Logo

9. Hukuk Dairesi2023/15592 E. 2024/190 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının işyerinde yaptığı fazla mesaiye ilişkin alacak talebinin hangi delillere dayanılarak hesaplanması gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının başka bir davada tanık olarak verdiği beyanların, kendi davasında aleyhine delil olarak kullanılamayacağı, ayrıca davacının fazla mesai iddiasını ispatlamak için sunduğu tanıkların beyanlarının ve davalı tarafından sunulmayan giriş-çıkış kayıtlarının dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1400 E., 2023/1840 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 2. ... Mahkemesi

SAYISI : 2019/812 E., 2021/161 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde idari işler müdür yardımcısı olarak çalıştığını, davalı işyerinin Avrupa yakasından Anadolu yakasına taşındığını, taşınma sürecinin yaklaşık 6 ay sürdüğünü, davacının taşınma sürecini bizzat yöneten ekip içinde yer aldığını, 2015 ... ayı başından 2016 Nisan ayının sonuna kadar 6 aylık dönemde hafta içi ve hafta sonu her gün 07.00-01.00 saatleri arasında çalıştığını, taşınma dönemi dışında bankadaki çalışma saatlerinin 09.00-18.00 saatleri arasında olduğunu; ancak hafta içi her gün saat 07.30 ile 22.30-23.00 arasında çalıştığını, cumartesi günleri 09.00-22.00 saatleri arasında, pazar günleri de 09.00-20.00 saatleri arasında çalıştığını, dinî bayramlarda çalışmadığını, şube taşınmaları nedeniyle tüm resmî bayramlarda 09.00-19.00-20.00 saatleri arasında çalıştığını, bu çalışmaların karşılıklarının ödenmediğini ileri sürerek fazla çalışma ücreti ile resmî ... ve hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

2. Davacı vekili yargılama aşamasında verdiği talep artırım dilekçesinde; hafta tatili ücreti ile ... ... genel tatil ücretlerine ilişkin alacak taleplerinden vazgeçtiğini beyan etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının fazla çalışma yapması hâlinde fazla çalışmaya ilişkin tüm alacaklarının davacıya ücretiyle birlikte ödendiğini, bu durumun ücret bordrolarından anlaşıldığını, davacının ödenmeyen alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı işçinin ... Anadolu 4. ... Mahkemesinin 2016/468 Esas ... dosyasında; davalı işveren aleyhine açılan davada tanık olarak dinlendiği, beyanında davalı işyerinin yeni binaya taşınma işlerinin 15 gün sürdüğü, işyerinde 09.00-18.00 saatleri arasında, 1 saat ara dinlenme ile çalışıldığını, bu saatleri aşan çalışmanın istisnai olduğunu belirttiği, Mahkeme huzurundaki bu beyanının davacıyı bağladığı, bu nedenle taşınma dönemi hariç haftalık 45 saati aşan çalışmasının bulunmadığı gerekçesiyle 15 günlük taşınma sürecinde tanık beyanlarına göre haftalık 48,40 saat, günlük 9,08 saat fazla çalışma yapıldığı kabul edilerek yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; dava konusu yapılan işçilik alacaklarının tanık beyanları ile ispat edildiğini, fazla çalışma alacağında tanık dinlendiğini, davacının başka mahkemede yaptığı tanıklık ve oradaki beyanlarının mutlak bağlayıcı delil olarak nitelendirilmesinin ve buna göre hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte başka mahkemedeki beyanının 2015-2016 dönemine ilişkin olduğunu, tüm çalışma dönemini kapsamadığını, bu davada delil olarak sunulmamasına rağmen diğer dosyadaki tanıklığa itibar edilerek hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, ... ... ve genel tatil ile hafta tatili alacağı yönünden vazgeçme nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken ret kararı verilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının başka bir mahkemede tanık olarak fazla çalışma konusunda beyanda bulunduğu, bu beyanının İlk Derece Mahkemesince dikkate alınmasında ve bu beyanına göre çalışma saatlerinin tespitinde hukuka aykırılık bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesinin bu yöndeki değerlendirmesinin yerinde olduğu, davacı ... ... ve genel tatil ile hafta tatili ücreti alacaklarından vazgeçtiğinden bu taleplerin reddinin de yerinde olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının fazla çalışma yapıp yapmadığının ispatı ve bu alacağın hesaplanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 ... ... Kanunu'nun 41 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 ... Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.01.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

K A R Ş I O Y

Uyuşmazlık konusu, davacının fazla çalışma yaptığı iddiasını ispatlayıp ispatlayamadığına ilişkindir.

Davacı, davalı işyerinde çalışırken yapmış olduğu fazla çalışma, ... ... ve genel tatil ile hafta tatilindeki çalışmalarının ödenmediği iddiasıyla bu alacakların davalıdan tahsili için işbu davayı açmıştır.

İlk Derece Mahkemesi kararında “... ilgili dava dosyasında davacının tanıklık ifadesi nazara alınarak ara dinlenmeler düşünüldüğünde yasal haftalık 45 saati aşan çalışmanın olmadığı ...” gerekçesiyle sadece davacının fabrikanın taşındığı dönemdeki 15 gün süre yönünden yaptığı fazla çalışma talebi kabul edilmiş, diğer kalan çalışma süresindeki fazla çalışma talebi ise reddedilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi, “... Davacının başka bir mahkemede tanık olarak fazla çalışma konusunda beyanda bulunduğu anlaşılmakla, bu beyanının dikkate alınmasında ve mahkemedeki bu beyanına göre çalışma saatlerinin tesbitinde bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Mahkemenin bu yöndeki değerlendirmesi yerindedir...” gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi hükmüne yönelik istinaf talebi esastan reddedilmiştir.

Davacı, çalışma arkadaşının açtığı davada tanık olarak “... işyerindeki normal çalışmamız sabah 09.00 akşam 18.00 arasındadır. Ancak istinai olarak 18.00 dan sonra kaldığı da oluyordu..." şeklindeki beyanlarında, işyerinin normal çalışma saatlerini belirtip ayrıca tanıklık yaptığı dosyanın davacısının fazla çalışma saatlerini belirtmiş olup kendisini bağlayacak, kendisinin çalışma saatlerine ilişkin beyanı bulunmamaktadır. Bu yüzden davacının tanık olarak verdiği bu beyanların, kendi açtığı davada aleyhine değerlendirilmesi söz konusu olamaz.

Davacı 9 tane tanık bildirmiş ancak Mahkeme sadece 3 davacı tanığını dinlemiştir. Davacı taraf dinlenmeyen tanıklarından birinin daha dinlenmesini istemiş ise de Mahkemece dinlenen tanıkların beyanlarıyla yeterli kanaat oluştuğu gerekçesiyle dinlenmeyen diğer tanıklar dinlenmemiş ve sadece davacının, başka bir dosyadaki tanık olarak verdiği beyanları dikkate alınarak fazla çalışma talebi hakkında hüküm kurulmuştur.

Tanıklardan H.C.D davalı işyerinde 2015-2017 arasında çalışmış, diğer tanık S.M 2015-2019 arası çalışmış, diğer davacı tanığı Ö.D.K ise 2008-2016 arasında çalışmıştır. Davacı fazla çalışma iddialarını dinlettiği tanıklarıyla ispatlamıştır. İşyerinin girişlerinde turnike olduğu, giriş çıkışların kayıt altına alındığı ifade edilmesine rağmen davalı taraf bu kayıtları sunmamıştır. Bu yüzden delil olarak bildirilen tanık beyanları bu dosyada belirleyici olacaktır. Davacı da dinlettiği tanıklarla iddialarını ispatlamıştır. Hatta kalan tanıklarının dinlenmesi durumunda davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı, yapmışsa ne kadar süre yaptığı daha ayrıntılı olarak ortaya çıkabilecekken, Mahkeme Hâkimi diğer tanıkları dinlememiş ve bu şekilde davacının hukuki dinlenilme, savunma ve ispat hakkını da ihlal etmiştir.

Davacının tanıklık yaptığı dosyanın davacısı 2014-2016 arası çalışmıştır. Davacı 27.07.2017 tarihinde tanıklık yapmış olup davacının tanık olarak verdiği beyanları kendi açtığı davada dikkate alınsa dahi davacının tanık olarak verdiği beyanları 2016 yılı öncesi için geçerli kabul edilebilir. Bu tarih sonrası için ise dosya da dinlenen tanıkların beyanları esas alınması gerekir.

Dinlenen tanık beyanları, gerekirse delil olarak bildirildiği hâlde dinlenmeyen diğer tanıklar da dinlenmek ve mevcut delil durumu değerlendirilmek suretiyle fazla çalışma talebi hakkında hüküm kurulması gerekirken, davacının başka dosyadaki tanık olarak verdiği beyanları yanlış değerlendirme ve eksik inceleme sonucu kurulmuş olan hükmün onanmasına dair sayın çoğunluğun onama kararına katılmamaktayım.