"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/4940 E., 2023/1896 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 31. İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/274 E., 2022/400 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, Uşak Devlet Hastanesi yemekhanesi işyerinde çalışmakta iken ...-İş Sendikasına üye olduğunu, Yüksek Hakem Kurulu kararıyla 15.01.2017-31.12.2018 tarihleri arası uygulanmak üzere toplu iş sözleşmesi imzalandığını, davalı ... Bakanlığının asıl işveren, diğer davalının ise alt işveren olarak faaliyet gösterdiğini, davalıların toplu iş sözleşmesi hükümlerini uygulamadığını iddia ederek toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ve husumet itirazında bulunduklarını, hizmete konu işin asıl iş olmadığını, davacının Şirket bünyesinde çalıştığını, müvekkilinin asıl işveren değil ihale makamı olduğunu, alacaklardan sorumluluğu bulunmadığını, Bakanlığın toplu iş sözleşmesinde herhangi bir taraf sıfatı da bulunmadığını, davacının sendika üyelik tarihinin, iş sözleşmesinin sona erip ermediğinin, dayanışma aidatı ödeyip ödemediğinin sorulması gerektiğini, ilgili belgelerin sunulmadığını, temerrüt tarihi ve faiz oranını kabul etmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... Gıda Soğuk Hava Tic. Ld. Şti. vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin hizmet alım işini üstlendiğini, nezdinde doğmuş tüm alacakları ödediğini, sorumluluğu bulunmadığını, sorumlu olanın asıl işveren ... olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, davalı Bakanlığa bağlı Hastanede çalıştığı, her iki davalı arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu, davalı Bakanlığın asıl işveren, davalı Şirketin ise alt işveren sıfatıyla tüm işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davalı Şirketin Türk Ağır Sanayi ve Kamu İşverenleri Sendikasını (...) yetkili kıldığına ilişkin 31.03.2017 tarihli yetkilendirilme belgesinin sunulduğu, ...'in 12.11.2021 tarihli yazısı ile hizmet alımı ile ilgili olarak gönderilen belgeler itibarıyla davalı Şirketin Sendikaya yapmış olduğu yetkilendirilme belgesinin celbedildiği, toplu iş sözleşmesi taraflarının davalı Şirket ile ... İş Sendikası olduğu, davacının sendika üyesi olduğu, bu bağlamda 01.08.2017 tarihli ve 2017/1021 Esas, 2017/1889 Karar sayılı Yüksek Hakem Kurulu kararı ile bağıtlanan 15.01.2017-31.12.2018 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanabileceği, bilirkişi raporunun hükme esas alındığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili; husumet itirazları olduğunu, davacının kendi işçileri olmadığını, aralarında iş sözleşmesi olmadığını, ihale makamı olduklarını, toplu iş sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, davacının sağlık işkolunda örgütlü sendika üyesi olmadığını ve sendikanın dava açma yetkisi olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kaldırma kararı doğrultusunda araştırma yapıldığı, davalı alt işveren tarafından ...'in yetkilendirildiği ve ... tarafından toplu iş sözleşmesi sürecinin yürütüldüğünün anlaşıldığı, kaldırma kararı içeriğine, kararın gereğinin yerine getirilmesine, istinaf edenin sıfatına, önceki ve sonraki istinaf sebeplerine, oluşan usuli kazanılmış haklar ile kamu düzenine ilişkin nedenlere göre İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının 15.01.2017-31.12.2018 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinden yararlanma ... bulunup bulunmadığı ve belirtilen toplu iş sözleşmesinden kaynaklı dava konusu alacaklardan davalıların sorumluluklarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesi, 114 üncü maddenin birinci fıkrasının (i) bendi, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.
3. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun (7036 sayılı Kanun) 3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı ... vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş, sürecin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine son tutanak dava dilekçesine eklenerek dava açılmıştır. Hükme esas alınan ve davacının ıslahına dayanak oluşturan bilirkişi raporunda, dava konusu alacaklara ilişkin hesaplama 2018 yılı Haziran ayına kadar yapılmıştır. Arabuluculuk faaliyeti ise tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirilmiştir. Arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra muaccel hâle gelen talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında; bu dönem yönünden hesaplanan alacaklar bakımından davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3. Davacı taraf; dava dilekçesi ile talep ettiği alacak miktarına en yüksek mevduat faizi, ıslah dilekçesi ile talep ettiği alacak miktarına ise işletme kredisi faizi yürütülmesini talep etmiştir. Buna rağmen İlk Derece Mahkemesince hüküm altına alınan alacakların tamamına dava ve ıslah tarihinden itibaren en yüksek işletme kredi faizi uygulanması, talep aşımı mahiyetinde olduğundan doğru olmamıştır.
4. İlk Derece Mahkemesi kararında, dava şartı olan arabuluculuk gideri bakımından da hatalı şekilde hüküm kurulduğu saptanmıştır. Somut uyuşmazlıkta tarafların dava şartı olan arabuluculuk kapsamında arabuluculuk faaliyetinde bulundukları, davalıların sürece katıldığı ve sürecin sonunda anlaşamadıkları görülmektedir. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda arabuluculuk giderinin tamamının davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de 7036 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin on dördüncü fıkrası uyarınca arabuluculuk gideri yargılama gideri olup anlaşmaya varılamaması hâlinde ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanmaktadır. 6100 sayılı Kanun’un "Yargılama giderlerinden sorumluluk" kenar başlıklı 326 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. Bu husus gözetilmeden karar verilmesi de hatalıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.