"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/168 E., 2022/273 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı işyerinde 10.04.2009-16.01.2012 tarihleri arasında güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, haksız olarak ... sözleşmesine son verildiğini, alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının asgari ücret karşılığında çalıştığını ve kendi rızasıyla işten ayrıldığını, alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 08.....2016 tarihli ve 2014/431 Esas, 2016/198 Karar sayılı kararı ile; davacının davalı işyerinde 01.....2003-02.10.2014 tarihleri arasında kesintisiz şekilde çalıştığı, fesih sonrası işverence kıdem tazminatının ödendiği ancak bakiye yıllık izin ücreti ile fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 02.07.2019 tarihli ve 2016/30522 Esas, 2019/14699 Karar sayılı ilâmıyla; davalının diğer temyiz itirazları yerinde görülmeyerek fazla çalışma ve yılık izin ücreti alacaklarında gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulması, davalının kısmi davadaki ıslah işlemine karşı ileri sürdüğü zamanaşımı def'inin değerlendirilmemesi, davacının kullandığı izin günlerinin fazla çalışma ile ... bayram ve genel tatil hesabında dışlanmaması ve kısmi ret nedeniyle kendini vekille temsil ettiren davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesi nedenleriyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 16.11.2021 tarihli ve 2019/116 Esas, 2021/252 Karar sayılı kararı ile; davacının kıdem tazminatı ödendiğinden bu alacağının reddi gerektiği, 140 günlük yıllık iznini kullanmadığı ve bu alacağının ödenmediği, ödenmeyen fazla çalışma, ... bayram ve genel ücreti ile hafta tatili ücreti alacakları bulunduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 14.03.2022 tarihli ve 2022/2626 Esas, 2022/3381 Karar sayılı ilâmı ile davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının reddiyle, bozma öncesi davacının davalı işyerinde haftada 39 saat (yaz döneminde) fazla çalışma yaptığının kabul edildiği ve bu hususun bozma konusu yapılmadığı, bozma sonrası ise bu durumun gözden kaçırılarak haftada 14 saat için fazla çalışma hesabı yapan rapora itibar edilmesinin davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hakkın ihlaline neden olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma öncesi davacının davalı işyerinde haftada 39 saat (yaz döneminde) fazla çalışma yaptığının kabul edildiği ve bu hususun bozma sebebi yapılmadığı, bu durumda ilk Mahkeme kararı olan 08.....2016 tarihli kararda yer alan fazla çalışma alacağına ilişkin hüküm bozma konusu yapılmadığından aynen devamına karar verilmesi gerektiği, başkaca alacak bozma konusu yapılmadığından 16.11.2021 tarihli Mahkeme kararında yer alan diğer alacak kalemleri yönünden de bu hükmün aynen devamına karar verildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; kıdem tazminatına ilişkin kararın ve bu doğrultuda verilen vekâlet ücretinin hatalı olduğunu, eksik hesaplamalara göre hüküm kurulduğunu, hükümdeki dava tarihinin hatalı yazıldığını belirterek Mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
2. Davalı vekili; davacının alacağının bulunmadığını, taleplerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmek üzere Mahkeme kararının bozulması istemiyle temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının fazla çalışma alacağının hesaplanmasına ve vekâlet ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41 ve 63 üncü maddeleri.
3. Dairemizin 23.03.2022 tarihli ve 2022/2607 Esas, 2022/4015 Karar sayılı ilâmında usuli kazanılmış hak ilkesinden şu şekilde bahsedilmiştir:
“...
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun’da "usuli kazanılmış hak" kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamakla birlikte, bu kurum davaların uzamasının önüne geçmek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir. Yargıtayın vermiş olduğu bozma kararına uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak, direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmünün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da farklı bir karar vermeden yeniden hükümde karar vermek zorundadır. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur.”
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Dairemizin 02.07.2019 tarihli birinci bozma kararında; fazla çalışma alacağı bakımından Mahkemece karar gerekçesinde doğru şekilde davacının sadece Nisan-Eylül ayları arasında fazla çalışma yaptığının kabul edildiği; ancak bu gerekçeyle çelişkili olacak şekilde tüm yıl için fazla çalışma ücreti hesabı yapılan rapor seçeneğine göre hüküm kurulmasının hatalı olduğu, davalının ıslah zamanaşımı def'inin değerlendirilmesi gerektiği, davacının kullandığı yıllık izin sürelerinin de fazla çalışma alacağı hesabından dışlanması gerektiği gerekçeleriyle Mahkeme kararı bozulmuştur. Mahkemenin 08.....2016 tarihli kararı ile hüküm altına alınan fazla çalışma alacağı yönünden belirtilen gerekçelerle bozma yapılmış olmasına rağmen, Mahkemece fazla çalışma alacağının, 08.....2016 tarihli ilk karardaki gibi hüküm altına alındığı görülmektedir. Mahkemece fazla çalışma alacağı bakımından ilk karardaki miktara hükmedilmesi, Dairemizin ilk bozma kararına uyulmasına rağmen bu kez bozma gereklerinin yerine getirilmediğini göstermekte olup bu durum usuli kazanılmış hakka da aykırı olmuştur.
3. Mahkemece yapılması gereken; davacının sadece yaz döneminde haftada 39 saat çalıştığının kabulüyle ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı def'inin dikkate alınması ve kullanılan yıllık izinlerin yapılan hesaplamadan dışlanarak yapılacak hesaplama doğrultusunda Dairemizin bozma kararlarına uygun şekilde karar verilmesinden ibarettir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
25.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.