Logo

9. Hukuk Dairesi2023/18558 E. 2024/4189 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilip feshedilmediği, kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığı ile satış ve muhafaza tazminatı taleplerinin olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, işverene rakip firma ile ilişkisi olduğunun ve işverenin bilgisi dışında işverenden temin ettiği ürünleri bu firmaya sattığının tespit edilmesi, bu eylemlerin doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlar niteliğinde olması ve fesih nedeninin haklı olması gözetilerek, davacının tazminat taleplerinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2684 E., 2023/1119 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 12. ... Mahkemesi

SAYISI : 2018/6 E., 2020/420 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 05.03.2024 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Avukat Sevda Keçeli ile davalı vekili Avukat ... duruşmaya katıldılar.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Şirkette 05.....2000-....11.2017 tarihleri arasında çalıştığını, davacının 17 yıllık çalışma hayatı süresince göstermiş olduğu performans ve davalı Şirketin kalkınmasına yönelik çalışmalarının takdir edildiğini, bunlardan birinin de 28.09.2016 tarihinde aldığı uzun dönem Şirkette kalma primi olduğunu, fesih gerekçelerinin yerinde olmadığını, satışların distribütörler tarafından gerçekleştirildiğini, davacının böyle bir satış yapmasının söz konusu olmadığını, sadece nihai olmayan müşterilere diğer firma çalışanlarının yaptığı gibi belli ürünlerde özel fiyat verdiğini, fiyat çalışması yapan diğer çalışanın hakkında herhangi bir işlem yapılmadığını, hâlen Şirkette çalışmaya devam ettiğini, satış raporlarının distribütörler tarafından hazırlandığını, davacının bu raporları hazırlama yetkisinin olmadığını, primlerin distribütörlerden gelen satış bilgileri doğrultusunda davalı Şirketin kendi hesap yöntemlerine göre belirlendiğini, davacının haksız yere işten çıkarıldığını, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığını, ayrıca yaptığı satışlar karşılığı satış tazminatı ve uzun süre Şirkette kalma primi olan muhafaza tazminatı alacağının da olduğunu belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile satış tazminatı ve muhafaza tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ... sözleşmesinin Şirket kurallarına, kanuna ve ... sözleşmesine aykırılık teşkil eden doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlar nedeni ile haklı nedenle feshedildiğini, davalı Şirketin grubunda yer alan şirketlerin ...’de nihai müşterilere doğrudan satış yapmadığını, yetkili bağımsız distribütörler tarafından gerçekleştirildiğini, davalı Firmanın bazı durumlarda nihai müşterilere yapılacak satışlar için yetkili distribütörlerine özel fiyatlar verdiğini, bu özel fiyatlandırmanın nihai müşterinin ürün veya uygulamasına, alım miktarına, teknik ve ticari koşullara ya da rekabete dayalı olarak belirlendiğini, kendi ürünlerinde kullanmak amacıyla satın almayan, dolayısıyla nihai kullanıcı konumunda olmayan kişiler ya da ürünlerin gri pazarda yeniden satışı için ise özel fiyatlandırma uygulanmadığını, tüm bu hususların davacı tarafından da dava dilekçesinde açıkça ikrar edildiğini, davacının ... sözleşmesinin feshedilmesinden önce davalı Şirket nezdinde bölge satış müdürü olarak çalıştığını, az sayıda çalışanın bulunduğu bir ofisin başında bulunduğunu ve diğer çalışanları denetlemekle görevli olduğunu; ayrıca davalı adına sözleşmeler yapmaya, davalıyı resmî merciler nezdinde temsil etmeye yetkili olduğunu, davalı Şirket tarafından yürütülen iç soruşturma neticesinde davacının hile teşkil eden davranışlar içerisine girdiğini ve davalı Firmayı gerek maddi gerekse ticari itibar bakımından zarara uğrattığını, nihai kullanıcı olmayan üçüncü kişilere satış yapılmasını sağladığını, ürünler için nihai kullanıcılara satış yapılmış gibi raporlar düzenlenmesini sağlayarak gerçek satışları davalı Firmadan gizlediğini, hazırladığı/hazırlattığı satış raporlarında, bazı çalışanlar için sürekli ve ciddi oranlarda prim artışı sağlayacak şekilde değişiklikler yaptığının tespit edildiğini, davacının Şirket içi yazışmalarından tüm bu hususların bilgisi dâhilinde olduğunun belirlendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının eylem birlikteliği içerisinde olduğu tanık olarak dinlenen B.T. ile birlikte Şirket yetkililerini aldattığı, bu eylemleri ile Şirket zararına hareket ettikleri, Future Firması ile yakın ilişki kurdukları, bu Firmaya davalı Firmanın ürünlerini başka firmalara çıkış yapılıyor göstererek ürün satışlarını gerçekleştirdikleri, Future Firmasına ürün satışı yapıldığı bilgisini davalı işverenden saklamak amacıyla işyeri e-posta yerine kişisel e-postalarını kullandıkları ve sevkiyat belgelerinde, irsaliyelerde Future Firmasının isminin geçmemesi için çaba sarf ettikleri, ilgili süreçte davalı Firmanın Future Firması ile girdiği bazı ihalelerde fiyat düşürmek zorunda kaldığı, davalı Firmanın Future Firmasının ürün teminini nereden yaptığı konusunda araştırma yaptığı ancak bu konuda davacı tarafından Firmaya başka firmalar üzerinden yaptıkları satışlar hakkında bilgi verilmediği ve “Asya'dan temin edildiği” şeklinde yönlendirme yapılırken Future Firmasının davacı ve davacı tanığının bilgisi ve işbirliği ile kurduğu firma üzerinden mal alışlarını Çin’den yaptığı şeklinde göstermeye çalıştığı, davalı Firmaya yine davalı Firmanın ürettiği ürünler ile rakip olduğu, Firma ile davacının yapmış olduğu e-posta yazışmalarından Future Firması ile yapılan işlemleri açıkça davalı Firmadan gizlediğinin anlaşıldığı, davalı işveren ile davacı arasında ... ilişkisinin tekrar tesisi mümkün olmayacak şekilde bozulduğu, davacının bu eylemlerinin doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlar olduğu, davalı işveren tarafından yapılan feshin haklı nedene dayandığı, satış tazminatlarının davacıya yıl içinde farklı aylarda ödendiği, davacıya 2017 yılı içerisinde toplamda 175.090,85 TL satış tazminatı ödendiği, davacının ücret bordrolarına bir itirazının olmadığı, ödemenin banka kanalıyla gerçekleştiği, başkaca bir satış tazminatı isteminin ispatlanamadığı, muhafaza tazminatı ödemesinin performansından memnun kalınan çalışanlara davalı Firmada uzun dönem çalışmaları için verilen bir ödeme olduğu, davalı Firmanın davacıya yapılacak ödemelerin bildirildiği 28.09.2016 tarihli metinde muhafaza tazminatı olarak 63.000,00 TL'nin belirlendiği, bu tazminatın 1 Ocak 2017, 1 Ocak 2018 ve 1 Ocak 2019 tarihlerinde ödenebilir olduğunun bildirildiği, metnin dip notlarında söz konusu ödemenin hak edilebilmesi için ilgili tarihte çalışıyor olunması gerektiğinin ifade edildiği, davacının ... sözleşmesi ....11.2017 tarihinde feshedildiğinden davacının 01.01.2018 tarihli muhafaza tazminatını almasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkeme nezdinde yapılan yargılama gereği alınan 01.04.2020 tarihli bilirkişi raporunun ardından taraflarının itirazları ve yeniden bilirkişi raporu alınmasına yönelik talepleri dikkate alınmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, davalı işverenin başka çalışanlar tarafından da gerçekleştirilen bir satış sistemini davacının ... sözleşmesinin feshine haklı neden olarak göstererek eşit davranma borcuna aykırı davrandığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı işveren ile davacı arasında ... ilişkisinin tekrar tesisi mümkün olmayacak şekilde bozulduğu, davalı Firmaya rakip konumda bulunan, davalı Firmanın çalıştığı müşterilerle çalışması bulunan ve davalı Firmanın bilgisi dışında davalı Firmadan temin ettiği ürünleriyle ihalelere girdiği anlaşılan Firma ile davacının ilişkilerine ilişkin tespit edilen hususların doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlar olduğu, buna bağlı olarak davalı işveren tarafından yapılan feshin haklı nedene dayandığı, talep edilen diğer tazminat taleplerinin ret gerekçelerinin de hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedilip feshedilmediği ve buna bağlı olarak kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığı ile satış tazminatı ve muhafaza tazminatı taleplerinin ispatına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 ... ... Kanunu'nun 17 ve 25 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 ... Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.