"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1882 E., 2023/942 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 15. ... Mahkemesi
SAYISI : 2019/170 E., 2021/102 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17.10.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı vekili Avukat Hacer Kocaoğlu ile davacı vekili Avukat ... ... geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 22.03.2010-11.08.2018 tarihleri arasında davalı Şirketin ...'daki projesinde ambar şefi olarak çalıştığını, ... sözleşmesinin davalı Şirket tarafından sonlandırıldığını, davacının işe başladığı tarihten 2012 yılının son ayına kadar ücretini 2.500,00 USD, 2013 yılından itibaren ise 3.000,00 USD üzerinden aldığını, ücretinin genelde %25'lik kısmının yurt dışında ihtiyaçlarını görmesi için elden avans olarak verildiğini, kalanının bankaya kısım kısım yatırıldığını, davacının hafta içi normal çalışma saatlerinin 07.00-19.00 saatleri arasında olduğunu, şantiyelerin resmî açılışlarından önceki 3 ay insanüstü bir çalışma temposu ile 07.00-00.00 saatleri arasında çalıştığını, ayda iki pazar 07.00-17.00 saatleri arasında çalıştığını, Ramazan Bayramında 1 gün, Kurban Bayramında 2 gün izin kullandığını, bunun dışında ... bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, kullandırılmayan yıllık izin süresinin bulunduğunu ileri sürerek ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, davacının 22.03.2010-11.08.2018 tarihleri arasında ambar şefi olarak çalıştığını ve son ücretinin 1.667,00 USD olduğunu, bakiye ihbar tazminatının ödendiğini, davalı Şirkette çalışma saatlerinin 08.00-18.00 arasında olduğunu, tüm hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil günlerinde çalışma yapıldığı iddiasını kabul etmediklerini, fazladan çalışma durumunda ücretinin ödendiğini, davacının yıllık izinlerini kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının 22.03.2010-11.08.2018 tarihleri arasında ambar şefi olarak çalıştığı, davacıya bankadan ödenen tutarın davacının aylık net ücreti olduğu ve fazla çalışmayı kapsamadığı, buna göre davacının aylık ücretinin net 3.000,00 USD olduğu, yapılan ödemenin mahsubu ile davacının bakiye ihbar tazminatı alacak hakkının olduğu, fazla çalışma, hafta tatili ve ... bayram ve genel tatil ücreti alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davanın davacı tarafından belirsiz alacak davası olarak açıldığı beyan edilmiş ise de bu beyanın dosyanın mevcut durumuna göre hukuka aykırı olduğunu, davacıya ait olduğu anlaşılmayan evrakların değerlendirmeye alındığını, İlk Derece Mahkemesi tarafından kabul edilen ücret miktarının ve ihbar tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığını; fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının da esas, usul ve kanuna aykırı olduğunu, hesaplamaların hatalı yapıldığını, davacı ile menfaat birliği içinde bulunan tanık beyanlarına dayanılarak karar verildiğini, tanıkların birbirinin çalışma düzenini görmesinin mümkün olmadığını, yapılan indirimin yetersiz olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılabilmesinin mümkün olduğu, davalı Şirket kaşesi ve Şirket yetkilisinin imzası bulunan "BELGE" başlıklı ücret yazısında "fazla mesai dahil 3.000,00 USD/Ay" yazdığı, banka hesabına "ücret+fazla çalışma" açıklamasıyla 2.000,00-2.500,00 USD yatırılmış olsa da tanıkların ücretlerin ortalama %25 civarında bir kısmının elden ödendiği şeklindeki yurt dışı çalışmalarında genel uygulamaya uygun düşen beyanlarına rağmen fazla çalışma ödendiğine dair ücret bordrosu veya benzeri bir belge ibraz edilmemesi nedeniyle, anılan rakamlar içinde fazla çalışma ücretinin bulunduğunu kabul etmenin mümkün olmadığı, İlk Derece Mahkemesinin ücretle ilgili iddianın ispatlandığına yönelik kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı, buna bağlı olarak fark ihbar tazminatı talep etme hakkı bulunduğu, davacı tanıklarının işverene karşı davaları bulunsa da başkaca deliller ile desteklenmesi nedeniyle tanık beyanlarına itibar edilerek fazla çalışma yaptığı, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı iddiasının ispatlandığının kabul edilmesi ve ücretlerinin ödendiğini ispat külfeti kendisinde olan davalı işverenin bu yükümlülüğünü yerine getirememesi sebebiyle hüküm altına alınmasında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçeleri tekrar ederek ayrıca somut uyuşmazlığa ... hukukunun uygulanması gerektiğini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; ücretin miktarı ile ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin alacaklarının ispatına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26 ncı maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 32, 41, 44, 46, 47, 53 ve 63 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
3. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş ve işyerinden çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
4. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması hâlinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı hâlde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazı kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
5. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
6. Aynı ispat kuralları hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücret alacakları için de geçerlidir.
7. Çalışma sürelerinin ispatı noktasında işverene karşı dava açan tanıkların beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması gerekir. Fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatında salt davacı ile menfaat birliği içinde bulunan veya işverene karşı davası bulunan tanık beyanlarıyla sonuca gidilemez. Bununla birlikte başkaca delil ya da olgularla desteklenen bu tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Bu çerçevede; işin ve işyerinin özellikleri, davalı tanıklarının anlatımları, ... müfettişinin düzenlediği tutanak veya raporlar ve aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları gibi hususlar başkaca delil ya da olgular olarak değerlendirilebilir.
8. Somut uyuşmazlıkta davacının; bir hafta haftanın 6 günü 08.00-19.00 saatleri arası çalıştığı ve haftalık 15 saat fazla çalışma yaptığı, diğer hafta ise haftanın 7 günü 08.00-19.00 saatleri arası çalıştığı ve hafta tatili günü çalışması olan 7,5 saat sürenin mahsubu ile haftalık 17,5 saat fazla çalışma yaptığı, iki haftanın ortalaması alındığında haftalık fazla çalışma süresinin 16,25 saat olduğu kabul edilerek fazla çalışma alacağı hesaplanmıştır. Ne var ki dava dilekçesinde davacının pazar günleri 07.00-17.00 saatleri arasında çalıştığı belirtilmiş olmasına rağmen haftada 7 gün çalıştığı haftalarda pazar çalışması bakımından bu beyanın dikkate alınmaması hatalıdır.
9. Yukarıda yapılan açıklamalara göre ispatlanan çalışma düzeni ile kanuni ara dinlenme süreleri dikkate alındığında davacının; haftada 6 gün çalıştığında haftalık 15 saat, haftada 7 gün çalıştığında ise hafta tatili günü çalışması olan 7,5 saatlik sürenin mahsubu ile haftalık 16,5 saat fazla çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu husus gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalı yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.