"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1122 E., 2023/1178 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 8. ... Mahkemesi
SAYISI : 2023/7 E., 2023/71 K.
Taraflar arasındaki işe iade davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 09.05.2017 tarihli ve 2017/32335 Esas, 2017/10656 Karar sayılı ilâmı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından Anayasa Mahkemesine ... başvuru yapılmış ve yapılan başvuru sonucu Anayasa Mahkemesinin 2017/29465 Başvuru numaralı ve 03.11.2020 tarihli kararı ile davacının adil yargılanma hakkının hakkının ihlal edildiğine, kararın bir örneğinin ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, Anayasa Mahkemesi kararı üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 12.10.2022 tarihli ve 2022/1951 Esas, 2022/1582 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin gönderme kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 07.07.2015 tarihinden itibaren davalı işyerinde program yönetim birimi uzmanı olarak çalıştığını, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (667 sayılı KHK) uyarınca ... sözleşmesinin 16.08.2016 tarihinde feshedildiğini davacıya bildirildiğini, ancak feshin haksız olduğunu ileri sürerek feshin geçersizliği ile işe iadesine, en çok 4 aylık çalıştırılmayan süre ücretinin ödenmesine, işe iade kararına rağmen işe alınmaması hâlinde 8 aylık ücretinden az olmamak üzere ... başlatmama tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 667 sayılı KHK uyarınca FETÖ/PDY yapılanması ile ilgisi olduğuna dair personel hakkında Kalkınma Bakanlığına ulaşan bilgiler, personele dair sosyal çevre bilgisi ve müvekkili Kurumda oluşan ortak kanaat ile birlikte değerlendirildiğinde; davacının söz konusu yapı ile davalı Kurumda çalışmasının mümkün olmayacağının değerlendirildiğini, ... sözleşmesinin Yönetim Kurulu kararı ile haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İHLAL KARARINDAN ÖNCEKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. İlk Derece Mahkemesi Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 30.11.2016 tarihli ve 2016/529 Esas, 2016/617 Karar sayılı kararıyla; 16.08.2016 tarihli fesih yazısının "İzka yönetim kurulunun 12.08.2016 tarihli kararı gereği ajansla olan ... akdinin 667 sayılı KHK'nin ilgili maddeleri uyarınca feshedilerek görevinize son verildiği ..." şeklinde olduğu, somut olayda fesih yazısında fesih nedeninin açık ve kesin olarak belirtilmediği, 15 Temmuz 2016 tarihinden sonra Meclisin olağanüstü hâl kararı ilan edip verdiği yetki çerçevesinde çıkartılan kanun hükmünde kararnameler ile FETÖ/PDY yapılanması ile bağlantısı ya da iktisabı bulunan kamu görevlilerinin görevlerine son verildiği, davacının adı geçen listelerde adının olmadığı, davacı hakkında herhangi bir hazırlık soruşturması bulunmadığının bildirildiği, davalı tarafından davacının adı geçen örgütle irtibatını gösterir kayıt ya da belgenin sunulmadığı, fesih nedeninin açık ve kesin bir şekilde belirtilmediği, feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
B. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin ....02.2017 tarihli ve 2017/140 Esas, 2017/178 Karar sayılı kararı ile; 667 sayılı KHK'nın 4 üncü maddesinde "Terör örgütlerine veya milli güvenlik kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen personelin (işçi dahil) birim amirinin teklifi üzerine atamaya yetkili amirin onayıyla kamu görevinden çıkarılır." hükmünün yer aldığı, 12.08.2016 tarihinde yapılan ve Yönetim Kurulu başkanı sıfatıyla Valinin de katıldığı toplantıda Kalkınma Bakanlığına ulaşan bilgilere istinaden haklarında FETÖ ve diğer darbe yanlısı terör örgütleri ve oluşumlarına destek verdiği belirtilen ya da bunlarla irtibatlı olabilecekleri değerlendirilen personel isimlerinin arasında davacının da isminin bulunduğu, Yönetim Kurulu kararı ile davacının 667 sayılı KHK uyarınca ... sözleşmesinin feshine karar verildiği, 667 sayılı KHK gereğince sözleşmenin feshinde zorunluluk bulunduğu ve bu nedenle 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 19 ve 20 nci maddelerinde belirlenen şekil ve esasa ilişkin koşulların değerlendirilemeyeceği, Komisyon kararının İdari bir işlem olup kurulun bu sonuca somut delillerle ulaşıp ulaşmadığı, yapılan değerlendirmenin doğru olup olmadığı hususunda Mahkemenin denetim yapma yetkisi olmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
E. Yargıtay Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 09.05.2017 tarihli ve 2017/32335 Esas, 2017/10656 Karar sayılı ilâmı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
IV. ANAYASA MAHKEMESİ KARARI VE İHLAL KARARINDAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. ... Başvuru
Kesinleşen karara karşı davacı taraf Anayasa Mahkemesine ... başvuruda bulunmuştur.
B. Anayasa Mahkemesi Kararı
1. Anayasa Mahkemesinin 03.11.2020 tarihli ve 2017/29465 Başvuru numaralı kararı ile; davacının, adil yargılanma hakkı kapsamında Anayasa'nın 36 ncı maddesinde güvence altına alınan mahkeme haklarının ihlal edildiğine karar verilmiştir
2. Anayasa Mahkemesince ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak amacıyla dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesi Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 23.12.2021 tarihli ve 2021/306 Esas, 2021/391 Karar sayılı kararı ile fesih bildiriminde fesih nedeninin açık ve kesin olarak belirtilmediği, 15 Temmuz 2016 tarihinden sonra Meclisin olağanüstü hal kararı ilan edip verdiği yetki çerçevesinde çıkartılan kanun hükmünde kararnameler ile FETÖ/PDY yapılanması ile bağlantısı ya da iktisabı bulunan kamu görevlilerinin görevlerine son verildiği, davacının adı geçen listelerde adının olmadığı, davacı hakkında herhangi bir hazırlık soruşturması bulunmadığının bildirildiği, davalı tarafından davacının adı geçen örgütle irtibatını gösterir kayıt veya belge sunulmadığı, fesih nedeninin açık ve kesin bir şekilde belirtilmediği, feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
D. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
E. Yargıtay Kararı
Dairemizin 23.....2022 tarihli ve 2022/7732 Esas, 2022/8244 Karar sayılı ilâmı ile somut olayda, Anayasa Mahkemesi kararından önceki yargılama sürecinde de bölge adliye mahkemelerinin faaliyette olduğu ve ihlale konu kararın istinaf incelemesinden geçtiği, Anayasa Mahkemesince, adil yargılanma hakkının ihlaline ilişkin sonuçların ortadan kaldırılması ve yeniden yargılama yapılması için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderildiği, bu hâlde İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması gerektiği, her ne kadar İlk Derece Mahkemesince 23.12.2021 tarihinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karara karşı davalı tarafından temyiz dilekçesi sunularak dosya temyiz incelemesi için Daireye gönderilmiş ise de bölge adliye mahkemelerinin göreve başladığı tarihten sonra verilen İlk Derece Mahkemesi kararının Dairece incelenemeyeceği gerekçesiyle istinaf yolu incelemesi için Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere dosyanın Mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
F. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 12.10.2022 tarihli ve 2022/1951 Esas, 2022/1582 Karar sayılı kararı ile; Anayasa Mahkemesinin hak ihlali kararında belirtilen şekilde ve hak ihlalini bertaraf eden nitelikte adil bir yargılanma yapılmadığı, Mahkemece yapılan yargılamanın yeterli olmadığı, İlk Derece Mahkemesince adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda taraf delilleri toplanarak, tarafların bildirdikleri delillerle bağlı şekilde, davalı tarafça geçerli fesih sebebi olarak gösterilen olguyu, diğer bir ifade ile işçinin 667 sayılı KHK'nın 4 üncü maddesinde belirtilen örgüt, yapı, oluşum veya gruplara üye olup olmadığı, bunlara mensubiyetinin, iltisakının veya irtibatının bulunup bulunmadığı hususunda bildirdiği deliller ile bağlı kalınarak araştırma yapılıp mevcut delil durumuna göre karar verilmesi gerekirken taraf delilleri toplanmadan eksik inceleme ile karar verildiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
G. İlk Derece Mahkemesi Kararı
İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kaldırma kararından sonra yeniden yapılan yargılamada, davacı hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığının 17.10.2023 tarihli müzekkere cevabına göre FETÖ/PDY silahlı terör örgütü yönetici ve mensupları tarafından örgüt içi gizli haberleşmede kullanılan By Lock adlı programın kullanıcıları arasında yer almadığı, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün talimatı ile Bank Asyaya ve dolayısıyla örgüte destek olmak amacıyla rutin bankacılık işlemleri ve iktisadi teamüller kapsamında değerlendirilemeyecek şekilde, yeni hesaplar açanlar ve bakiye artırımına gidenler arasında yer almadığı, aynı örgüte ilişkin yapılan soruşturma ve kovuşturmalarda örgütsel bağlantılarına yönelik herhangi bir ifade bulunmadığının belirlendiği, şüphelilerin eylem ve faaliyetlerde bulunduğu yolunda atılı suçtan haklarında soruşturma yapılması ve kamu davası açılmasına yeterli delil temin edilemeyip daha sonra yeni bir delil bulunması hâlinde yeniden soruşturma imkânı bulunması nedeniyle 11.04.2020 tarihinde kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, fesih nedeninin açık ve kesin bir şekilde belirtilmediği, feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine karar verilmiştir.
H. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
I. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; bu davalarda terör örgütleri ile üyelik veya mensubiyetin değerlendirilmesinin yeterli olduğunu, sübut derecesinde ispatın aranmadığını, ödenecek tazminat miktarının net rakamlar olarak belirlenmediğini, kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
İ. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmamasına, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere göre ve özellikle ... Cumhuriyet Başsavcılığının yazı cevabına göre davacı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği, feshin haklı veya geçerli bir nedene dayandığını davalının ispat edemediği, fesih işleminin geçersiz olduğu, bu itibarla İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu olayda yapılan ... sözleşmesi fesihlerinde terör örgütlerine üyelik veya mensubiyetin değerlendirilmesinin yeterli olduğunu, davalı müvekkili gibi kamu kurumu niteliği bulunan idarelerin hakkında iltisak şüphesi bulunan personeli istihdam etmekten kaçınma hakkına sahip olduğunu, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında ... sözleşmesi feshinin somut veriye dayanma zorunluluğu dayanağıyla hüküm kurulduğunu, hükmün 667 sayılı KHK ve kanunun verdiği takdir yetkisine aykırılığı nedeniyle müvekkili Kurum lehine bozulması gerektiğini, kararda ödenecek tazminat tutarlarının net rakamlar olarak belirlenmeyip boşta geçen süre ve işe başlatmama tazminatları için dörder aylık ücret tutarı olarak hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacının ... sözleşmesinin feshinin geçerli nedenle yapılıp yapılmadığı ve bu bağlamda işe iadesine karar verilip verilmeyeceği, kurulan hükümde kanuna aykırılık bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı Kanun'un 18 ve 19 uncu maddeleri ile aynı Kanun'un 20 nci maddesinin 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 11 inci maddesiyle yapılan değişiklik öncesindeki üçüncü fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.