"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2017/19 E., 2018/478 K.
DAVA TARİHİ : 25.12.2015
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde ... sözleşmesiyle çalışmaya başladığını, bir süre sonra baskı ve zorlama ile muvazaalı ve geçersiz acentelik sözleşmesi ile aynı işi yapmaya devam ettiğini, davalı işverenin işçilerin sosyal haklarını kısıtlamak için tüm şubelerini acenteye çevirdiğini, davacıyı da aynı şubede acente göstererek işyerindeki faaliyetine devam ettiğini, acenteliği kabul etmeyenlerin de işine son verdiğini ileri sürerek davacının başlangıçtan bu yana davalı işçisi olduğunun tespiti ile kıdem ve ihbar tazminatları, fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki acentelik sözleşmesine göre davanın 6102 sayılı ... Ticaret Kanunu'nun 4 üncü maddesi uyarınca mutlak ticari davalardan olduğunu, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, zamanaşımı def'i ileri sürdüklerini belirterek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 13.04.2016 tarihli ve 2015/584 Esas, 2016/142 Karar sayılı kararı ile; davacının, ... sözleşmesi ile davalı nezdinde çalıştığı dönemin 01.03.2006 tarihinde sona erdiğinin tarafların kabulünde olduğu, bu hâlde davacının ... sözleşmesine dayalı olarak çalışmasının bulunduğu dönem yönünden alacakların zamanaşımına uğradığı, 01.09.2007-18.05.2015 tarihi arasındaki dönem yönünden ise taraflar arasında acente sözleşmesi bulunduğu, muvazaalı sözleşmenin taraflarının birbirine karşı sözleşmenin muvazaalı olduğunu ileri sürmelerinin mümkün olmadığı gerekçeleriyle ... sözleşmesi ile çalışılan dönem yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, acente sözleşmesi bulunan dönem yönünden ise Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 20.10.2016 tarihli ve 2016/26972 Esas, 2016/20666 Karar sayılı ilâmı ile; davalının davacı üzerinde denetim ve kontrol yetkisi olup olmadığı, çalışma şartlarının davalı tarafından belirlenip belirlenmediğinin Mahkemece değerlendirilmediği, bu yönde bir araştırma yapılarak davacının hukuki ve kişisel olarak davalıya bağlı çalışıp çalışmadığının saptanması gerektiği, ... sözleşmesinin unsurları olan, ... görme, ücret ve bağımlılık unsurlarının acentelik sözleşmesi imzalandıktan sonra da devam edip etmediği belirlendikten sonra hüküm kurulması gerektiği belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı işyerinde daha önce işçi olarak çalışan davacı ile davalı arasında acentelik sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye göre acentenin davalıya ait demirbaş ve araçları kullanacağının, personel istihdamının davalı işverenin yönetmeliği hükümlerine uygun olarak gerçekleştirileceğinin, reklam, tanıtım, kampanya vb. faaliyetlerin davalının onayı ile yapılabileceğinin, fatura ve irsaliye gibi basılı evrakın davalı tarafından temin edileceğinin, sözleşmenin feshi hâlinde acentenin kullandığı araçlardan en az birisinin 2 ay süre ile davalının hizmetine verileceğinin, kargo taşıma ücretlerindeki indirim oran ve dilimlerini davalının belirleyeceğinin, acente ile diğer şubeler arasındaki ihtilafların davalının belirleyeceği hakemler tarafından çözüleceğinin, acentenin faaliyetlerini bir tüzel kişi olarak sürdürmek istemesi durumunda mutlak suretle davalının yazılı izninin alınması gerektiğinin, acentede çalışan personelin ücret ve sosyal hakları ile ücret zamlarının davalı tarafından belirleneceğinin, kira kontratlarının davalı adına yapılacağının ve kira ödemelerini davalının yapacağının, acentenin kendisine ait bir aracı satmak istemesi durumunda davalının onayını alması gerekeceğinin belirtildiği; bu hâlde acentelik sözleşmesi hükümleri ile fiilî uygulamaya ilişkin tanık anlatımlarının birbiri ile uyumlu olduğu, taraflar arasındaki sözleşmesinin ... sözleşmesine dayalı olduğu, davalı tarafça ... sözleşmesinin haklı nedenlerle feshedildiğinin ispat edilemediği, tanık beyanlarıyla davacının fazla çalışma yaptığı ve ... bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığının ispatlandığı gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; cevap dilekçesinde ileri sürülen hususlarla birlikte sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, ücretin hatalı belirlendiğini, fazla çalışma ücreti talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, yıllık izin ücreti alacağına hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı işyerinde ... sözleşmesine dayalı olarak çalışıp çalışmadığı, çalıştığının kabul edilmesi hâlinde ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedilip edilmediği, fazla çalışma, yıllık izin ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması ile davacının aylık ücretinin miktarı hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 8, 17, 25, 41, 44, 53 ve 57 nci maddeleri ile 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,