"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/901 E., 2023/859 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 16. ... Mahkemesi
SAYISI : 2020/110 E., 2022/1020 K.
Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili açısından herhangi bir işkolu tespiti yapılmadığından yetki tespiti yazısındaki 10 No.lu işkolu tespitinin hatalı olduğunu, müvekkili Şirketin, farklı kamu kurum ve kuruluşlarına veya özel şirketlere çağrı merkezi hizmeti verdiğini, buna göre her ne kadar Bakanlık tarafından resen müvekkili Şirketin 10 No.lu işkoluna girdiği belirtilmişse de iletişim işkolu başlığını taşıyan 7 No.lu işkolunda yer aldığını, davalı Bakanlığın olumlu yetki tespiti yazısı ile müvekkiline ait birimler işletme niteliğinde kabul edilerek üye çoğunluğunun belirlendiği anlaşılmakta ise de müvekkili Şirketin ... bir işyeri ve bu işyerine bağlı yer bulunduğundan işletme toplu ... sözleşmesi yetki şartları oluşmadığını, müvekkili Şirketin tüm idari ... ve işlemlerini ... Mahallesi adresinde bulunan merkezinden yaptığını, müvekkili Şirketin niteliği dikkate alındığında birden fazla işyerinin değil ... bir işyeri ve bağlı yerin varlığı dikkate alınarak yarıdan fazla çoğunluk aranması gerektiğini, Sendikanın işyeri toplu ... sözleşmesi açısından ulaşması gereken üye sayısının 613 olduğunu, belirtilen bu sebeplerle öncelikle işletme niteliğinin bulunup bulunmadığının keşif ve bilirkişi incelemesi yolu ile tespit edilmesi gerektiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 19.07.2019 tarihli ve 1775982 sayılı olumlu yetki tespit kararının iptaline, yazıda belirtilen işkolu kodunun iptali ile değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; yetki kapsamına giren işyerlerinin işletme olarak belirtildiğini, yetki tespit yazılarında Sosyal Güvenlik Kurumuna işverenler tarafından yapılan tescil ve işçi bildirimlerinin ayrı işyerinden yapıldığını, yetki tespit başvuru tarihinde çalışan ve sendikaya üye olan işçi sayısının dikkate alındığını, daha sonra işyerinden ayrılan veya sendika üyeliğinden çekilen işçilerin dikkate alınmadığını, 09.07.2019 tarihinde davacı Şirkette çalışan işçi sayısının 1.225, aynı tarih itibarıyla davalı Sendikaya üye sayısının 508 olduğunun tespit edildiğini, yapılan işlemlerin yasal prosedüre uygun olarak yapıldığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... (... ... Sendikası) vekili cevap dilekçesinde; davacının kötüniyetli hareket ettiğini, işkolu tespitlerinin İşkolları Yönetmeliği’nin ekinde yer alan listeye göre yapıldığını, işkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davaların yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici mesele yapılamayacağını, toplu ... hukuku anlamında işletme kavramının farklı bir nitelik arz ettiğini ve gerçek anlamdaki işletmeyle ilgisi bulunmadığını, bir işverenin aynı işkolundaki birden çok işyerini ifade etmek için kullanıldığını, davacı yanın çalışan işçi sayısına ve sendika üye sayısına ilişkin somut herhangi bir itirazının da bulunmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın 19.07.2019 tarihli yetki tespit kararındaki işkolu kodunun iptali ile değiştirilmesi istemine ilişkin olduğu, aldırılan bilirkişi ek raporunun denetime açık, kapsamlı, detaylı, olayın oluşuna uygun somut uyuşmazlığı çözücü nitelikte olduğu ve hükme esas alındığı, davalı Sendikanın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yaptığı yetki başvuru tarihi olan 09.07.2019 tarihi itibarıyla İşkolları Yönetmeliği'nde münhasıran “İletişim işkolunda faaliyet gösteren çağrı merkezleri” satırının kodsuz olarak 7 numaralı iletişim işkolu tablosunda, “çağrı merkezleri faaliyetleri” ise 82.20 koduyla 10 No.lu Ticaret, Büro, Eğitim ve ... Sanatlar işkolu tablosunda yer aldığı, 01.09.2021 tarihinde 31585 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan İşkolları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik uyarınca, İşkolları Yönetmeliği'nde, münhasıran “İletişim işkolunda faaliyet gösteren çağrı merkezleri” satırı yürürlükten kaldırılarak 7 No.lu iletişim işkolu tablosuna 82.20 kod numaralı “Çağrı merkezlerinin faaliyetleri” satırının eklendiği, davacının ana faaliyetinin iletişim/... faaliyeti kapsamında olmadığı, bir başka ifadeyle iletişim işkolunda faaliyet gösteren çağrı merkezleri içerisinde yer almadığı, davacı Şirketin 19.07.2019 yetki tespiti tarihindeki faaliyetinin içerik olarak bugünki faaliyeti ile aynı olsa da davacının yetki başvurusu yapıldığı tarihte yürürlükte olan İşkolları Yönetmeliği gereği 7 No.lu iletişim işkolu içerisinde kodsuz olarak yer alan iletişim işkolunda faaliyet gösteren çağrı merkezi olmadığı, bu doğrultuda yetki tespiti tarihindeki İşkolları Yönetmeliği kapsamında, davacı Şirketin 10 No.lu ticaret, büro, eğitim ve ... sanatlar işkolunda yer aldığı, 01.09.2021 tarihli yönetmelik değişikliği ile davacının talebi doğrultusunda 7 No.lu işkolu talebine ulaşsa da bunun yönetmelik değişikliği ile sağlandığı, her uyuşmazlığın doğduğu tarihteki yasal düzenleme koşulları ile değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle davacının 01.09.2021 tarihli yönetmelik değişikliği sonrası elde ettiği 7 No.lu işkolu tespitinin, yetki tespiti yapılan 19.07.2019 tarihinden itibaren olacak şekilde geriye işletmenin mümkün olamayacağı, bu yönü ile iptali gerektirecek bir durumun bulunmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; istinafa konu davanın, yetki itirazı davasından tefrikle ayrılan işkolu tespiti davası olduğunu ve esasen yetki itirazı ile işkolu tespiti birbiriyle bağlantılı olduğu için davaların yeniden birleştirilmesi gerektiğini, müvekkili Şirketin ana faaliyet konusunun çağrı merkezi hizmeti olduğunu, müvekkili Şirketin faaliyette bulunduğu işkolunun 7 No.lu işkolu olduğunu, Bakanlık tarafından yapılan işkolu tespitinin evrak üzerinden inceleme suretiyle yapıldığını, keşif olmaksızın yapılan işkolu tespitinin hatalı olduğunu, müvekkiline ait işyerinin işkolunun sonradan değişerek iletişim işkoluna tâbi olduğu düşünülse dahi kamu düzeninden olan davada müvekkilinin güncel işkolu olan iletişim işkolunun esas alınması gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda müvekkilinin faaliyetlerinin iletişim alanında yer aldığı teyit edilmekle birlikte doğru olmayan şekilde müvekkilinin yetki başvuru tarihinde iletişim işkolunda yer almadığı sonucuna varıldığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı Şirketin 19.07.2019 yetki tespiti tarihindeki faaliyetinin içerik olarak bugünki faaliyeti ile aynı olsa da davacının yetki başvurusu yapıldığı tarihte yürürlükte olan İşkolları Yönetmeliği gereği 7 No.lu iletişim işkolu içerisinde kodsuz olarak yer alan iletişim işkolunda faaliyet gösteren çağrı merkezi olmadığı, bu doğrultuda yetki tespiti tarihindeki İşkolları Yönetmeliği kapsamında, davacı Şirketin 10 No.lu ticaret, büro, eğitim ve ... sanatlar işkolunda yer aldığı, 01.09.2021 tarihli yönetmelik değişikliği ile davacının talebi doğrultusunda 7 No.lu işkolu talebine ulaşsa da bunun yönetmelik değişikliği ile sağlandığı, her uyuşmazlığın doğduğu tarihteki yasal düzenleme koşulları ile değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle davacının 01.09.2021 tarihli yönetmelik değişikliği sonrası elde ettiği 7 No.lu işkolu tespitinin, yetki tespiti yapılan 19.07.2019 tarihinden itibaren olacak şekilde geriye işletmenin mümkün olamayacağı, bu yönü ile iptali gerektirecek bir durumun bulunmadığı gerekçe gösterilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; dava ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkin açılan davada ileri sürülen işkolu itirazının ayrı bir dava olarak değerlendirilmesinin olanaklı olup olmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Somut uyuşmazlıkta, davalı Sendika tarafından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yapılan başvuru ile toplu ... sözleşmesi yapabilmek için gereken çoğunluğun sağlandığının tespiti talep edilmiş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 19.07.2019 tarihli ve 1775982 sayılı yetki tespit kararı ile de Sendikanın toplu ... sözleşmesi yapabilmek için gerekli çoğunluğu sağladığı belirlenmiştir.
2. Davacı işveren tarafından yetki tespitinin iptali talepli açılan inceleme konusu davada, Sendika ile işyerinin aynı işkolunda olmadığı itirazı da dava gerekçeleri arasında ileri sürülmüştür. Belirtmek gerekir ki dava yetki tespitine itiraz istemine ilişkin olduğundan, somut olayda ayrı bir işkolu tespitine itiraz davası mevcut değildir. Davacı işveren tarafından ileri sürülen işkolu itirazı yetki tespitine itiraz davasının gerekçelerinden birini teşkil etmekte olup aynı dava kapsamında bu itiraz incelenip nihai olarak sadece yetki tespitine itiraz bakımından hüküm kurulması gerekmektedir.
3. Hâl böyle olmasına karşın İlk Derece Mahkemesi tarafından 24.12.2019 tarihli oturumda ayrı bir işkolu tespitine itiraz davası varmış gibi tefrik kararı verilmesi doğru olmamıştır. Bu anlamda temyiz konusu eldeki dava bakımından, gerçekte ayrı bir işkolu tespitine itiraz davası söz konusu olmadığından hüküm kurulması da olanaklı değildir.
4. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında İlk Derece Mahkemesince karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi ve bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi kararı hatalıdır. Belirtilen sebeplerle, 6356 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, hükümlerin bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
1. İşkolu tespitine itiraz davası olarak nitelendirilen temyiz konusu dava bakımından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2. Harç peşin olarak alındığından, yeniden harç tayinine yer olmadığına,
3. Hükmün niteliği gereği taraflar lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.