Logo

9. Hukuk Dairesi2023/18129 E. 2024/1947 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Aile Sağlığı Merkezinde sözleşmeli hemşire olarak çalışan davacının, toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücret ve diğer alacaklarının ödenmesi talebiyle açtığı alacak davasının yargı yolunun caiz olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu'nun 3. maddesi uyarınca açıktan atamayla sözleşmeli personel olarak çalıştığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın idari hizmet sözleşmesinden kaynaklandığı ve bu nedenle uyuşmazlığın çözümünün idari yargı yerinin görev alanına girdiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1879 E., 2023/2545 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 12. ... Mahkemesi

SAYISI : 2019/606 E., 2021/212 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının Lice 1 No'lu Aile Sağlık Merkezinde 01.10.2011 tarihinden itibaren hemşire olarak çalıştığını, 16.12.2012 tarihinde Sağlık İşçileri Sendikasına üye olduğunu, toplu ... sözleşmesinden yararlandırılması için yazılan yazının 19.12.2012 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, ücretlerin ve alacakların 2013-2014, 2015-2016 ve 2017-2018 yıllarında yürürlükte olan toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre tespiti gerektiğini ileri sürerek davacının 01.01.2013 tarihinden itibaren ücret zammı farkı, ikramiye, ilave tediye, yol parası, sosyal yardım, hizmet zammı, giyim yardımı, konut yardımı, yemek yardımı ve denge ödeneği alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlanamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; talebe konu dönem ve ilgili toplu ... sözleşmeleri değerlendirilmek suretiyle davacının hak kazandığı toplu ... sözleşmesinden kaynaklı alacaklarının bilirkişi raporu ve bilirkişi ek raporu ile tespit edildiği, davalı tarafın ıslaha karşı zamanaşımı def'inin değerlendirildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; husumet itirazlarının bulunduğunu, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının hükmedilen alacaklara hak kazanamayacağını, faiz başlangıç tarihleri ve faiz türünün hatalı belirlendiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile işyerinde uygulanan 01.01.2011-31.12.2012, 01.01.2013-31.12.2014, 01.01.2015-31.12.2016, 01.01.2017-31.12.2018 tarihleri arası yürürlükte bulunan toplu ... sözleşmelerinde dava konusu ücret zammı, ilave tediye ve ikramiye, yol yardımı, sosyal yardım, hizmet zammı, giyim yardımı, yemek yardımı, ek ödeme (denge ödeneği) taleplerine ilişkin düzenlemelerin bulunduğu, davacının 13.11.2012 tarihinde sendikaya üye olduğu, üyeliğinin işverene 19.12.2012 tarihinde bildirildiği, davacının özel hukuk hükümlerine tâbi işçi statüsünde çalıştığı, ıslaha karşı zamanaşımı def'inin gözetildiği, verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davacının 31.12.2018 tarihli ücreti korunarak üzerine % 4 oranında zam yapıldığını, herhangi bir ücret indirimine gidilmediğini, davacının ücretlerinin eksiksiz ödendiğini, davanın reddi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasındaki çalışma ilişkisinin niteliği gereği davacının işçi sayılıp sayılmayacağı, buna göre yargı yolunun caiz olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 657 ... Devlet Memurları Kanunu'nun (657 ... Kanun) 4 üncü maddesi, 4857 ... ... Kanunu'nun 2 nci maddesi, 5258 ... Aile Hekimliği Kanunu'nun (5258 ... Kanun) 3 ve 8 inci maddeleri.

3. 7036 ... ... Mahkemeleri Kanunu'nun 5 inci maddesi.

4. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 09.....2016 tarihli ve 2015/3721 Esas, 2016/17324 Karar ... ilâmının ilgili bölümü şöyledir:

"...

Anayasanın 128. maddesinde Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görüleceği belirtilmiştir. Maddede sözü edilen 'diğer kamu görevlileri' kavramı memurlar ve işçiler dışında, kamu hizmetinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerde, kamu hukuku ilişkisiyle çalışanları kapsamaktadır. Devletin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerde memur ve/veya diğer kamu görevlilerinden hangisinin çalıştırılacağına ilişkin tercih kanun koyucunun takdir alanı içindedir.

657 ... Devlet Memurları Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca, kamu hizmetleri; memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürülür.

Sözleşmeli personel, 657 ... Kanunda sayılan dört istihdam türünden biri olarak, memurluk sistemine, kamu hizmetinin insan unsurunun memurlardan oluşturulması ilkesine getirilmiş bir istisna olup, bu kapsamda çalıştırılanlar, kamu hizmetine sözleşme ilişkisiyle bağlanmışlardır. Ancak, sözleşme ilişkisini belirleyen temel ilke olan “irade serbestisi” sözleşmeli personel istihdamında geçerli değildir. İdarenin kanuniliği ilkesi gereği, yapılacak sözleşmelerin içeriği ve sözleşme yapılma yöntemi mevzuatta yer verilen düzenlemelerle belirlenmekte, tarafların iradesi belirleyici olmamaktadır. Yapılan sözleşmeler, ... hukukundaki “... sözleşmeleri”nden farklı olarak “idari hizmet sözleşmeleri” niteliğinde bulunmaktadır.

Kamuda sözleşmeli personel çalıştırılması ile ilgili bir çok düzenleme yapılmıştır. Bunlar; 657 ... Kanun'un 4/B maddesine göre istihdam edilen sözleşmeli personel, 399 ... KHK’ye göre istihdam edilen sözleşmeli personel, Sağlık Bakanlığında 4924 ... Kanun çerçevesinde istihdam edilen sözleşmeli sağlık personeli, 5393 ... Belediye Kanununa göre istihdam edilen sözleşmeli personel, 375 ... KHK’ya göre istihdam edilen sözleşmeli bilişim personeli, 657 ... Devlet Memurları Kanunu'nun ek geçici 16. maddesine göre istihdam edilen sözleşmeli personel, Teşkilat Kanunlarına ve diğer kanunlara göre istihdam edilen sözleşmeli personele (Kadro karşılığı sözleşmeli personel, düzenleyici ve denetleyici kurumlarda istihdam edilen sözleşmeli personel, diğer teşkilat kanunları çerçevesinde istihdam edilen sözleşmeli personel) ilişkin düzenlemelerdir.

Bir diğer istihdam şekli olan “işçi” ise, 4857 ... ... Kanunu'nun 2. maddesinde tanımlanmıştır. Anılan maddeye göre; “işçi” bir ... sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişi olarak ifade edilmektedir. İşçi sıfatının kazanılması ... sözleşmesinin varlığına dayandığından, her şeyden önce ortada tarafların serbest iradeleriyle kabul edilmiş bir sözleşme ilişkisinin bulunması zorunludur. ... Kanunu'na göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında ... sözleşmesinden veya ... Kanunu'na dayanan her türlü hak iddialarından ... hukuk uyuşmazlıklarının ... görevi 5521 ... ... Mahkemeleri Kanunu'nun 1. maddesi uyarınca ... mahkemelerine verilmiştir.

“Sözleşmeli personel” atamayla değil, işçiler gibi sözleşme ile çalıştırılmaktadır. Bağlı bulundukları sözleşme, ... hukukunda geçerli irade serbestisine dayanan ... sözleşmesinden farklı olarak, idari hizmet sözleşmesi niteliği taşımaktadır.

Bir sözleşmenin idari sözleşme sayılabilmesi için, idare ile imzalanması, konusunun kamu hizmetine ilişkin olması, özel hukuku aşan koşulları içermesi, belirli bir süreyi kapsaması gerekir.

Bir sözleşmenin idari sözleşme olup olmadığının belirlenebilmesi için sözleşme taraflarından birisinin idare olması ve sözleşme konusunun kamu hizmetine ilişkin bulunması koşulları her zaman yeterli olmayabilir. Bu taktirde idare ile karşı taraf arasında akdedilen sözleşmenin tüm hükümlerinin incelenerek, tarafların, idareye kamu gücünden ... üstün yetkiler tanımak suretiyle sözleşmeye idari sözleşme niteliği vermek amacında olup olmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Özel hukuk sözleşmelerinde söz konusu olmayan bazı üstün yetkilerin tanınması, idari sözleşmelerin en belirgin özelliğidir.

Bu hükümler, özel hukuku aşan şartlar olarak nitelendirilir. Bu durum idarenin kamusal yetkisini kullanarak yaptığı sözleşmede, idareye üstünlük ve otorite tanınması şeklinde kendini gösterir. İdareye üstünlük ve otorite tanınması ona, gözetim ve denetim yapma, ... verme ve ceza uygulama, sözleşmeyi ... taraflı olarak değiştirme ve fesih etme, resen hareket etme gibi hak ve yetkilerin verilmesi yolundaki sözleşme hükümleri ile belli olur.

Özel sözleşmelerde taraflar, kanunların öngördüğü sınırlar içinde, sözleşmenin konusunu, amacını, biçimini, bağlantı kuracakları kişileri serbestçe seçebilirler. Buna karşılık, idari sözleşmelerde, çerçevesini oluşturan kanuni mevzuat tarafların hareket serbestisini kısıtlamaktadır.

Bu sebepledir ki; özel hukuk sözleşmelerinden ... uyuşmazlıklar adli yargıda, idari sözleşmelerden ... uyuşmazlıklar ise idari yargıda giderilmektedir. (Ş. Gözübüyük Yönetim Hukuku ... 1983 sahife 198-199)

..."

5. Dairemizin 13.12.2023 tarihli ve 2023/13127 Esas, 2023/19362 Karar ... kararı.

3. Değerlendirme

1. Sözleşmeli personel, idare ile akdettiği bir idari hizmet sözleşmesi kapsamında çalışmasına rağmen çalışma koşulları ve özlük hakları itibarıyla kamu iktisadi teşebbüslerinde çalışanlar 399 ... Kanun Hükmünde Kararname, 657 ... Kanun kapsamında çalışanlar ise bu Kanun hükümleri ve kendi özel kanunlarına tâbidir. Özel kanunda hüküm bulunmayan hâllerde ise ........1978 tarihli ve 7/15754 ... Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar uygulanır.

2. 5258 ... Kanun'un "Personelin Statüsü ve mali haklar" başlığını taşıyan 3 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında Sağlık Bakanlığının, aile hekimliği hizmetlerini yürütmek için kimleri sözleşmeli olarak çalıştırabileceği ya da kimleri görevlendirebileceği açıklanmıştır. Üçüncü fıkrasında, Bakanlık veya diğer kamu kurum veya kuruluşlarında kadroya bağlı olarak uzman tabip, tabip, ebe, hemşire ve sağlık memuru olarak çalışmakta iken sözleşmeli aile hekimi veya aile sağlığı elemanı olarak çalışmaya başlayanların, kurumlarında aylıksız veya ücretsiz izinli sayılacakları ve bunların kadroları ile ilişkilerinin devam edeceği, bu personel talep ederse eski görevine atanacağı ve sözleşmeli statüde geçen sürelerinin kazanılmış hak derece ve kademelerinde veya kıdemlerinde değerlendirileceği, yine Bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarında sözleşmeli olarak çalışmakta iken sözleşmeli aile hekimi veya aile sağlığı elemanı statüsüne geçenler de eğer önceki sözleşmeli personel statüsüne dönmek isterlerse, eski kurumlarındaki boş pozisyonlara öncelikle atanacakları ve bu Kanun kapsamındaki çalışmalarının hizmet sürelerinde dikkate alınacağı belirtilmiştir.

3. Aile hekimliği hizmetinin esasları Kanun'un 5 inci maddesinde düzenlenmiştir. Maddede aile hekimliği uygulamasına geçilen yerlerde, kişilerin aile hekimine kaydının yapılacağı, her bir aile hekimi için kayıtlı kişi sayısının, asgari 1.000, azami 4.000 olacağı, aile hekimliği hizmetlerinin ücretsiz sunulacağı, acil hâller hariç, haftada kırk saatten az olmamak kaydıyla ilgili aile hekiminin talebi ve o yerin sağlık idaresince onaylanan çalışma saatleri içinde bu hizmetlerin yerine getirileceği, acil hâller ve mücbir sebepler dışında, kişi hangi sosyal güvenlik kuruluşuna tâbi olursa olsun, aile hekiminin sevki olmaksızın sağlık kurum ve kuruluşlarına başvuranlardan katkı payı alınacağı, bu katkı payı tutarının, Sağlık, Maliye ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıklarınca müştereken belirleneceği, diğer kanunların aile hekimliği hizmetleri kapsamındaki hizmetlerin sunumu ile sevk ve müracaata ilişkin hükümlerinin uygulanmayacağı, aile hekimlerinin şahsi kayıtlarının ilgili il ve ilçe sağlık idare birimlerinde tutulacağı, aile hekimlerinin kullandığı kayıtların, kişilerin sağlık dosyaları ile raporların, sevk belgesi ve reçete gibi belgelerin, resmî kayıt ve evrak niteliğinde olduğu ve bunların hekimin ayrılması veya kişinin hekim değiştirmesi hâlinde eksiksiz olarak devredileceği, ilgili mevzuatta birinci basamak sağlık kuruluşları ile resmî tabiplerce düzenlenmesi öngörülen her türlü rapor, sevk evrakı, reçete ve sair belgelerin, aile hekimleri tarafından düzenleneceği hususları vurgulanmıştır.

4. 5258 ... Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasında, hangi hususların Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği sayılmış ve maddenin ikinci fıkrasında da aile hekimi ve aile sağlığı elemanlarıyla yapılacak sözleşmede yer alacak hususların ve bu Kanun'da belirlenen esaslar çerçevesinde yapılacak ödeme tutarları ile bu ücretlerden indirim oran ve şartlarının, sözleşmenin feshini gerektiren sebeplerin, Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Sağlık Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir.

5. 5258 ... Kanun'un 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının, ikinci cümlesinin bir kısmı ile son cümlesinin, 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının üçüncü cümlesinin ve 8 inci maddesinin ikinci fıkrasının bir kısmının iptali istemiyle açılan davada (Anayasa Mahkemesinin 21.02.2008 tarihli ve 2005/10 Esas, 2008/63 Karar ... kararı) Anayasa Mahkemesince, iptali istenen Kanun'un 3 üncü maddesinin son fıkrasının ikinci cümlesi dışındaki iptal istemlerin Anayasa'ya aykırılık oluşturmadığına hükmedilmiştir.

6. Anayasa Mahkemesince, 5258 ... Kanun'un 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinin iptali isteminin reddine dair verilen kararın gerekçesinde; dava konusu cümleyle, ... tarafından, bu Bakanlık veya diğer kamu kurum veya kuruluşları personeli arasından, sözleşmeli olarak çalıştırılan ya da görevlendirilenler dışında, ihtiyaç duyulması hâlinde, ...'de mesleğini icra etmeye yetkili ve 657 ... Kanun'nun 48 inci maddesinin (A) bendinin (4), (5) ve (7) numaralı alt bentlerindeki şartları taşıyan kamu görevlisi olmayan uzman tabip, tabip ve aile sağlığı elemanlarının, Sağlık Bakanlığının önerisi, Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine sözleşme yapılarak aile hekimliği uygulamalarını yürütmek üzere çalıştırılabileceği, Anayasa'nın 128 inci maddesi çerçevesinde Devletin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerde memur ve/veya diğer kamu görevlilerinden hangisinin çalıştırılacağına ilişkin tercihin kanun koyucunun takdir alanı içinde olduğu, Kanun kapsamında çalışacak aile hekimi ve aile sağlığı elemanlarının idare ile imzalayacakları sözleşmenin idari hizmet sözleşmesi niteliğinde olduğu ve aile hekimliği uygulamalarını yürütmek üzere uzman tabip, tabip ve aile sağlığı elemanlarının idari hizmet sözleşmesi yapılarak çalıştırılabileceği, bu çalışma şekli Anayasa'nın 128 inci maddesi kapsamında olduğundan iptali istenen kuralın Anayasa'ya aykırılık teşkil etmediği belirtilmiştir.

7. Somut olayda, davacının davalı ... Bakanlığına ait Aile Sağlığı Merkezi işyerinde, 5258 ... Kanun'un 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca açıktan atamayla sağlık memuru (hemşire) olarak çalıştığı hususu tartışmasızdır. Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular ile ilâmın İlgili Hukuk bölümünün (4) numaralı paragrafında belirtilen Yargıtay kararı gözetildiğinde, davacının sözleşmeli personel olarak görev yaptığı ve işçi sayılamayacağı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında akdedilmiş bulunan idari sözleşmeye dayalı uyuşmazlığın çözümünün ... mahkemesinin görev alanına girmediği anlaşılmakla; anlaşmazlığın ... yeri idari yargı olduğundan, davanın yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle usulden reddi gerekirken, yazılı şekilde esasa girilerek karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.