Logo

9. Hukuk Dairesi2023/14924 E. 2023/18911 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından talep edilen fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ispatı, hesaplanması ve ödenip ödenmediği hususunda yaşanan anlaşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi'nin bozmaya uygun kararında, davacının yurt içinde bulunduğu süreler dikkate alınarak yapılan hesaplamaya dayalı olarak hüküm kurduğu ve kararda hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, davacı ve davalı vekillerinin temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/34 E., 2023/238 K.

DAVA TARİHİ : 17.08.2016

KARAR : Davanın kısmen kabulü

TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi.

Davalı vekili tarafından temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 05.12.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 22.12.2011-11.04.2016 tarihleri arasında davalı Şirketin Türkmenistan'da bulunan projelerinde prodüksiyon amiri olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından feshedildiğini, işyerinde 08.00-19.00 saatleri arasında çalışıldığını, ayda ortalama 10 gün saat 19.00'dan sonra 3 saat daha çalıştığını, ücretinin bir kısmının elden avans olarak verildiğini, kalan kısmının ise bankaya yatırıldığını ileri sürerek fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 14.01.2014 tarihinden önceki çalışmasının dava dışı Şirket nezdinde olduğunu, davacının 14.01.2014 tarihinden önceki çalışması yönünden husumet itirazı ileri sürdüklerini, davacının tüm hak edişlerinin eksiksiz ödendiğini, üst düzey yönetici olarak çalıştığından fazla çalışmasının bulunmadığını, günde 3 saatin üzerinde fazla çalışma yapılmasının insan bedenine ve hayatın olağan akışına uygun olmadığını, davalı Şirkette hafta tatili çalışması yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 24.01.2019 tarihli 2016/482 Esas 2019/33 Karar sayılı kararı ile; davacının, iş sözleşmesi ve işyeri kayıtlarına göre davalı nezdinde 22.12.2011-11.04.2016 tarihleri arasında toplam 4 yıl, 3 ay, 19 gün çalıştığı; dosya kapsamında dinlenen davacı tanıklarının beyanları, dosyaya sunulan ücret ödeme tablosu ile işverenden sadır olan 12.11.2014 tarihli belge gözetilerek davacının ücretinin, beyanı ile sunduğu belgelere itibar edilerek tespit edildiği, davacının çalışma düzenine ilişkin işyeri kaydı bulunmadığı gözetilerek tanık beyanlarına göre davacının haftalık 18 saat fazla çalışma yaptığı, ayda 2 kez hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıldığının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesinin 03.03.2022 tarihli ve 2019/1330 Esas, 2022/367 Karar sayılı kararı ile; davacının 14.01.2014 tarihi öncesi çalıştığı dava dışı Şirket ile davalı arasında birlikte istihdam olgusu bulunduğu, incelenen banka kayıtlarında davacıya yapılan ücret ödemelerinin "maaş+fazla mesai" olarak açıklandığı, bu şekilde yatırılan ücretlerin hemen hemen aynı miktar olduğu ve fazla çalışma açıklamasının aslında gerçeği yansıtmadığı, yatan miktarın davacının bankadan ödenen ücreti olduğu ve elden ödenen avans miktarı ile birlikte davacının ücretinin 5.250,00 Amerikan Doları (USD) olduğu, davalı tarafça dosyaya bordro, puantaj kaydı ve yıllık izin belgeleri sunulmadığı, bu durumda itiraz edilen durumlara ilişkin hesaplama yapılamayacağı, ayrıca bu günlere ilişkin indirim yapıldığından davalı vekilinin fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarına ilişkin itirazlarının yerinde olmadığı, tanıkların davacı ile menfaat birliği içinde olduğu itirazı bakımından davacı tanık beyanlarını destekleyen aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararı bulunduğu, hesaplamalarda Türk hukuku uygulanmasının yerinde olduğu, yapılan indirimde isabetsizlik olmadığı gerekçe gösterilerek tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 10.01.2023 tarihli ve 2022/9160 Esas, 2023/113 Karar sayılı kararı ile; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek dava konusu hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile fazla çalışma alacaklarının hesaplandığı 22.12.2011-11.04.2016 tarihleri arası dönemde davacının yurt dışı giriş çıkış kayıtlarına göre yurt içinde bulunduğu anlaşılan süreler değerlendirilmeksizin tüm dönemde yurt dışında olduğu kabul edilerek hesaplama yapıldığı, söz konusu alacakların davacının yurt içinde bulunduğu dönemler dışlanmak suretiyle hesaplanması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararı doğrultusunda davacının yurt dışında ve yurt içinde olduğu günlere ilişkin kayıtlar da değerlendirilerek yurt içinde bulunduğu günler dışlanmak sureti ile yapılan bilirkişi hesaplamasına göre bu alacak taleplerinin kabulüne karar verildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; somut olaya Türkmenistan hukukunun uygulanması gerektiğini, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatlanamadığını, pazar ve tatil günlerine denk gelen genel tatil günlerinin dışlanmadığını, alacaklardan yapılan indiriminin yetersiz olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının ispatı, hesaplanması ve karşılığının ödenip ödenmediği noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41, 44, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı ve davalı vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,Davacı yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.