamaz.

4. Kesin hükmün varlığı için, her iki davanın taraflarının dava sebeplerinin ve ilk davadaki hüküm fıkrası ile diğer davadaki talep sonucunun aynı olması gerekir. Hüküm fıkrası ile talep sonucu aynı olmadığı takdirde, kesin hükümden söz edilemez.

5. Somut olayda davacı tarafından davalıya karşı daha öncesinde bir kısım işçilik alacaklarının tahsili ile birlikte 01.04.2020 tarihli ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptali istemi ile 13.10.2021 tarihinde dava açıldığı, ... ... 22. ... Mahkemesinin 16.03.2022 tarihli ve 2021/508 Esas, 2022/296 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, taraflarca istinaf yoluna başvurulmaması üzerine kararın 19.04.2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacı taraf 01.04.2022 tarihli işbu davada yeniden aynı ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptali talebinde bulunmuştur.

6. Eldeki davanın yargılaması devam ederken ilk davada verilen kararın kesinleşmesi karşısında, 6100 sayılı Kanun'un ilâmın İlgili Hukuk bölümünün (4) numaralı paragrafında yer verilen 115 inci maddesinin üçüncü fıkrası da dikkate alındığında; dava konusu arabuluculuk tutanağının iptali yönünden artık kesin hüküm oluştuğundan, derdestlikten söz edilemez.

7. Açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında, inceleme konusu dava yönünden kesin hüküm sebebiyle davanın usulden reddi yerine derdestlik sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, sonucu itibarıyla doğru bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanması, 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmü gereğidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesince yapılan değerlendirmeye yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile sonucu itibarıyla doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.