"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2023/56 E., 2023/106 K.
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesince görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, 17.05.2022 tarihli karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu kararın taraf vekilleri tarafından temyizi üzerine, Dairece 13.10.2022 tarihli ilâm ile İlk Derece Mahkemesi kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, 01.09.2008-20.01.2015 tarihleri arasında davalı Şirkette çalıştığını, 16.01.2012 tarihinde finansal bilgi teknolojileri direktörlüğüne vekâleten atamasının yapıldığını, davalı Şirkette yürürlükte bulunan kariyer prosedürü gereğince 3 aylık vekâlet süresi sonrasında asaleten atamasının yapılmış sayıldığını, bu durumun davalı işverence de kabul edildiğini, davacının 16.01.2012 tarihinden itibaren direktör olarak görev yaptığını, ancak 16.01.2012 tarihi ile ... sözleşmesinin sona erdiği 20.01.2015 tarihleri arasında yeni pozisyonunun gerektirdiği ücretin ödenmediğini, kariyer hareketleri prosedürünün 4.4.2 maddesi gereğince yeni pozisyonun gerektirdiği ücretin ödenmesi gerektiğini ileri sürerek fark kıdem ve ihbar tazminatları, fark ücret ve fark prim alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan ... sözleşmesi uyarınca davacının yaptığı işin yönetim hakkı kapsamında değiştirilebileceğinin kararlaştırıldığını, davacının ödenmeyen ücret alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin ....02.2018 tarihli kararı ile; davacının 17.01.2012 tarihinde terfi yazısı doğrultusunda finansal bilgi teknolojileri direktörü pozisyonuna vekâleten atamasının yapıldığı, 11.03.2013 tarihinde gelir güvencesi ve dask direktörlüğü görevine asaleten atandığı, ........2013 tarihinde finansal bilgi teknolojileri direktörü görevine atandığı, işyeri uygulaması gereği müdür vb. pozisyonlar için öncelikle vekâleten atama yapıldığı, vekâlet sürecinin olumlu değerlendirilmesi sonucunda asaleten atama yapıldığı, iki dönem arasında oluşan farkın çalışana ödendiği, bu durumda davacının vekâleten atandığı tarihten itibaren ücret farkı alacağına ve prim farkı alacağına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesinin 10.12.2020 tarihli kararı ile; davacının davalı işyerinde 01.09.2008-20.01.2015 tarihleri arasında 6 yıl, 4 ay, 22 gün hizmetinin bulunduğu, 28.08.2008 tarihli ... sözleşmesinde 5.500,00 TL brüt ücretle proje yöneticisi olarak görevlendirildiği, ....04.2010 tarihinde gelir güvencesi müdürü olarak terfii aldığı ve ücretinin 8.850,00 TL brüt olarak belirlendiği, 23.01.2012 tarihinde gelir güvencesi ve ... direktörü görevine vekâleten getirildiği, ilgili yazıda ücret gösterilmediği, dosyada mevcut "Personel Hareket Formu" başlıklı belgede yeni görevinin finansal bilgi teknolojileri direktörü olarak belirtildiği ve bu tarihten itibaren işyeri kayıtlarında direktör ünvanı ile gösterildiği, dosyaya sunulan 15.03.2013 tarihli e-posta içeriği ile tanık anlatımı ve fesih bildiriminde açıklanan ünvanı da dikkate alındığında direktörlük görevine asaleten atamasının yapılmadığından söz edilemeyeceği, süreç itibarıyla ücret bordroları incelendiğinde rutin altı aylık periyotta yapılan zam uygulaması dışında direktör ünvanından kaynaklı ücret artışı bulunmadığı, bu hâlde davacının direktörlük görevine vekâleten atandığı 17.01.2012 tarihi ile ... sözleşmesinin sona erdiği 20.01.2015 tarihleri arasındaki ücret ve prim farkları ile buna bağlı oluşan kıdem ve ihbar tazminatı fark alacağı bulunduğuna yönelik İlk Derece Mahkemesi kabulünde ve başka veri bulunmadığından hesaplamanın organizasyon şemasında aynı bölümde yer alan ve bağlı çalışan sayısı itibarıyla davacıya emsal olabilecek direktöre ait ücret bordroları karşılaştırılarak yapılmasında isabetsizlik görülmediği; bu sebeple davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği, davacı vekili tarafından prim alacağı bakımından zamanaşımının hatalı belirlendiği yönünde itirazda bulunulmuş ise de bilirkişi ek raporu ile zamanaşımı değerlendirmesinin muacceliyet tarihine göre yapılmış olması gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun da esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 15.05.2021 tarihli ilâmıyla; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek davacının aylık ücretine asaleten atamasının yapıldığı Mart 2013 tarihi itibari ile rutin zam oranı dışında %28 oranında zam yapıldığı, aynı bordro ile ücret farkının da kendisine ödendiği, davalı işverenin işyerinde çalışan tüm direktörlere aynı ücreti ödeme zorunluluğunun bulunmadığı, direktörlerin kıdeminin, çalışan sayısının, niteliğinin farklı olabileceği, bu hususun işverenin yönetim hakkı kapsamında kaldığı, yine aynı yönde işyerinde çalışan davacı da dâhil dört direktörün Nisan 2014 tarihi itibarı ile aylık ücretlerinin farklı olduğu, davacının direktörlüğe terfi ettirilmesinden sonra davacı ile davalı işveren arasında davacının diğer direktörlerle aynı ücreti alacağına dair bir sözleşme bulunmadığı, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 17.05.2022 tarihli kararı ile; bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek fark ücret alacağının reddine diğer taleplerin ise bozma dışı kaldığından bahisle kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 13.10.2022 tarihli ilâmı ile; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek Dairemizin 15.05.2021 tarihli bozma ilâmında, davacı ile davalı işveren arasında davacının diğer direktörlerle aynı ücreti alacağına dair bir sözleşme bulunmadığı ve bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin açıkça belirtildiği, somut uyuşmazlıkta davacının fark kıdem tazminatı, fark ihbar tazminatı, fark ücret ve fark prim alacaklarına yönelik talebinin dayanağının davacının direktör ünvanı ile çalışmasına rağmen eşit işe eşit ücret ilkesine aykırı olarak ücretinin direktör ünvanına uygun olarak ödenmemesine dayalı olduğu, 15.05.2021 tarihli bozma ilâmında belirtildiği üzere davacının fark ücret talebinin yerinde olmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, fark ücret alacağının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacıya direktör olarak ödenen ücret ile aynı bölümde aynı ünvan ile çalışan direktöre ödenen ücret arasında asgari ücretin 5,5 katı ve fazlası oranında ücret farkı bulunmasının işverenin yönetim hakkı kapsamında değerlendirilemeyeceğini, davacıya 2013 yılı Mart ayında ödenen "maaş farkı" alacağının Ocak ve Şubat aylarına yönelik ödenen fark olduğunu, bu ödemenin bir yıllık vekâlet süresince oluşan ücret farkı olduğuna yönelik değerlendirmenin hatalı olduğunu, davacının direktör ünvanı ile çalışmasına rağmen alt kademesinde görev yapan müdürlerle aynı ücreti almasının işverenin yönetim hakkı kapsamında değerlendirilemeyeceğini belirterek kararın bozulması istemi ile temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının ücretinin eksik ödenip ödenmediği ve buna bağlı olarak fark kıdem tazminatı, fark ihbar tazminatı, fark ücret ve fark prim alacaklarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 32 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.