Logo

9. Hukuk Dairesi2023/18610 E. 2024/623 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan maddi ve manevi tazminat davasında, maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminata ise kısmen hükmedilmesi üzerine, davacı tarafından maddi tazminatın ispatı ve hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğu iddiasıyla yapılan temyiz başvurusunun değerlendirilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının temyiz başvurusunun miktardan reddi gerektiği, davacının temyizinde ileri sürdüğü gerekçelerin ise kararı bozmaya yeterli olmadığı değerlendirilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2021/19 E., 2023/79 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

MAHKEMESİ : ... 5. ... Mahkemesi

SAYISI : 2011/520 E., 2011/728 K.

Taraflar arasında görülen tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 7. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 ... Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 ... Kanun) 427 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 ... Kanun'un geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 ... Kanun'un 427 ve 432 nci maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve davalı vekili tarafından temyize konu edilen toplam miktar 5.000,00 TL olup bu miktarın, Mahkemenin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 12.950,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekir.

Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.....2006-04.10.2007 tarihleri arasında davalı Şirkette şube müdürü ve yönetmen olarak çalıştığını, 01.....2007 tarihinde davalı Şirketin tüm ... çapında yeni bir işletim sistemine geçtiğini, davacının çalıştığı şubede yapılan denetimde 22.520,01 TL kasa açığı çıktığını ve bunun sistem hatasından kaynaklandığı rapor edilmesine rağmen denetim raporunun değiştirildiğini, davacının savunmasının da yok edildiğini, rapor değişikliğinden sonra davacının ... sözleşmesinin 04.10.2007 tarihinde sonlandırıldığını, davacı hakkında hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanmak suçundan dava açıldığını ve yargılama sonunda davacının beraat etiğini, haksız fesih nedeniyle bir yıllık ücret ve sigorta prim kaybına uğradığını ileri sürerek maddi zararının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı vekili birleşen dosya dava dilekçesinde; müvekkilinin ... sözleşmesinin haklı neden olmadan feshedilmesi ve hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak suçundan dava açılması nedeniyle manevi olarak yıprandığını ileri sürerek 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ... sözleşmesinin müvekkili Şirket tarafından haklı nedenle feshedildiğini, iddia ettiği gibi kasa açığının sistem hatasından değil davacının kendisinin dikkatsiz ve özensizliğinden kaynaklandığını, yasal haklar kullanılarak Şirketin zararının tazmini için davalar açıldığını, maddi ve manevi tazminat talepleri için gerekli şartların oluşmadığını savunarak davaların reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 19.02.2013 tarihli ve 2010/863 Esas, 2013/63 Karar ... kararı ile; davacının fesih tarihinden çok kısa bir süre sonra başka bir Şirkette işe başladığı, bu durumun Sosyal Güvenlik Kurumu hizmet döküm cetvelinde göründüğü, işverence davacının başka bir işyerinde çalışmasını engelleyici herhangi bir eylemde bulunduğunun iddia ve ispat edilemediği, işverenin yasal haklarını kullanarak davacının ... sözleşmesini feshettiği, davacının maddi tazminat için öncelikle maddi zararını ispatlaması gerektiği, davalı işverenin işyerinde kasa açığı olduğunu belirterek davacıdan şüphelenmesi üzerine yaptığı şikâyetin hak arama özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği, hak arama özgürlüğü kullanılırken doğrudan kanıt niteliğinde olmamakla birlikte dolaylı kanıtlara dayanılması durumunda hak arama özgürlüğünün hukuka uygun sınırlar içinde kullanıldığının kabul edilmesi gerektiği, davalının işçiden şikâyetçi olmasının da hukuka uygunluk sınırları içinde kullandığının kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 10.02.2014 tarihli ve 2013717171 Esas, 2014/3491 Karar ... kararı ile; işçilik alacakları davasında verilen kararın eldeki davada verilen kararı etkileyecek nitelikte olduğu, bu nedenle Mahkemece ... 3. ... Mahkemesinin 2012/194 Esas ve 2012/3 Karar ... dava dosyasının bekletici mesele yapılarak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; maddi tazminatın şartlarının oluşmadığı, bu durumun haksız eylem sebebi ile davacının duyduğu manevi ızdıraptan dolayı manevi tazminata hükmedilmesine engel olmadığı gerekçesiyle maddi tazminat talebinin reddine, 5.000,00 TL manevi tazminat talebinin ise davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; Mahkemece gerekçe belirtilmeden maddi tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğunu, müvekkilinin davalı işyerinden ayrılmasının ardından bir çok işyerine gittiğini ancak davalı yanın asılsız hırsızlık iddiaları sebebi ile müvekkiline tüm işyerlerinden olumsuz dönüş yapıldığını, bir yıl boyunca yeni bir işe giremediğini ve manevi çöküntünün yanında maddi sıkıntılar da yaşadığını, ayrıca müvekkilinin yaşamış olduğu manevi çöküntü düşünüldüğünde müvekkili lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının çok düşük kaldığını belirterek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı tarafın temyiz dilekçesi miktardan reddedildiğinden, temyiz sebeplerine yer verilmemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; maddi tazminatın ispatı ile hüküm altına alınan manevi tazminatın miktarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 ... Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan 1086 ... Kanun'un 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 6098 ... ... Borçlar Kanunu'nun 49, 50 ve 58 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 ... Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davalının temyiz dilekçesinin miktardan reddedilmesine göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

A. Davalı Temyizi Yönünden

Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

B. Davacı Temyizi Yönünden

Temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.