"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2021/226 E., 2023/283 K.
KARAR : Davanın kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen yetki tespitine itiraz davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiş, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirketin "... -Sarıyer/..." adresindeki merkezinde faaliyet gösterdiğini, özellikle belge sayısallaştırma, evrak barkodlama, belge tarama, görüntü işleme, arşivleme ve doküman yönetimi, form işleme, OCR/ICR/OMR, otomatik belge sınıflandırma, otomatik veri yakalama, saklama ve benzeri konularında yazılım, teknoloji ve ürünler geliştirdiğini, bununla birlikte geliştirdiği yazılım tabanlı teknoloji ve ürünlerin kullanımına ve uygulanmasına yönelik olarak dosya teslim tesellümü, kâğıt evrakın düzenlenmesi, barkodlanması, ayrıştırılması, taranması, görüntü iyileştirmesine tâbi tutulması, indekslenmesi, elektronik belge yönetimi, arşiv yönetimi gibi sistemlere aktarılması ile fiziksel arşiv hizmetlerinin verilmesi gibi birbirinden farklı ... alanlarında olan ancak iç içe geçmiş faaliyetlerinin de bulunduğunu, davalı ... tarafından müvekkili Şirkete gönderilen 23.08.2017 tarihli ve 73820 sayılı yetki tespiti konulu yazıda özetle müvekkili Şirkete ait 10 No.lu işkolunda faaliyet gösteren işyerlerinde/işletmede toplu sözleşme yapmak için yetki tespiti isteminde bulunan davalı ... ... Sendikasının kanunun aradığı gerekli çoğunluğu sağladığının tespit edildiğinin bildirildiğini, olumlu yetki tespiti niteliğindeki söz konusu yazının 05.09.2017 tarihinde müvekkili Şirket merkezine tebliğ edildiğini, söz konusu yetki tespiti kararına karşı müvekkili Şirket adına itiraz edildiğine dair bildirimin görevli makam olan Çalışma ve ... Kurumu İl Müdürlüğüne 11.09.2017 tarihinde ve yasal süresi içinde sunulduğunu, dava konusu yetki tespiti kararının hukuka aykırı olduğunu, davalı ... ... Sendikasının toplu sözleşme yapma yetkisi alabilmek için 6356 sayılı Sendikalar Toplu ... Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 4 üncü maddesinde belirlenen şekilde kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde biri oranındaki üye sayısına sahip olmadığını, yetki tespiti kararının bu ön koşulun yokluğu nedeniyle iptalinin gerektiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle 23.08.2017 tarihli ve 73830 sayılı yetki tespiti kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; Bakanlık kayıtlarının incelenmesinde ... tarafından ... Bilişim San. ve Tic. AŞ işyerinde toplu ... sözleşmesi yapmak için 15.08.2017 tarihinde yetki tespit başvurusunda bulunulması üzerine 6356 sayılı Kanun’un 42 nci maddesi uyarınca Bakanlığa yapılan yetki tespit başvurularının aynı Kanun’un 41 inci maddesinin yedinci fıkrası gereğince Bakanlığa gönderilen üyelik ve üyelikten çekilme bildirimleri ile işverenler tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) yapılan işçi bildirimlerinin birlikte değerlendirilmesiyle sonuçlandığını, işverenlerin işyerlerini SGK'ya tescil ettirirken Kuruma bildirdikleri işin mahiyetine göre Kurum tarafından her bir işyeri için ... kodu tayin edildiğini ve her bir ... kodunun da müvekkili Bakanlıkta bir işkolu karşılığının bulunduğunu, müvekkili Bakanlığın yetki tespiti otomasyon yazılımı marifetiyle SGK'dan işyerlerini ... kodlarına göre elektronik ortamda ilgili işkoluna atadığını, davacı Şirket tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu İşkolları Yönetmeliği’nin 10 sıra numaralı ticaret, büro, eğitim ve ... sanatlar işkolunda tescil ettirilen işyerlerinin dava konusu yetki tespiti kapsamında değerlendirildiğini, işveren tarafından diğer işkollarında tescil ettirilen işyerlerinin işletme kapsamındaki yetki tespitine dâhil edilemediğini ve çoğunluk hesaplamasında dikkate alınmadığını, ayrıca davacı işverenin işletme kapsamında yetki tespiti verilen 10 sıra numaralı işkolundaki işyerleri ile ilgili olarak herhangi bir işkolu tespiti başvurusunda bulunmadığının anlaşıldığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; işverenin toplu ... sözleşmesini geciktirmek amacıyla yetki itirazında bulunduğunu, müvekkili Sendikanın ... Bilişim San ve Tic AŞ’ye bağlı işyerlerinde toplu ... sözleşmesi sürecini başlatmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına 15.08.2017 tarihi itibarıyla çoğunluk tespiti başvurusunda bulunduğunu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 23.08.2017 tarihli yetki tespit yazısında müvekkili Sendikanın yetkili sendika olduğunun tespit edildiğini, bu durumda müvekkili Sendikanın söz konusu işletmede toplu ... sözleşmesi yapabilmek için gereken yasal koşulları taşıdığına hiçbir şüphe olmadığını, işverenin de bu gerçeğin bilincinde olduğunu, ancak işverenin sadece ve sadece toplu ... sözleşmesini geciktirmek amacıyla söz konusu çoğunluk tespitine itirazda bulunarak yetki tespiti davası açtığını, davacı işverenin yetki itirazı hakkını iyiniyet ve dürüstlük kurallarına aykırı biçimde kullandığını, itiraz dilekçesinde işkolu tespiti ile ilgili olarak ileri sürülen iddiaların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, işkolu tespitine ilişkin davaların toplu ... sözleşmesi sürecini etkilemediğini, davacının işletme değil işyeri esası üzerinden tespit yapılması gerektiği iddialarının da yasal dayanaktan yoksun olduğunu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının resmî belgeler üzerinde yaptığı inceleme sonucunda müvekkili Sendikaya yetki belgesi verdiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 20.11.2018 tarihli ve 2017/474 Esas, 2018/499 Karar sayılı kararı ile; davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesinin 24.04.2019 tarihli ve 2019/498 Esas, 2019/903 Karar sayılı kararı ile; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 09.10.2019 tarihli ve 2019/5513 Esas, 2019/17632 Karar sayılı kararı ile; Mahkemece öncelikle davacının yetki tespitine konu işyerlerine ilişkin işyerlerindeki organizasyonu ve varsa işyerlerinin birbirleriyle ilgilerini gösterir yönetsel belgelerin dosya kapsamına dâhil edilmesi, davacı Şirketin faaliyet alanında (bilişim) uzman bir bilirkişinin de yer aldığı heyetten gerekirse keşif yapılmak veya yerinde inceleme yetkisi verilmek suretiyle rapor alınarak burada yapılan işlerin bağımsız nitelikte olup olmadığının belirlenmesi ve işletmesel düzeyde tespit yapılmasının yerinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 26.03.2021 tarihli ve 2019/461 Esas, 2021/227 Karar sayılı kararı ile; uyulan bozma kararı doğrultusunda yapılan araştırma neticesinde davanın reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 10.....2021 tarihli ve 2021/5328 Esas, 2021/10080 Karar sayılı kararı ile; Mahkemece bozma ilâmına uyulmuş ve alınan bilirkişi raporu sonrasında davanın reddine karar verilmiş ise de bozma ilâmının gerekleri tam olarak yerine getirilmediğinden, yapılan araştırmanın yine eksik ve hüküm kurmaya yeterli bulunmadığı, Mahkemece aralarında hukuk fakültesi ... hukuku anabilim dalında görev yapan öğretim üyesi, bilişim/yazılım uzmanı bilirkişi ve insan kaynakları/işletme uzmanı bilirkişilerin yer aldığı bir bilirkişi kurulunun teşkil edilmesi, ... faaliyetlerin yürütüldüğü İTÜ Ayazağa Kampüsü Teknokent adresinde yer alan (1117235) sicil numaralı birimde ve Menderes/...’de yer alan (1431959) sicil numaralı birimde keşif icra edilmesi, farklı illerde yer alan birimlerin işleyişine yönelik bilgi ve belgelerin getirtilmesi, tespit konusu birimlerin bağımsız şekilde faaliyetinin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, tespit konusu birimlerin merkezden yönetilip yönetilmediği ve yönetim birliği hususunun belirlenmesi, bu hususlarda tarafların beyanının alınması, ilâmda belirtilen ilkeler ışığında tespit konusu birimlerin ... organizasyonu kapsamında ... bir işyeri niteliğinde bulunup bulunmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi, gerekirse farklı illerde yer alan diğer birimlerde de keşif suretiyle bilirkişi incelemesi icra edilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; uyulan bozma kararı doğrultusunda yapılan araştırma neticesinde dosyadaki tüm deliller ve bozma ilâmı birlikte değerlendirildiğinde; davacı işverenin ... başta olmak üzere farklı birimlerde faaliyet yürüttüğü, birimlerin ... merkezden yani ...'dan yönetildiği, yönetimde birlik olduğu, finans ve muhasebe işlerinin de ... biriminden yapıldığı, ... birimde üretilen yazılımların diğer birimlerde kullanıldığı, teknik desteğin de yine buradan sağlandığı, ... ve diğer birimlerde yapılan işlerin birbirini tamamlayan unsur niteliğinde olduğu, ... dışında bağımsız faaliyet bulunmadığı, teknik amaç ve operasyonel anlamda bütünlük ve bağımlılık oluştuğu, tespit konusu tüm birimlerin ... organizasyonu kapsamında ... bir işyeri niteliğinde bulunduğunun anlaşıldığı, bu itibarla yetki tespitine konu işyerinde toplu ... sözleşmesi yapabilmek için sendika tarafından yarıdan fazla çoğunluğun sağlanması gerektiği, ancak Sendikanın üye sayısının 359 olduğu ve yasal çoğunluğun sağlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile yetki tespitinin iptaline karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı işverenliğe ait işyerlerinin ... bir işyeri olduğunun belirtildiğini, buna dayanak olarak da davacının ... ofislerinde geliştirilen yazılımların tüm işyerlerinde kullanılmasının gerekçe olarak ileri sürüldüğünü, bu iddianın hiçbir hukuki ve bilimsel dayanağının bulunmadığını, aynı yazılımı kullanmanın ... başına ... işyeri olduğu sonucunu çıkarmayacağını, farklı kişilere ait franchise mağaza veya marketlerin de aynı yazılımı kullandığını, bu farklı kişilere ait mağaza veya marketlerin ... bir işyeri olduğu anlamına gelmediğini, yüzlerce şubesi olan bankaların da aynı yazılımı kullandığını, aynı yazılımı kullanıyorlar diye yüzlerce şubesi olan bir bankanın ... bir işyeri kabul edilemeyeceğini, davacıya ait işyerlerinin aynı yönetim birliği altında örgütlenmediğini, davacıya ait ...'deki işyerlerinin, işyerinin bulunduğu yerden yani ...'den yönetildiğini, ...'deki işyerlerine işçi alınması ve işten çıkarılması süreçlerinin de ...'den yapıldığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... vekili; cevap dilekçesinde belirttiği sebeplerle kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
5.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen lk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı ... vekili ile davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.