"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/25 E., 2023/346 K.
DAVA TARİHİ : 25.08.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Afşin İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/250 E., 2022/106 K.
Taraflar arasındaki işyeri değişikliği işleminin iptali ve eski işe iadeye yönelik tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı asıl dava dilekçesinde; Afşin Elbistan A İşletme şubesinde Maden İş Sendikası işyeri temsilcisi olarak çalışmaktayken işyerinin kapanacak olması nedeniyle Eskişehir ilinde bulunan işverene ait işletmede aynı görevde çalışmasının uygun görüldüğünü, Afşin İş Mahkemesinin 2020/1 Esas ve 2020/39 Karar sayılı dosyası ile; bu işleme karşı dava açılmış olup talebin reddedildiğini, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2021/190 Esas, 2021/518 Karar sayılı kararı ile; Afşin İş Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verildiğini, dosyanın derdest olup hâlen Yargıtayda olduğunu, bu karardan sonra EÜAŞ Personel Daire Başkanlığınca kararın infazının kesinleşmesi beklenmeden yapıldığını, ancak göreve başlama kararının yerine getirilmesinden 12 gün sonra tekrar herhangi bir talep, muvafakat ve somut yasal bir gerekçe olmadan Kurum personeli tarafından 17.08.2021 tarihinde gönderilen SMS mesajında Hirfanlı Barajı Kaman Kırşehir Hidroelektirk Santrali emrine tayin edildiği belirtilerek evrakı tebliğ almasının istenildiğini, tarafına hiçbir haklı gerekçe ve neden gösterilmeden yapılan bu işleme karşı şifahen yaptığı itirazların kabul görmediğini belirterek kurum işleminin iptaline ve aynı işyerine veya muvafakatinin alınacağı başka bir işyerine işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurum tarafından gerçekleştirilen naklen tayin işleminin idari bir işlem olması dolayısıyla dava konusunun idare mahkemelerinin görev ve yetkisine girdiğini, yaklaşık 700 daimi işçi personelin genel olarak bölge insanı olması ve hemen hemen hepsinin bölgede kalma yönünde dilekçe vermesi nedeniyle, ihtiyaç bulunan işletmelere gönüllü gidecek yeterli sayıda personel bulunamadığını, ihtiyaç fazlası personelin ünvan ve meslekleri ile Kurum ihtiyaçları da göz önünde bulundurularak nakillerinin resen gerçekleştirildiğini, AEL İşletme Müdürlüğünde artık kömür çıkartma işi yapılmamakta olup postabaşı ünvanlı işçiye ihtiyaç olmadığını, ancak naklen tayin olduğu işletmede davacıya ihtiyaç duyulduğunu, müvekkili Kurumun Sendika ile işbirliği yaptığı iddiasının ise tamamen gerçek dışı olduğunu, kimlerin Sendika temsilcisi olacağına müvekkili Kurumun değil Sendikanın karar verdiğini savunarak müvekkili Kurum açısından açılan davanın hukuka, usul ve kanuna aykırı olması nedeniyle öncelikle görev yönünden, esasa girilmesi hâlinde itirazları doğrultusunda esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu somut olay, yasal düzenlemeler ve yargı içtihatları dikkate alındığında; davaya konu iptali istenen işlemin yapıldığı tarih itibarıyla davacının, davalıya ait işyerinde çalıştığı, Türkiye Maden İşçileri Sendikası üyesi olduğu, yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesini akdeden Sendika tarafından 26.10.2018 tarihinde işyeri Sendika temsilcisi olarak seçildiği, Türkiye Maden İşçileri Sendikasına yazılan müzekkerelere verilen cevaplarda; davacının temsilcilik görevinin 23.12.2019 tarihinde işkolu değişikliği sebebiyle düştüğünün bildirildiği, davacının temsilcilik görevinin sona ermesine ilişkin ayrıca bir işlem ihdas edilmediği, her ne kadar Sendikaca verilen cevaplarda davacının ilk nakil sonrası işkolu değiştiğinden temsilcilik görevinin düştüğü bildirilmişse de söz konusu atamaya ilişkin 25.11.2019 tarih ve E.195386 sayılı davalı Kurum işlemi Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2021/190 Esas ve 2021/518 Karar sayılı kararı ile iptal edildiğinden, bu kararın bütün hüküm ve sonuçlarıyla ortadan kalktığı, dolayısıyla davacının aynı hukuki statü ile eski işine devam etmesi gerektiği, bu sebeple dava konusu işlemin yapıldığı 17.08.2021 tarihinde davacının temsilcilik görevinin de devam ettiğinin kabul edilmesi gerektiği, nitekim davacının temsilcilik görevinin sona ermesine dayanak gösterilen davalı Kurumun iptal edilen işlemi olup davacının işkolunun değişmesine ve üyeliğinin düşmesine 25.11.2019 tarihli atama işlemi sebep olduğundan bu işlem yapılmasaydı temsilcilik görevinin kendiliğinden sona ermesi gibi bir hukuki sonuç ortaya çıkmayacak olduğundan Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2021/7296 Esas ve 2021/12674 Karar sayılı ilâmı ile hukuka aykırılığı kesinleşen işlem sebebiyle davacının temsilcilik görevinin sona erdiğini ve işyeri sendika temsilcilerine sağlanan korumadan faydalanamayacağını kabul etmek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 nci maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olacağından davacının işyeri Sendika temsilcilerine sağlanan güvenceden faydalanması gerektiği ve davaya konu nakil işlemini kabul ettiğine dair herhangi bir yazılı Olur'u veya muvafakatinin de dosyaya sunulmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davaya konu EÜAŞ İnsan Kaynakları Daire Başkanlığının nakil işleminin iptaline ve davacının eski görevine iadesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının naklen tayin işlemi bir idari işlem olduğundan ancak idare mahkemesinde işleme karşı dava açılabileceğini, davacının ve çalıştığı işletmenin Sendika ile bir bağlantısı kalmadığını, bu nedenle müvekkili Kurum tarafından gerçekleştirilen tayin işlemi işyeri yönetimi kapsamında kalmakta olup davanın reddi gerektiğini, davacının iş sözleşmesinin feshedilmediğini, mesleğinde çalışabileceği yeni bir yere tayin edildiğini, Mahkemenin durumu yanlış değerlendirdiğini, davacının daha önce çalıştığı İşletme Müdürlüğü devredildiğinden eski görevinin şu an mevcut olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının ilk yapılan atama işleminin hukuka aykırı olduğu ve iptaline ilişkin kararın kesinleştiği, bu şekilde ilk atama işleminin baştan itibaren geçersiz olduğunun tespit edildiği, Sendika temsilciliğinin son bulmasını gerektiren davacının işten ayrılması, emekli olması ya da Sendikadan istifası söz konusu olmadığı gibi 26.10.2018 tarihinden itibaren 4 yıllık azami sürenin işbu davanın tarihi itibarıyla dolmadığı dikkate alındığında hukuki durumu Mahkeme kararı ile eski hâline getirilen davacının işyeri Sendika temsilciliğinin güvencesinden faydalanması gerektiği yönündeki Mahkeme kabulünün hukuka ve hakkaniyete uygun olduğu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 24 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereğince işveren, yazılı rızası olmadıkça işyeri sendika temsilcisinin işyerini değiştiremeyeceğinden davanın kabulüne ilişkin Mahkeme hükmünün yerinde olduğu kanaatiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde, istinaf başvuru nedenlerini tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ikinci kez gerçekleştirilen naklen tayin işleminde davacının Sendika işyeri temsilcisi ünvanına bağlı olarak 6356 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanıp uygulanamayacağı, naklen tayin işleminin iptalinin gerekip gerekmediği ve eski işyerine işe iadesine karar verilip verilemeyeceği hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6356 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesinin dördüncü fıkrası, 4721 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi,
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle yukarıda belirtilen açıklamalara göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.