"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2022/508 E., 2023/236 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında 19.11.2001 tarihli Marmarabirlik hukuk müşavirliği ... sözleşmesi bağıtlandığını, daha sonra anılan sözleşme tadil edilerek taraflar arasında 01.02.2002 tarihli Marmarabirlik hukuk müşavirliği ... sözleşmesi imzalandığını, davalı tarafın belirsiz süreli ... sözleşmesine dönüşen 01.02.2002 tarihli sözleşmenin süresini uzatmamak suretiyle feshettiğini, davacıya ... sözleşmesinin feshi sonucu yasal haklarının bir kısmının ödendiğini, sözleşmeden doğan diğer yasal haklar ödenmeyince davalı tarafa 11.01.2011 tarihli ihtarname ile bakiye kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ve sözleşme tazminatının ödenmesi hususunun ihtar edildiğini, bu aşamadan sonra davalı tarafın davacıyı tüm vekâlet ve derdest davalardan azlettiğini, azlin haksız azil olduğunu iddia ederek avukatlık ücreti alacağı ile cezai şart alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; derdestlik itirazında bulunduklarını, davacı yanın müvekkili Birlik tarafından haklı nedenle vekillik görevinden azledilmiş olduğunu, davacı yanın vekillik görevinden azledilmesinin davacı yanın kusur ve ihmaline, ayrıca davacı yana güvenin sarsılmasına dayanmakta olduğunu, davacı yanın derdest dosyaların sonuçlanmasının ardından da karşı tarafa yükletilen vekâlet ücretlerini talep etmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 27.01.2020 tarihli ve 2019/1014 Esas, 2020/50 Karar sayılı kararı ile; taraflar arasında işçi ve işveren ilişkisi bulunduğu, davacının davalı tarafından azledilmesi haklı nedene dayandığından ve ayrıca vekâlet sözleşmesine sözleşmenin feshini zorlaştıracak ve bu fesih hakkından feragate neden olacak şekilde cezai şartlar konulamayacağından davacı tarafın cezai şart talebinde bulunamayacağı, avukatın kanundan ve sözleşmeden doğan haklarını talep etmesinin ve bunu bir ihtarname ile bildirmesinin vekâletten azil için haklı neden olarak kabul edilemeyeceği, davacının vekâlet ücreti alacağı talebine yönelik olarak bilirkişi tarafından hesaplanan miktarda alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 28.09.2022 tarihli ve 2022/10175 Esas, 2022/10736 Karar sayılı kararıyla; haklı azil kabulüne rağmen davacının avukatlık ücreti alacağı hüküm altına alınarak gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulduğu gibi azlin haklı olup olmadığı noktasında kendi içinde çelişkili gerekçe oluşturulmasının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 298 inci maddesinin ikinci fıkrasına aykırı olduğu gerekçesi ile kararın bozulmasına, bozma sebebine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasındaki vekâlet ilişkisinin devamı sırasında davacı avukatın taraflar arasındaki ... sözleşmesinden doğan alacakları yönünden davalı işverene karşı ihtarda bulunması nedeniyle azledildiği sabit olup azlin görülmekte olan davalarla ilgili mesleki sorumluluğun yerine getirilmesinde kusur veya ihmali bir davranışa dayanmadığı, davalı işverence de bu yönde bir iddiada bulunulmadığı, davacının mesleki kusur veya ihmali nedeniyle azledilmediği dikkate alındığında davacının vekâlet ücreti alacağına hak kazandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; taraflar arasında işçi ve işveren ilişkisinin bulunmadığını, taraflar arasındaki ... unsurunu ortadan kaldıracak şekilde davacı avukatın vekillik görevinden istifa etmeden müvekkil aleyhine dava açmasının müvekkili açısından haklı azil nedeni oluşturduğunu belirterek kararın bozulması istemi ile temyiz talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının davalı işveren tarafından azledilmesinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, buna bağlı olarak davacının avukatlık ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 164 ve 174 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
13.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.