"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 51. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/3550 E., 2023/980 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. İş Mahkemesi
SAYISI : 2018/993 E., 2020/622 K.
BİRLEŞEN DAVA
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 10. İş Mahkemesi
SAYISI : 2019/130 E., 2019/112 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalının Etiyopya şantiyesinde 06.01.2015 - 19.02.2018 tarihleri arasında güvenlik şefi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinde yer almayan çalışma sahalarında görev yapmaya zorlanması ve fazla çalışmaları ile diğer işçilik alacaklarının ödenmemesi sebebiyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; hafta tatillerinde çalışmasına rağmen karşılığının ödenmediğini ileri sürerek hafta tatili ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının öncelikle kıdem tazminatı ödenmek suretiyle işten çıkmak istediğini, davalı işyeri tarafından kabul edilmeyince verilen talimatlara aykırı hareket ettiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmede fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti çalışmalarının ücrete dâhil olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğinden kıdem tazminatına hak kazandığı, ihbar tazminatı talebinden feragat ettiği, ödenmeyen fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunduğu, yıllık izin ücreti alacağından feragat ettiği gerekçeleriyle asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; iş sözleşmesinin davacının istifası ile sona erdiğini, kıdem tazminatına hak kazanmadığını, davacıya hak etmiş olduğu tüm alacaklarının ödendiğini, fazla çalışma ücreti bulunmadığının imzalı belgeler ile sabit olduğunu, İŞKUR onaylı ve yurtdışı hizmet akdinin eki niteliğinde olan davacı imzasına haiz "Yurtdışı Çıkış Yapan İşçi Bilgilendirme Formu"nda ücretin her nevi çalışmasını karşıladığı, varsa fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarına dair ücretin de aylık ücrete dâhil şekilde belirlendiğini, davacının en son aylık ücretinin hatalı belirlendiğini, güvenlik amiri olarak çalışan davacının kendi çalışma saatlerini ve günlük programını belirleyebilir ve uygulayabilir bir pozisyonda çalıştığını, %30 oranında yapılan indirimin eksik olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının son fesih tarihi itibarı ile ödenmemiş ücret alacakları bulunduğundan İlk Derece Mahkemesinin, davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği ve kıdem tazminatına hak kazandığı yönündeki kabulünün isabetli olduğu, davalı işverenlikte çalışma gün ve saatini ispata yarar imza föyü, puantaj gibi işçi imzasını içeren yazılı delil sunulmadığından fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücreti alacaklarının hesaplanmasında tanık anlatımı ile sonuca gidilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçeleriyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesindeki gerekçelere benzer gerekçelere ilaveten hükmedilen faizin hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının aylık ücretinin miktarı, kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması ile yabancı para cinsinden tahsiline karar verilen alacaklara uygulanması gereken faizin oranına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri
2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un 24 ve 27 nci maddeleri.
3. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32, 41, 44, 46 ve 47 nci maddeleri, 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
4. 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un (3095 sayılı Kanun) 4 üncü maddesinin (a) bendi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Yabancı para borcuna hangi faizin uygulanacağı 3095 sayılı Kanun'un "Yabancı para borcunda faiz" kenar başlıklı 4 üncü maddesinin (a) bendinde düzenlenmiş olup ilgili düzenlemede; “Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır.” kuralına yer verilmiştir.
3. Somut olayda; uyuşmazlık konusu alacakların yabancı parayla tahsili talep edildiğinden, söz konusu alacaklara 3095 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin (a) bendi uyarınca Devlet bankalarınca USD üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanması gerekirken dava konusu alacaklara davacının talebi aşılarak yazılı şekilde faiz uygulanarak hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının kıdem tazminatına ilişkin birinci bendindeki "mevduata uygulanan en yüksek faizi" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine; "işleyecek Devlet Bankalarınca USD üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı" ibaresinin;
Fazla çalışma alacağına ikinci bendindeki "banka mevduatına uygulanan en yüksek faiz oranı" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine; "Devlet Bankalarınca USD üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı" ibaresinin;
Ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağına ilişkin üçüncü bendindeki "banka mevduatına uygulanan en yüksek faiz oranı" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine; "Devlet Bankalarınca USD üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı" ibaresinin;
Hafta tatili alacağına ilişkin beşinci bendindeki "banka mevduatına uygulanan en yüksek faiz oranı" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine; "Devlet Bankalarınca USD üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.