"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1225 E., 2023/3421 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 28. İş Mahkemesi
SAYISI : 2019/303 E., 2021/157 K.
BİRLEŞEN DAVA
MAHKEMESİ : Ankara 4. İş Mahkemesi
SAYISI : 2019/113 E., 2020/223 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
1. Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı işçinin proje kapsamında yurt dışında görevlendirilmesine ilişkin tarafların karşılıklı anlaşarak 24.10.2017 tarihli taahhütnameyi imzaladıklarını, ancak davalının taahhütnamedeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, taahhütnamenin ilgili maddeleri kapsamında davalı işçi aleyhine Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2019/2515 sayılı dosyası ile ilâmsız icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı nedeniyle icra takibinin durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini ve alacağın en az %20'si oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; davalı işçi aleyhine Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2019/2514 sayılı dosyası ile ilâmsız icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı nedeniyle icra takibinin durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini ve alacağın en az %20'si oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacağın dayanaklarının ne olduğu ve hangi ödemelere karşı istendiğini belli olmadığını, icra takibinde dayanılan taahhütnamenin 18.01.2019 tanzim ve 25.01.2019 vade tarihli taahhütname olduğunu, davanın ise 24.10.2017 tarihli taahhütnameye göre açıldığını, takiplerin dayanağı ile davaların dayanağının birbirini tutmadığını, açılan davaların haksız olduğunu, davacı aleyhine alacağın %20'si oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı Şirket tarafından davalı işçi aleyhine Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2019/2514 ve 2019/2515 sayılı dosyaları ile ilâmsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun yasal süresi içinde icra takiplerine itiraz etmesi üzerine icra takiplerinin durduğu, her iki icra takip talebinde de borcun sebebi olarak 18.01.2019 tanzim ve 25.01.2019 vade tarihli taahhüt alacağının gösterildiği, icra dosyalarına takip dayanağı belgenin eklenmediği, ancak işbu davalara konu dava dilekçelerinde ise borcun sebebi olarak 24.10.2017 tarihli taahhütün gösterildiği, icra takiplerine dayanak borcun sebebi ile davalara konu dayanak borcun sebeplerinin farklı olduğu, bu şekilde itirazın iptali davası açılamayacağı gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesince eksik inceleme yapılarak karar verildiğini, davaya konu icra takibinin genel haciz yoluyla yapılan ilâmsız takip olduğunu, davalı tarafından yapılan haksız itiraz sonrasında itirazın iptali davası açıldığını, alacaklının takip işlemini başlatması için elinde bir ilâmın olması gerekmediği gibi alacağını belgeleyen herhangi bir senede de ihtiyacı olmadığını, alacaklının borcun sebebini açıklamasının yeterli olduğunu, dolayısıyla açılan itirazın iptali davasında dava dilekçesinde sunulan taahhütname ve diğer ekler çerçevesinde her türlü incelemenin yapılması gerekmekte iken bunlar yapılmaksızın eksik inceleme ile verilen kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davaların kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda eldeki itirazın iptali davalarında 24.10.2017 tarihli taahhütname dayanak olarak gösterilmiş ise de bu davaların sebebi olan Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2019/2514 ve 2019/2515 sayılı ilâmsız icra takip dosyalarında düzenlenen 25.02.2019 tarihli ödeme emirlerinde borçların sebebi olarak 18.01.2019 tanzim ve 25.01.2019 vade tarihli taahhüt belgelerinin gösterildiği, bu durumda icra dosyasındaki alacak iddiasının dayanağı ile bu icra takip dosyalarına yapılan itirazların iptali için açılan eldeki davalarda talep edilen borçların dayanağının farklı olduklarının anlaşıldığı, İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek ve icra takiplerindeki alacağın dayanağının davalının 24.10.2017 tarihinde imzaladığı taahhütname olduğunu, öncesinde davalıya 10.01.2019 tarihinde gönderilen yazı ile 24.10.2017 tarihli taahhüdünden doğan borcunu ödemesi için 7 günlük süre verildiğini, bu yazının davalıya 18.01.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, icra takiplerinde yer alan 25.01.2019 tarihinin de borcun ödenmesi için davalıya verilen sürenin son gününü ifade ettiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davaların kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; itirazın iptali davalarının konusu ile icra takiplerine konu edilen alacakların aynı olup olmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 58 ve 67 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. İtirazın iptali davası; icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir.
2. Somut uyuşmazlıkta eldeki davalar, davalı tarafından 24.10.2017 tarihinde imzalanmış olan taahhütnameye dayalı olarak davalı aleyhine başlatılan ilâmsız icra takibine karşı davalı tarafın itirazı üzerine, davacı tarafça açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
3. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacı tarafından davalı işçiye 10.01.2019 tarihli ihtarname gönderilerek 24.10.2017 tarihli taahhütnameden kaynaklanan yurt dışındaki görevlendirmeye ilişkin eğitim ve diğer masrafların ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 7 iş günü içinde davacının banka hesabına ödenmesi ihtar edilmiş, bu ihtarname davalıya 18.01.2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı tarafından verilen 23.01.2019 tarihli yazılı cevap ile davacının ödeme taleplerinin kabul edilmediği bildirilmiştir. Bunun üzerine davacı tarafından davalı aleyhine 25.02.2019 tarihinde ilâmsız icra takipleri başlatıldığı, takip taleplerinde borcun sebebi olarak belirtilen taahhüt alacağının eldeki itirazın iptali davalarının konusunu oluşturduğu anlaşılmaktadır. Buna göre itirazın iptali davalarındaki alacağın kaynağı ile icra takiplerine konu edilen alacağın kaynağının aynı olduğu dikkate alındığında aksi yöndeki gerekçe ile Bölge Adliye Mahkemesince davanın reddi kararının yerinde bulunması hatalıdır. İlk Derece Mahkemesince, tarafların iddia ve savunmaları ile dosya kapsamındaki deliller birlikte değerlendirilip işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.