"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2023/128 E., 2023/397 K.
DAVA TARİHİ : 23.11.2015
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilinin temyizi üzerine İlk Derece Mahkemesi kararının ikinci kez bozulması üzerine bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlık bünyesinde 30.10.1991 tarihinde geçici işçi olarak çalışmaya başladığını, 02.02.2001 tarihinde ise kadroya alındığını, kadroya alınışı sırasında geçici işçi statüsünde çalıştığı süre dikkate alınmaksızın işe yeni başlamış gibi kademe ve derece verildiğini, ücret ve diğer haklarının da yeni işe başlamış gibi değerlendirildiğini ileri sürerek öncelikle geçici işçi statüsünde geçen süreler dikkate alınarak kademe ve derecesinin tespiti ile dava tarihinden geriye dönük 5 yıl için fark ücret, yasal ilave tediye ücreti, akdi ilave tediye ücreti, yıpranma primi alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, aynı konuda ... 19. ... Mahkemesinin 2014/967 Esas sayılı dosyasında verilen kararın kesin hüküm teşkil ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 22.....2017 tarihli ve 2016/480 Esas, 2017/328 Karar sayılı kararı ile toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 27.02.2018 tarihli ve 2017/2924 Esas, 2018/434 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 12.01.2021 tarihli ve 2020/3637 Esas, 2021/324 Karar sayılı ilâmı ile; hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen hizmet süresinin nasıl belirlendiği, hangi görev pozisyonu dikkate alınarak bu tespitin yapıldığı hususlarının denetime açık olmadığı, ayrıca Mahkeme kararlarının infazda güçlük yaratmayacak derecede açık, net ve anlaşılır olması gerektiği, Mahkeme kararının gerekçesinde fark alacakların dayanağı olan derece kademe tespitinin gösterilmesinin de zorunlu olduğu, kararın bu yönüyle usule aykırı olduğu gerekçesiyle temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 28.04.2022 tarihli ve 2021/233 Esas, 2022/165 Karar sayılı kararı ile; davacının fark ücret alacağı, fark ikramiye alacağı, fark ilave tediye alacağı, fark yıpranma primi alacağının varlığını ispatladığı, bu ücretlerin ödendiğini ispat yükünün davalıya ait olduğu, davalının bunu ispatlayamadığı, davacının fark ücret alacağı, fark ikramiye alacağı, fark ilave tediye alacağı ile fark yıpranma primi alacaklarına hak kazandığı, bilirkişinin raporuna göre de davacının talep edebileceği fark ücret alacağının brüt 8.322,46 TL, fark ikramiye alacağının brüt 1.655,30 TL, fark ilave tediye alacağının brüt 1.383,39 TL, fark yıpranma primi alacağının brüt 1.418,37 TL olduğu, bilirkişi raporunun dosya kapsamına ve delillere uygun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 14.12.2022 tarihli ve 2022/16433 Esas, 2022/16631 Karar ilâmı ile; bozma gereğinin tam olarak ifa edilmediği ve davalı lehine oluşan müktesep hakkın gözetilmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; işyeri kayıtlarından davacının 01.01.2010 tarihi itibarıyla derece/kademesinin 5/12 olduğu, davacının mevsimlik işçi olarak çalıştığı dönem hizmet süresi 2537 gün (7 yıl 17 gün) olup, toplu ... sözleşmeleri hükümleri gereği 1 tam yıl hizmet için 1 kademe ve 2 tam yıl hizmet için de 1 derece alacağı kabulü ile 3 derece ve 7 kademe eklenmek suretiyle derece kademesinin 8/19 olarak belirlendiği, bu tarihten sonra da hizmet süresi dikkate alınarak her iki tam hizmet yılı için 1 derece, bir tam hizmet yılı için de 1 kademe eklenmek suretiyle güncel derece ve kademesinin belirlendiği, düz işçi pozisyonunda çalışan davacının 08.10.2014 tarihi itibarıyla pozisyonunun büro görevlisi olarak değiştirildiği, büro görevlisi pozisyonunun derece karşılığının 3-13 olduğundan davacının bu tarih itibarıyla hizmet süresi karşılığı yeni derece ve kademesinin 11/23 olarak güncellendiği ve dava tarihi itibarıyla derece/kademesinin 11/24 olduğu, talep konusu alacaklar derece ve kademesi gereği davacıya ödenmesi gereken ücret miktarı üzerinden hesaplanmak ve yapılan ödeme tutarları mahsup edilmek suretiyle davacının bakiye fark ücret alacağı, fark ikramiye alacağı, fark ilave tediye alacağı, fark yıpranma primi alacağının varlığını ispatladığı, bu ücretlerin ödendiğini ispat yükünün davalıya ait olduğu, davalının bunu ispatlayamadığı, davacının fark ücret alacağı, fark ikramiye alacağı, fark ilave tediye alacağı ile fark yıpranma primi alacaklarına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde, davacının daha önce davasının gözetilmeden karar verildiğini, daimi kadroya geçişinden çok sonra dava açmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, hak ve alacağının olmadığını, bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; ... 19. ... Mahkemesinin 2013/967 Esas sayılı dosyasında verilen kararın eldeki dava bakımından kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı; buradan varılacak sonuca göre kesin hüküm nedeniyle davanın usulden reddinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 6100 sayılı Kanun'un 114 ve 115 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Dava şartları, Mahkemenin davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi için gerekli olan, başka bir deyişle dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır.
2. Mahkeme, hem davanın açıldığı tarihte hem de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının bulunup bulunmadığını kendiliğinden araştırıp inceler, bu konuda tarafların istem ve beyanları ile bağlı değildir. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
3. 6100 sayılı Kanun'un 114 üncü maddesinde dava şartları düzenlenmiş olup maddenin birinci fıkrasının (i) bendinde,"Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması" da dava şartları arasında sayılmıştır. Bu hükme göre dava konusu uyuşmazlık hakkında kesin hüküm bulunuyorsa aynı konuda, aynı taraflar arasında ve aynı dava sebebine dayanılarak yeni bir dava açılamaz.
4. Kesin hüküm itirazı davanın her aşamasında ileri sürülebilir ve Mahkemenin de davanın her aşamasında kesin hükmün varlığını kendiliğinden gözetip davayı kesin hüküm bulunduğu (dava şartı yokluğu) gerekçesiyle reddetmesi gerekir. Yine kesin hüküm itirazı mahkemede ileri sürülmemiş olsa dahi ilk defa Yargıtayda (temyiz veya karar düzeltme aşamasında) ve dahası bozmadan sonra da ileri sürülebilir ve tarafların iradesine de bağlı olmayan mutlak bir etkiye sahiptir. O nedenle kesin hükmün varlığının, yargılamanın bir kesiminde nazara alınmamış olması diğer bir kesiminde ele alınmasını engellemez (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, C.V, ..., Altıncı Baskı, 2001, s. 4980 vd.).
5. Somut uyuşmazlıkta; davacının davalıya karşı eldeki dava ile aynı konuda ... 19. ... Mahkemesinin 2013/903 Esasına kayıtlı davayı açtığı ve bu davada bozmadan sonra Mahkemece verilen davanın reddine ilişkin kararı temyiz ettiği, daha sonra 29.....2015 tarihli dilekçesi ile de temyiz isteminden feragat etmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin ....07.2015 tarihli ve 2015/3808 Esas, 2015/23291 Karar sayılı ilâmı ile davacının temyiz isteminin reddine karar verildiği görülmüştür. Bu durumda davacının daha sonra tarafı, sebebi ve konusu aynı olduğu anlaşılan eldeki davayı açması usule ve kanuna aykırı olup davanın kesin hüküm sebebiyle usulden reddine karar verilmesi için kararın tekrar bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.