Logo

9. Hukuk Dairesi2023/13754 E. 2023/19042 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mevsimlik işçinin daimi kadroya geçirilmesinde, önceki mevsimlik işçilik süresinin derece ve kademe hesabında dikkate alınıp alınmayacağı ve buna bağlı olarak fark alacağının bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Daimi kadroya geçişte mevsimlik işçilik süresinin derece/kademe hesabında dikkate alınması gerektiğine dair bir düzenlemenin bulunmadığı ve davacının mevcut intibakının yasal mevzuata uygun olduğu gözetilerek, davacının fark alacağı bulunmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/315 E., 2023/912 K.

DAVA TARİHİ : 18.02.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 2. İş Mahkemesi

SAYISI : 2020/69 E., 2021/264 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2001 yılına kadar geçici mevsimlik işçi statüsünde çalıştığını, işe başladığı tarihten itibaren Yol-İş Sendikasına üye olduğunu, 2001 yılında daimi işçi statüsüne geçirildiğini ancak kadrolu işçi statüsüne geçirilirken geçici işçilikte geçen kıdeminin dikkate alınmadığını, 2005 yılında Köy Hizmetleri Müdürlüğünün kapatılması ile tüm hak ve alacaklarının Çorum İl Özel İdaresine devredildiğini, geçici işçilikten daimi statüye geçerken önceki işleri dikkate alınarak intibak yapılması gerekirken bu şekilde uygulama yapılmaması sebebiyle emsal işçilere göre eksik ücret aldığını, bu durumun adalet ve eşit davranma ilkesine aykırı olduğunu, ayrıca davacının işe başladığı tarihten itibaren fiilen iş makinesi operatörü olarak çalıştığını ileri sürerek davacının kadrolu işçi statüsünde intibak işlemlerinin yanlış olduğunun ve çalıştığı süre boyunca iş makinesi operatörü olarak çalıştığının tespiti ile olması gereken derece kademesi belirlenerek ücret, yıpranma primi, ilave tediye ve akdi ilave tediye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının Çorum Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünde mevsimlik işçi olarak çalışmakta iken 28.10.2000 tarihinde imzalanan protokol kapsamında kadroya geçirildiğini, protokolde mevsimlik işçilikte geçen hizmetlerin intibaklarında değerlendirileceğine ilişkin hüküm bulunmadığından değerlendirme yapılmadığını, davacının kadroya geçmeden önceki hizmetlerinin derece ve kademesinde değerlendirilerek intibak işlemi yapıldığını ve davacıya fark ücretlerinin ödendiğini, davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının çalıştığı iş süresine göre mevsimlik işçi statüsünden Çorum Köy Hizmetleri Müdürlüğünde daimi/kadrolu işçi statüsüne tüm hak ve alacaklarıyla birlikte geçirilmesi sırasında yapılan intibak işlemi doğru olmasa da davalı İdare tarafından 2013 yılında yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinin geçiçi 2 nci ve 3 üncü maddeleri uyarınca yeniden değerlendirme yapıldığı ve dava tarihi itibarıyla davacının davalı İdare tarafından belirlenen derece kademe tespitinin yasal mevzuata uygun olduğu, tespit edilen bu derece kademeye göre davacının ödenmeyen alacağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; müvekkilinin derece ve kademeleri ile alacaklarının hatalı hesaplandığını, derece ve kademelerin ne şekilde belirlendiğinin raporun içeriğinden anlaşılmadığını, aleyhe hükmedilen vekâlet ücreti ve yargılama giderinin yüksek olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı İdare tarafından yapılan intibak işleminin yasal mevzuata uygun olduğu ve davacının fark alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, mevsimlik işçilikte geçen sürelerin derece ve kademe hesabında dikkate alınıp alınmayacağı ve buna göre davacının derece ve kademesinin doğru tespit edilip edilmediği ile fark alacaklarının hesaplanması ve vekâlet ücreti noktalarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32 nci maddesi, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi (Mülga 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu’nun 9 uncu maddesi), karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.05.2017 tarihli ve 2017/22-2094 Esas, 2017/910 Karar; 13.12.2017 tarihli ve 2016/ 9(7)-100 Esas, 2017/1688 Karar; 13.12.2017 tarihli ve 2016 9(7)-594 Esas, 2017/1694 Karar sayılı kararları.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.