"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2023/129 E., 2023/137 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Dışişleri Bakanlığı (Bakanlık) Konsolosluk İşleri Genel Müdürlüğü nezdinde davalı Şirket işçisi olarak çalıştığını, ... sözleşmesinin 28.02.2018 tarihi itibarıyla davalı işveren tarafından haksız ve bildirimsiz olarak feshedilmesi üzerine işe iade talepli dava açtığını, ... 26. ... Mahkemesinin 2018/89 Esas sayılı dosyası ile yargılaması yapılan davanın kabulle sonuçlandığını, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 11.....2019 tarihli ve 2019/2095 Esas, 2019/1400 Karar sayılı kararı ile işe iade yönünden esas girilmeden sadece işe iade kararının mali sonuçlara ilişkin olarak bu kararın bozularak ortadan kaldırıldığını, davacının işe başlatılmaması hâlinde ödenecek tazminatın 5 aylık brüt ücret tutarı olan 35.244,90 TL olarak belirlenmesine, kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aylık giydirilmiş brüt ücret ve diğer haklarının 22.620,56 TL net olarak tahsilinin gerektiğine dair kesin olarak karar verildiğini, davacı yasal süresi içinde işe iade başvurusunda bulunmasına rağmen işe başlatılmadığını ve hak ettiği alacaklarının da ödenmediğini, kesinleşmiş yargı kararını uygulamayan davalı Şirkete karşı ücret alacaklarının tahsili için ilâmsız icra takipleri başlatıldığını ileri sürerek icra takiplerine karşı davalının yapmış olduğu haksız ve kötüniyetli itirazın iptali ile likit olan asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın Bakanlığa ihbar edilmesi gerektiğini, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinden Dışişleri Bakanlığının sorumlu olduğunu, icra takibine konu edilen söz konusu alacakların hatalı hesaplandığını, davacının işe iade talebinde samimi olmadığı için kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 28.01.2022 tarihli ve 2020/253 esas, 2022/22 Karar sayılı kararı ile; davacı tarafından yasal süresi içinde işe iade başvurusunda bulunulmasına rağmen işe başlatılmadığı, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, kesinleşen Mahkeme kararı ile tespit edilen işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücret alacağının ödenmesi gerektiği kanaati ile hesaplamada dikkate alınacak ücretin, işe başlatılmadığı tarihteki son ücret olduğu, kıdem tazminatı tavanının da aynı tarihe göre belirlenmesi gerektiği, bu bağlamda işe iade davasında kararın kesinleşmesine kadar geçecek olan en çok 4 aya kadar süre hizmet süresine eklenerek kıdem ve ihbar tazminatı yönünden çalışılmış gibi değerlendirilmesi ile davacının, davalının uhdesindeki fiili hizmet süresinin 4 aylık boşta geçen sürenin eklenmesiyle hizmet süresinin 8 yıl, 3 ay olduğu, bilirkişi raporunda, kesinleşen kararda belirtilen ücret tutarları esas alınarak yapılan hesaplamanın dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının icra takip dosyalarına yaptığı itirazların iptali ile alacağın likit olması sebebiyle icra inkâr tazminatı ödemesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye 6. Hukuk Dairesinin 02.09.2022 tarihli ve 2022/1926 Esas, 2022/2924 Karar sayılı kararıyla; kesinleşmiş ilâm nedeniyle ücrete yönelik itirazların dinlenemeyeceği, özellikle ücretin kesinleşmesi sebebiyle yeniden bilirkişi incelemesi yapılmamasının eksik yargılama olarak kabul edilemeyeceği, davacı tarafça talep edilen kıdem ve ihbar tazminatının, kesinleşen işe iade davasında tespit edilen ücret üzerinden hesaplandığı, söz konusu ücret alacaklarının likit olduğu, İlk Derece Mahkemesince borca itirazında haksız çıkan davalının, asıl alacağın %20'si oranında icra inkâr tazminatına mahkum edilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 29.12.2022 tarihli ve 2022/15493 Esas, 2022/18193 Karar sayılı ilâmı ile; dosya içeriğinde yer alan ve davacının imzası mukabili aynı tarihte tebliğ edildiği anlaşılan 03.01.2018 tarihli "İhbar Tebliği" başlıklı belgede; davacının ... sözleşmesinin 28.02.2018 tarihinde feshedileceği bildirilmiş olmakla, hizmet süresine göre hak kazandığı 8 haftalık ihbar önelinin davacıya tanındığı, davalı işverence, davacıya usulüne uygun olarak daha önce ihbar öneli verilmiş olup feshin geçersizliğine karar verildikten sonra işe başlatılmayan davacıya 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 21 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tekrar ihbar öneli verilmesine gerek olmadığından ihbar tazminatı isteğinin reddine karar verilmesi gerektiği ve ayrıca takip konusu alacağın varlığı noktasındaki uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirdiği gözetildiğinde likit olmadığı, İlk Derece Mahkemesince icra inkâr tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğu gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dava dışı Bakanlık ile imzalanan hizmet alım sözleşmesi gereği ihale ile alınan işler kapsamında çalıştığı, ... sözleşmesinin feshi sonrası açtığı işe iade davasının lehine sonuçlandığı ve kesinleştiği, davacı tarafından keşide edilen işe iade başvurusu talepli ihtarnamenin tebliğine rağmen işe başlatılmadığı anlaşılmakla işçinin işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda ... sözleşmesinin işverence feshedilmiş sayılacağı, davacının davalının uhdesindeki fiili hizmet süresinin 4 aylık boşta geçen sürenin eklenmesiyle 8 yıl, 3 ay; fesih tarihindeki aylık brüt ücretinin ise 8.877,64 TL olduğu, buna göre icra takip dosyasına yapılan itirazın net 52.175,09 TL kıdem tazminatı, net 157,24 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam net 52.332,33 TL alacak üzerinden iptaline, takibin devamına, ... 11. İcra Müdürlüğünün 2019/11449 Esas sayılı dosyasında icra takibine konu alacağı asıl alacak ve işlemiş faizi 57.731,50 TL olduğu gözetildiğinde, icra takibindeki miktar ve işlemiş faiz yönünden takibe itiraz etmekte haksız olduğundan itirazın iptaline, taleple bağlılık kuralı gözetilerek ... 11. İcra Müdürlüğünün 2019/11449 Esas sayılı takip dosyasında icra takip talebine konu asıl alacak ve işlemiş faiz miktarı yönünden takibin devamına, itirazın iptaline, dava konusu edilen her iki icra takip dosyası yönünden alacak likit olmadığından ve yargılamayı gerektirdiğinden icra inkâr tazminat talebinin reddine dair davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesince verilen kısmen ret kararının hukuka aykırı olduğunu, icra takibine konu alacak kalemlerinin kesinleşmiş Mahkeme kararı ile açıkça tespit edilmiş olduğunu, davacının ... sözleşmesinin feshinin haksız ve geçersiz olduğunun sübuta ermiş olması karşısında davacı işe başlatılmadığı gibi hak etmiş olduğu ihbar ve kıdem tazminatı alacaklarının da ödenmediğini, davacının ... sözleşmesinin ikinci kez feshedildiğini, davacının bildirimsiz ve haksız fesih sebebi ile ihbar ve kıdem tazminatlarına hak kazandığını, işe iade başvuru ihtarnamesinin davalıya tebliğ edilmesinden sonra davacının kanuni süresinde işe başlatılmadığı gibi, boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı alacaklarının da ödenmediğini, bu sebeple davacıya yapılacak olan ödemelerin de ikinci fesih tarihinde davacının hak etmiş olduğu güncellenmiş ücreti ve emsali işçinin ücreti üzerinden tüm yan hakları da ilave edilmek suretiyle yapılması gerektiğini, her iki takip yönünden de icra inkar tazminatına hükmedilmemesi ile ihbar tazminatı yönünden verilen kısmen ret kararının hatalı olduğunu belirterek ve resen gözetilecek diğer nedenlerle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; işe iade davasında tespit hükmü olarak yazılan işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretlerinin kesin hüküm teşkil etmediğini, zira ücret belirlenmesinde hata yapılarak davacıya bir kez ödenen ... arama izin ücretinin tazminat hesabına esas ücrete ilave edildiğini, bunun doğru olmadığını, yapılan bu hatanın sonuç olarak tüm alacak kalemlerini etkilediğini, İlk Derece Mahkemesince bilirkişiye dosya tevdi edilmeden yapılan hatalı hesaplama ile karar verilmesi sonucu davacının ücretinin fahiş bir farkla hatalı tespit edildiğini, bu durumda hesaplamaya esas alınacak ücretin alacak davasında yeniden belirlenmesi gerektiğini, bu husustaki taleplerinin kesinleşmiş Mahkeme kararı bulunduğu gerekçesiyle reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, icra takibine konu edilen alacağın likit ve çekişmesiz olmadığını, borcun diğer borçlu tarafından ödenmiş olma ihtimaline binaen dosyaya itiraz edildiğini, işçinin son bodrosunda yazılı ... arama izni bedelinin ücrete dâhil gibi değerlendirilmesi sebebi ile ciddi bir hata yapıldığını, yapılan bu ödemenin işe iade kararı veren Mahkeme tarafından ücretmiş gibi bir değerlendirilerek işçinin brüt ücretinin ciddi bir hesap hatasıyla fahiş tutarda tespit edildiğini, İlk Derece Mahkemesince emsal ücret araştırması yapılmak suretiyle davacının ücretinin belirlenmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının ihbar tazminatı alacağı bulunup bulunmadığı ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi için gerekli koşulların oluşup oluşmadığı noktalarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 67 nci maddesinin bir ve ikinci fıkraları.
3. 4857 sayılı Kanun'un 17 ve 21 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
13.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.