"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/663 E., 2023/752 K.
DAVA TARİHİ : 15.08.2019
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 1. İş Mahkemesi
SAYISI : 2019/717 E., 2021/1688 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya İdare bağlı işyerinde sürveyan olarak çalıştığını, Sendika üyesi olduğunu ve işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmelerinden yararlanması gerektiğini, üstlendiği iş için dörtlü vardiya düzeninde çalışma yapılması gerekmesine rağmen ikili vardiya şeklinde çalışıldığını ve bu surette davacının fazla çalışma yaptığını, hak ettiği fazla çalışma ücretlerinin toplu iş sözleşmesi hükümlerine uygun biçimde ödenmediğini, hafta tatili kullandırılmadığını, vardiya tazminatının ödeneceğinin kararlaştırıldığını ancak bu çalışma karşılığı ve toplu iş sözleşmesi düzenlemeleri kapsamında ödeme yapılmadığını ileri sürerek fazla çalışma ücreti alacağı, fark fazla çalışma ücreti alacağı, hafta tatili ücret alacağı, fark hafta tatil ücreti alacağı, vardiya tazminat ücreti, fark vardiya tazminat ücreti, yemek ücreti, fark yemek ücreti, yolluk alacağı, fark yolluk alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı taleplerinin haksız ve dayanaksız olduğunu, talep konusu yapılan alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının fazla çalışma yapmadığını, davacının çalışmasının sadece yapılan işin gözlem ve izlenimi ile ilgili olduğunu ve bunun da günlük çalışma saatleri içerisinde yerine getirildiğini, davacının işyerindeki çalışmaları bakımından hak ettiği tüm ücret alacaklarının noksansız biçimde kendisine ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya içeriğine göre zamanaşımına uğrayan alacak kalemi bulunmadığı, davacının düzeltme talebi de dikkate alınarak 09.12.2016-12.11.2017 tarihleri arasında davalı Kurum nezdinde sürveyan olarak çalıştığının anlaşıldığı, 15.12.1986 tarihinde Sendikaya üye olduğu ve üyeliğinin devam ettiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 16.10.2021 tarihli raporun hükme esas alındığı, davacı tanıklarınca davacının fazla çalışma yaptığı belirtilmiş ise de davacının vardiyalı çalışma düzeni, fazla çalışma, hafta tatili, yemek yardım bedeli ve bunlara ilişkin fark alacakları ile seyyar görev tazminatı çalışmalarına dair puantaj kayıtlarının vardiya çalışmaları, fark ücret alacak bordroları, seyyar görev çalışma puantaj kayıtları ve diğer evrakın işyeri yetkili amir ve görevlisinin imzalarını taşıdığı ve aksinin eşdeğer belge ile tespit edilmediği, dosya içeriğine ve denetime elverişli bilirkişi raporuna göre uyuşmazlık konusu alacakların eksiksiz ödendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; bilirkişi tarafından dosya incelenmeden rapor düzenlendiğini, dosya içeriğine göre 4 kişiyle ve en az 3 vardiya ile yapılması gereken işin müvekkili ve başka bir çalışan olmak üzere 2 kişi tarafından 24 saatlik çalışma esasına göre üstlenildiğinin açık olduğunu, davacının bu şekilde fazla çalışma yaptığını ve tanık beyanlarından da anlaşılacağı üzere hafta tatillerinde çalıştığını, nitekim davalı işyerinde yapılan teftiş sonucunda da fazla çalışma yapıldığı yönünde rapor düzenlendiğini, müvekkili davacının gerçek çalışma süresi üzerinden hesaplama yapılmadığını, dinlenen tanık beyanlarının gereği gibi değerlendirilmediğini, hatalı puantaj kayıtlarına itibar edilerek karar verildiğini, dosya içeriğinde vardiya çizelgesi bulunmayıp su pompaj çizelgelerinin yer aldığını, vardiya çizelgesinin usulüne uygun şekilde şantiye alanında mevcut panoya asılmadığını, fazla çalışma süresinin eksik hesaplandığını, ücret bordrolarda fazla çalışma tahakkuklarının olmadığını, tüm hafta tatillerinde çalışmış olmasına rağmen hafta tatili tahakkuklarının eksik gösterildiğini, vardiya ve seyyar görev tazminatı alacağına ilişkin kısmen tahakkukunun yapıldığı, yıpranma primi tahakkukunun olmadığını, yemek ücreti tahakkukunun eksik yapıldığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalıya ait işyerinde, daimi kadrolu işçisi statüsünde sürveyan olarak çalıştığı, davacının bildirdiği tanıkların dinlendiği, tanık Z.K'nin davalı işyeri çalışanı ve vardiya paydaşı olduğu, diğerlerinin ise davalının alt işvereni konumunda olan Şirket çalışanı olduğu, tanık beyanlarının davacının dava dilekçesinde açıklanan çalışma düzeniyle ve birbirleri ile örtüşmediği, çalışma düzeni ispatlanamadığı gibi Resmî Kurum olan davalı tarafından sunulan çalışmalara dair vardiya, fazla çalışma, hafta tatili, yemek yardım bedeli, fark alacakları, seyyar görev tazminatı, puantaj kayıtları, fark ücret bordroları, vardiya çalışmaları, seyyar görev çalışma puantaj kayıtları ve diğer evrakın yetkili amir tarafından imzalı olduğu dikkate alındığında; davacının ödenmeyen fazla çalışma, fazla çalışma fark, hafta tatili ve hafta tatil fark alacağının bulunmadığı, bordrolarda fazla çalışma ücretinin ve hafta tatili ücretinin ödendiği anlaşılmakla davacı vekilinin bu yönü amaçlayan istinaf başvurusunun yerinde olmadığı, davacıya ikili vardiya hâlinde çalıştığı dönemde işyerinde yürürlükte olan 16. Dönem Toplu İş Sözleşmesi uyarınca %15 oranında vardiya tazminatı ile aynı maddede düzenlenen 5 yevmiyeye denk gelen tazminatın tahakkuk ettirilerek ödendiği, diğer dönemler açısından davacının işyerinde vardiyalı çalışmasının bulunmadığı, aynı şekilde geçici görev yolluğu, yemek yardım bedelinin tahakkuk ettirilerek ödendiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olduğu gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf başvuru dilekçesindeki sebepleri tekrar etmiş ve davacının hak ettiği işçilik alacaklarının ödendiği yönündeki kabulün hatalı olduğunu savunmuş ve inceleme sırasında resen gözetilecek diğer nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının davalı işveren nezdinde ödenmeyen fazla çalışma ve hafta tatili alacakları, yemek ücreti, geçici görev yolluğu, vardiya tazminatı alacaklarının bulunup bulunmadığı, varsa bu alacak kalemlerinin davalı tarafça ödenip ödenmediği hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.
3. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32, 41, 44, 46 ve 63 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.