Logo

9. Hukuk Dairesi2023/1386 E. 2023/5979 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin yetersizliği nedeniyle usul yönünden bozma talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, Anayasa'nın 141. maddesi, 6100 sayılı HMK'nın 359. maddesi ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına aykırı olarak, davacı vekilinin istinaf gerekçelerini doğru şekilde yansıtmayan, eksik ve çelişkili bir gerekçe içermesi nedeniyle usulden bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin yurt dışı şantiyelerinde çalıştığını, ... sözleşmesinin işveren tarafından feshedilmesine karşın kıdem ve ihbar tazminatının ödenmediğini, işyerinde 15 günde bir değişen vardiyalarda 07.00-19.00/19.00-07.00 ve bazen 12 saati aşan sürelerde, 15 günde bir hafta tatilinde ve dinî bayramların ilk günü haricindeki diğer ... ... ve genel tatil günlerinde çalıştırıldığını, yıllık izinlerinin kullandırılmadığı belirterek kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının dava dışı AGE ... Co LLC Şirketinde aylık çalıştığını, ... sözleşmesinin istifa etmek suretiyle davacı tarafından sonlandırıldığını, ücrete fazla çalışma, izin, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil çalışmalarının da dâhil olduğunu, davacının Şirketleri nezdinde çalışması olmadığından Şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, dava dışı Şirketin ... kanunlarına göre kurulmuş ayrı bir tüzel kişiliği bulunduğundan ... ... mevzuatı ve mahkemelerinin yetkili bulunmadığını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında bir hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan uyuşmazlık hakkında ... hukukunun uygulanması gerektiği, davalı Şirket ve yöneticilerinin yurt dışındaki işyeri ve yabancı ülke hukukuna göre kurulan işyerini (AGE ... Co LLC) işleten işveren ile organik bağ içinde oldukları, 11.10.2021 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının ...'da faaliyet gösteren ve ... kanunlarına göre kurulmuş AGE Co. LLC Şirketinde çalıştığını yurda giriş ve çıkış kayıtları ve çalışmayı doğrulayan tanık anlatımları ve davalının sunmuş olduğu ... sözleşmesi ile ispatladığı, bu Şirket ile davalı arasında organik bağ bulunduğunun emsal ... bölge adliye mahkemesi kararları ile de kabul edildiğini, davacının talep konusu yapılan alacakların ilişkin olduğu çalışma döneminde sadece davalının ...’da bulunan işyerinde çalıştığı, bu durumda mutad işyerinin de işçinin işini fiilen yaptığı yer olan ... olduğu, tüm bu hususlar dikkate alındığında taraflar arasında bir hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan uyuşmazlık hakkında ... hukukunun uygulanması gerektiği, İlk Derece Mahkemesince somut uyuşmazlıkta ... hukukunun uygulanmasının yerinde olduğu, davalı tarafça ... ... kanunu ve ilgili mevzuatın yeminli tercümesinin dosya arasına konulduğu, davacı tarafça dosya arasına alınan tercümelerin içeriğine ilişkin herhangi bir itirazda bulunulmadığı, bu durumda davalı tarafça tercümesi sunulan ... mevzuat hükümleri çerçevesinde sonuca gidilmesinin dosya kapsamına uygun olduğu, ... ... kanunu, taraflar arasında imzalanan sözleşme, bilirkişi raporu ve tüm belgeler birlikte değerlendirildiğinde; İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen kararda bir isabetsizliğe rastlanılmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe

1. İlgili Hukuk

1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) 141 ... maddesinin üçüncü fıkrasında, “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli yazılır.” hükmü bulunmaktadır. Bu hüküm ile gerekçenin önemi Anayasa düzeyinde vurgulanmış olup gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 359 uncu maddesinde bir bölge adliye mahkemesi kararının hangi hususları kapsaması gerektiği açıklanmıştır. Maddenin birinci fıkrasının (e) alt bendine göre karar; taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan veya olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışmasını, ret ve ... tutma sebeplerini, ... görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde içermelidir.

3. 07.....1976 tarihli ve 1976/3-4 Esas, 1976/3 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de “Gerekçenin ilgili bilgi ve belgelerin isabetle takdir edildiğini gösterir biçimde geçerli ve yasal olması aranmalıdır. Gerekçenin bu niteliği yasa koyucunun amacına uygun olduğu gibi, kararı aydınlatmak, keyfiliği önlemek ve tarafları tatmin etmek niteliği de tartışma götürmez bir gerçektir.” şeklindeki açıklamaya yer verilmiştir.

2. Değerlendirme

1. Yukarıda belirtilen ilgili hukuk uyarınca bir mahkeme kararında; tarafların iddia ve savunmalarının özetlerinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, ... görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu kısım, hükmün gerekçe bölümüdür.

2. “Gerekçe, hâkimin tespit etmiş olduğu (... gördüğü) maddî vakıalar ile hüküm fıkrası (sonucu) arasında bir köprü görevi yapar. Gerekçe bölümünde, ... görülen vakıalardan çıkarılan sonuç ve hukukî sebep (veya sebepler), başka bir deyimle, hükmün dayandığı hukukî esaslar açıklanır. ... Hâkim, tarafların kendisine sundukları ve (tahkikat sonucunda ) ... gördüğü maddî vakıaların hukukî niteliğini (hukukî sebepleri) kendiliğinden (resen) araştırıp (m.33) bularak, hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklar. Hâkim, gerekçe sayesinde verdiği hükmün doğru olup olmadığını, yani kendi kendini denetler. İstinaf mahkemesi ve Yargıtay da, bir hükmün hukuka uygun olup olmadığını ancak gerekçe sayesinde denetleyebilir. ...Bir hüküm, ne kadar haklı olursa olsun, gerekçesiz ise tarafları doyurmaz. ... Hukukî dinlenilme hakkı, mahkemenin, tarafların açıklamalarını dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini de içerir.” (... ..., Medeni Usul Hukuku El Kitabı, C.I, ..., İkinci Baskı, 2021, s.890-892)

3. Kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde o davaya konu maddi olguların Mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.

4. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.

5. Mahkeme kararlarının taraflar, bazen de ilgili olabilecekleri başka hukuki ihtilaflar yönünden etkili ve bağlayıcı kabul edilebilmeleri, başka bir dava yönünden kesin hüküm, kesin veya ... delil oluşturup oluşturamayacağı gibi hukuksal değerlendirmeler de bu kararların yukarıda açıklanan nitelikte bir gerekçeyi içermesiyle mümkündür.

6. Gerekçeye ilişkin hükümler, kamu düzeni ile ilgili olup gözetilmesi kanun ile hâkime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama, gerek yargı erki ile hâkimin gerek mahkeme kararlarının her türlü düşünceden uzak, ... ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.

7. Somut olayda Bölge Adliye Mahkemesince, Anayasa'nın ve 6100 sayılı Kanun’un aradığı anlamda bir gerekçe oluşturulmadan karar verildiği; kararın, hangi sebep ya da sebeplerle verildiğine ilişkin açıklamanın dosya içeriği ile örtüşmediği görülmüştür. Nitekim Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli kararında özetlenen davacı vekilinin istinaf dilekçesinin dosya kapsamı ile uyumlu olmadığı, istinaf dilekçesinde belirtilmeyen hususların yazıldığı, ayrıca istinaf dilekçesinde ileri sürülen itirazların bu özette belirtilmediği ve istinaf gerekçelerine ilişkin açıklamalara yer verilmediği görülmektedir.

8. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince yapılacak ..., yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler gözetilerek anlaşılabilir ve denetlenebilir nitelikte gerekçe içeren bir karar vermek olmalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.