Logo

9. Hukuk Dairesi2023/1483 E. 2023/5262 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı belediye ile davacının işçisi olduğu dava dışı alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaaya dayalı olup olmadığı, dava konusu alacakların ispatı ve vekâlet ücreti miktarı uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının hizmet alım sözleşmeleri kapsamında dava dışı şirketlere bağlı olarak davalı belediye nezdinde çalıştığı ve asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olmadığı, davacının fazla mesai alacağı dışındaki diğer alacak taleplerini ispatlayamadığı ve reddedilen kısım için davalı tarafa nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hüküm altına alınan ve davalı tarafça temyize konu edilen miktar 45.480,26 TL olup bu miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde 15.05.2007 tarihinde elektrik teknisyeni olarak işe başladığını, çalıştığı süre boyunca birçok şirkette çalışıyor olarak gösterildiğini, davalı Belediyenin işçisi olduğunu, davalının ucuz işçi temin etmek maksadı ile davacının yapmış olduğu işi ihale ile muvazaalı olarak devrettiğini, müvekkilinin 23.01.2020 tarihinde emeklilik nedeniyle çalışmasının sona erdiğini, müvekkiline bir kısım kıdem tazminatı alacağına mahsuben ödeme yapıldığını, ödenmeyen alacaklarının bulunduğunu ileri sürerek davacının davalı ... işçisi olduğunun tespiti ile fark kıdem tazminatı, fark ücret, yıllık ücretli izin, fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; zamanaşımı def'i ve husumet itirazında bulunduklarını, davacı işçinin alt işveren işçisi olarak çalıştığını, davacının muvazaa iddiasının yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ... ile dava dışı ihbar olunan ve davacının sigorta kaydının olduğu şirketler arasında geçerli asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu, davacının ... sözleşmesinin emeklilik için yaş dışındaki koşulların sağlanması sonucunda sona erdiği, davacının fazla çalışma yaptığına ilişkin iddiasını tanık beyanları ile ispatladığı ancak hafta tatili çalışması ile ... ... ve genel tatil günlerinde çalıştığına ilişkin iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili; müvekkilinin elektrik teknisyeni olarak davalı ... tarafından işe alındığını, ancak alt işveren şirketler işçisi olarak gösterildiğini, davalı ... ile dava dışı şirketler arasındaki ilişkinin muvazaya dayandığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun usul ve yasaya aykırı olduğunu, hatalı olarak vekâlet ücretine hükmedildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının alt işveren şirket işçisi olması nedeniyle hüküm altına alınan alacaklardan müvekkili İdarenin sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının hizmet alım sözleşmeleri kapsamında dava dışı şirketlere bağlı olarak davalı ... nezdinde çalıştığı anlaşıldığından asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayanmadığına dair kabulün isabetli olduğu, reddedilen miktar yönüyle davalı tarafa nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru bulunduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı ... ile davacının işçisi olduğu dava dışı alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaaya dayalı olup olmadığı ile dava konusu alacakların ispatı ve vekâlet ücreti noktalarındadır.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedinci ve sekizinci fıkraları, 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı Temyizi Yönünden

Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

B. Davacı Temyizi Yönünden

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.