"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2021/143 E., 2022/476 K.
DAVA TARİHİ : 21.03.2016
KARAR : Asıl davanın kısmen kabulü, birleşen davanın kabulü
TEMYİZ EDENLER : Davalılar vekili
BİRLEŞEN DAVA
MAHKEMESİ : ... 31. ... Mahkemesi
SAYISI : 2016/441 E., 2016/177 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; müvekkilinin 09.....1997 tarihinde davalılardan ... Elektrik Dağıtım AŞ’ye ait işyerinde yeraltı kablo işçisi olarak çalışmaya başladığını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ... müfettişleri tarafından düzenlenen 10.05.2011 tarihli teftiş raporunda ... Elektrik Dağıtım AŞ ile dava dışı alt işverenler arasındaki hizmet alım sözleşmelerinin muvazaaya dayandığının belirlendiğini, böylece davacının başlangıçtan itibaren davalılardan ... Elektrik Dağıtım AŞ işçisi olarak kabul edilerek işyerinde uygulanan toplu ... sözleşmesinden yararlandırılması gerektiğini, ayrıca davalılardan ... Elektrik Dağıtım AŞ'nin özelleştirilmesi neticesinde hisselerinin diğer davalı Beda Enerji Dağıtım Ve Perakende Satış Hizmetleri AŞ (Beda Enerji AŞ) tarafından devralındığını, ancak davalı ... AŞ tüzel kişiliğinin de devam ettiğini, 01.08.2013 tarihindeki devre rağmen her iki davalının aynı işkolunda aynı adreste faaliyet göstermeye devam ettiğini, davalıların davacıyı birlikte istihdam ettiklerini, ... Elektrik Dağıtım AŞ ve Beda Enerji AŞ arasında bulunan organik ve hukuki bağ ile birlikte istihdam kuralları gereği davacının tüm dönem haklarından birlikte sorumlu olduklarını ileri sürerek ilave tediye alacağı ile toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan ücret farkı, sosyal yardım, ikramiye, ... güçlüğü tazminatı ve vardiya tazminatı alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı vekili ... 31. ... Mahkemesinin 08.08.2016 tarihli ve 2016/441 Esas, 2016/177 Karar sayılı dosyası ile aynı davalılara karşı açtığı birleşen davada ise ... sözleşmesinin 27.07.2016 tarihinde davalı işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve eksik ödenen ücret alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalılar vekili asıl davaya cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, 28.05.2013 tarihli sözleşme ile ... Elektrik Dağıtım AŞ'nin özelleştirilmesi süreci tamamlanarak hisselerinin Beda Enerji AŞ’ye devredildiğini, her iki Şirketin tamamen farklı özel hukuk tüzel kişisi olduğunu, dava dışı yüklenici şirketler ile ... Elektrik Dağıtım AŞ arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olmadığı gibi muvazaanın da mevcut olmadığını, aksi düşünülse dahi muvazaa kararının tespit niteliğinde olduğunu, ayrıca Beda Enerji AŞ ile ... Sendikası arasında imzalanan 1. Dönem Toplu ... Sözleşmesinde, ... sözleşmesinde öngörülen hakların çok üzerinde haklar tanındığını savunarak asıl davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalılar vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde; davacının özlük dosyasının dava dışı yüklenici şirketlerden celbi gerektiğini, davacının çalıştığı süre içerisinde yıllık izin haklarının kullandırılmadığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunarak haksız davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin ....03.2017 tarihli ve 2016/151 Esas, 2017/66 Karar sayılı kararı ile davalı ... AŞ ile dava dışı alt işverenler arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu, davacının ... Elektrik Dağıtım AŞ hisselerinin davalı Beda Enerji AŞ’ye devri suretiyle özelleştirilmesinden sonra da her iki Şirket arasında organik bağ olacak şekilde çalıştığı, bu sebeple her iki davalının davacının tüm çalışma dönemine ilişkin alacaklardan birlikte sorumlu oldukları gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesinin 05.09.2019 tarihli ve 2018/2005 Esas, 2019/2506 Karar sayılı kararı ile açılan davanın kısmi dava olduğu bu nedenle davanın usulüne uygun açılmadığı yönündeki istinaf gerekçesinin kabul edilmediği, davalı ... AŞ’nin dava dışı şirketlerle yaptığı alt işverenlik sözleşmelerinin muvazaalı olduğunun tespit edildiği ve bu tespite itirazın reddine ilişkin Mahkeme kararının kesinleştiği anlaşıldığından, davalı tarafın husumete ilişkin itirazlarının kabul edilmemesinin yerinde olduğu, davalı işyerinin Özelleştirme Yüksek Kurulunun 07.03.2013 tarihli ve 2013/20 sayılı kararı ile özelleştirme kapsamına alındığı, işyerinin hisselerinin tamamını satın alan ... ortaklığına hisse devrinin 28.05.2013 tarihinde gerçekleştiği sendika yazı cevabından davacının 03.....2013-01.01.2016 tarihleri arasında sendikaya üye olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, bilirkişi tarafından davacının sendikaya üye olduğu tarih itibariyle ücret farkının hesaplandığı, davacının ... sözleşmesinin haksız feshedildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, yıllık izinlerin kullandırıldığının ispat yükü işverene ait olup davalı tarafın davacıya yıllık izinlerinin kullandırıldığını ispatlayamadığı, davalı Kurumun özelleştirme süreci tamamlandığından fiili devrin yapıldığı 28.05.2013 tarihinde ilave tediye ödeme koşullarının ortadan kalktığı, bilirkişi raporunda davalının zamanaşımı def'i dikkate alınarak davacının 21.03.2011-28.05.2013 tarihleri arasında ilave tediye ücretinin denetime elverişli şekilde hesaplandığı, alacak kalemlerine uygulanan faiz türünün yerinde olduğu, davanın kısmen kabulüne dair İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 26.01.2021 tarihli ve 2019/7344 Esas, 2021/2386 Karar sayılı ilâmı ile taraflar arasında davacının çalışma süresinin belirlenmesi hususunda uyuşmazlık bulunduğu Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları eksiksiz olarak dosyaya getirtilerek davacının çalıştığı kabul edilen işyerlerinin hangi işverenlere ait olduğu ve bu işverenler ile davalılar arasında hizmet alım sözleşmesi olup olmadığı netleştirilmeden sonuca gidilmesinin hatalı olduğu, davacının 09.....1997-27.07.2016 tarihleri arasında davalılara ait işyerinde değişen alt işverenler bünyesinde kesintisiz çalıştığı kabul edilmiş ise de kesintisiz çalışma iddiasının ispat edilip edilmediği noktasında sağlıklı bir değerlendirme yapılabilmesi için öncelikle davacının davalılara ait işyerinde hangi işverenler bünyesinde çalıştığının titizlikle araştırılarak belirlenmesi, oluşacak sonuca göre davacının çalışmasının kesintisiz olup olmadığı noktasında bir sonuca varılması gerektiği, Mahkemece davacının toplam hizmet süresince 19 yıllık dönemde hiç izin kullanmadığı kabul edilerek yıllık ücretli izin alacağı hüküm altına alındığı ancak davacının 19 yıllık çalışma süresi boyunca hiç yıllık izin kullanmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu hususta davacının beyanının alınması bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda davacıya ait Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları getirtilerek ek bilirkişi raporu alındıktan sonra tanık anlatımları ile tüm dosya kapsamına göre davacının davalılara ait işyerindeki çalışma süresinin kesintisiz olarak kabul edilmesi gerektiği, ayrıca davacı asıl beyanında tüm çalışma süresi boyunca hiç yıllık ücretli izin kullanmadığını beyan ettiğinden bu beyan doğrultusunda hesaplama yapıldığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili; zamanaşımı, husumet, ücret tespiti ve müvekkillerin hukuki sorumluluğuna ilişkin itirazların yinelendiğini, çalışma süresinin kesintisiz kabul edilmesinin hatalı olduğunu, duyuma dayalı olduğu açık olan tanık beyanlarının varlığından bahisle davacının kesintisiz çalışma yönündeki iddiasını ispatladığından söz edilemeyeceğini, davacının bu kadar süre yıllık izin kullanmadan çalışması mümkün olmadığından kararın bu yönden de hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalılar nezdinde geçen çalışma süresinin kesintisiz olup olmadığı ile çalışma süresi boyunca yıllık ücretli izin kullanıp kullanmadığı hususlarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 31 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 53 ve 59 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
20.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.