"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1891 E., 2023/3514 K.
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 44. İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/291 E., 2023/91 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 18.06.2020 tarihli karar ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 10.05.2022 tarihli karar ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Kaldırma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılama sonucunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... Belediye Başkanlığında çalışmakta iken ilgili Belediyenin kapatılması üzerine 2020 yılında davalı ... Bakanlığına devredildiğini, devir sırasındaki ücretinin düşük gösterilmesi sebebiyle devrolunduğu tarihten itibaren eksik ödeme yapıldığını, davacıyı temsilen fark alacakların (ücret farkı, ikramiye farkı, ilave tediye farkı ve hizmet zammı farkı) tahsili için Ankara 22. İş Mahkemesinin 2017/504 Esasına kayıtlı dava dosyası ile 29.09.2017 tarihinde dava açıldığını, ilgili dosyada hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının devir sırasındaki geçiş ücretinin 121,56 TL olarak belirlendiğini ve fark alacakların işyerinde yürürlükte bulunan ve davacının da üyesi olduğu ... Sendikası ile davalı Bakanlık arasında imzalanan 01.01.2017-31.12.2018 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenerek hüküm altına alındığını, 01.01.2019 sonrasındaki dönem bakımından yeni toplu iş sözleşmesi görüşmeleri devam ettiğinden art etki nedeni ile bu dava bakımından da 01.01.2017-31.12.2018 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi hükümlerinin dikkate alınması gerektiğini ileri sürerek 29.09.2017 tarihinden işbu dava tarihine kadar hesaplanacak olan fark ücret zammı, fark ilave tediye, fark ikramiye ve fark hizmet zammı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davanın husumetten reddi gerektiğini, davacıya nakil bildiriminde yer alan yevmiyeye göre ücretin ödendiğini, devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan dolayı davalı Bakanlığın sorumluluğunun bulunmadığını, davacının ödenmeyen alacağı bulunmadığını, davacı tarafça talep edilen faizin başlangıç tarihi ile türüne de itiraz ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararı uyarınca davacının 29.09.2017 tarihinde açmış olduğu fark alacakların tahsiline ilişkin Ankara 22. İş Mahkemesinin 2017/504 Esasına kayıtlı dava dosyasında verilen kararın Yargıtayın 9. Hukuk Dairesi tarafından bozulduğu ve bozma sonrasında yargılamanın 2021/425 Esas sayılı dosya ile devam ettiği anlaşıldığından ilgili dosyanın kesinleşmesi beklenilmiş olup buna göre davacının 29.09.2017 tarihi itibarıyla yevmiyesinin 109,60 TL olduğu hususu bozma sonrası onama kararı ile de kesinleştiğinden fark alacakların kesinleşen dava dosyasındaki miktar esas alınarak yeniden hesaplanması suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; davacının davalı Bakanlıkta çalışmaya başladığı tarih ile ... Sendikasına üye olduğu tarih arasında geçen dönem için davacı hakkında devredildiği işyerinde yürürlükte bulunan Hizmet-İş Sendikasının tarafı olduğu toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerektiğini, dolayısıyla davacının davalı Bakanlığa geçiş sırasındaki yevmiyesinin hatalı tespit edildiğini ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının 02.04.2018 tarihi itibarıyla sürekli işçi kadrosuna geçen işçilerden olduğunu, ücretinin Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak belirlendiğini, davacının ücretinde düşüş olmadığını, davacının ödenmeyen ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı vekilince istinaf incelemesine konu dava dosyasındaki taleplerle örtüşen taleplere ilişkin olarak Ankara 22. İş Mahkemesinde dava açıldığı, 30.11.2021 tarihinde davanın karara bağlandığı ve işbu kararın da Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 30.05.2022 tarihli ve 2022/5753 Esas, 2022/6686 Karar sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği, kesinleşen dava dosyası ile davacının istinaf incelemesine tâbi tutulan dava dosyasındaki hesap başlangıç tarihi itibarıyla aldığı yevmiyenin belirlenmiş olduğu, 10.05.2022 tarihli kaldırma kararı sonrasında kapsama alınan ek bilirkişi raporunda söz konusu yevmiye esas alınarak ve toplu iş sözleşmesi zamları uygulanarak fark alacakların hesaplanmasının yerinde olduğu; ayrıca dava ve ıslah tarihleri dikkate alındığında zamanaşımına uğrayan alacak bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili katılma yoluyla sunduğu temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki gerekçelere dayanarak davanın kabulüne karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki gerekçelere benzer gerekçelerin yanı sıra arabuluculuk başvuru tarihinden sonraki fark alacaklarına ilişkin taleplerin dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 5747 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (5747 sayılı Kanun) kapsamında davalı Bakanlığa devredilen davacı işçinin Sağlık Bakanlığında çalışmaya başladığı tarih ile ... Sendikasına üye olduğu tarih arasında Hizmet İş Sendikasıyla imzalanmış olan toplu iş sözleşmesi hükümlerinden faydalanıp faydalanmayacağı ve buna göre 29.09.2017 tarihi itibarıyla hak kazanılan yevmiyesinin miktarı ile 29.09.2017 tarihinden itibaren hesaplanan fark alacakların miktarına ve hesap yöntemi ile fark alacaklara yürütülmesi gereken faizin başlangıç tarihine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 303 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 36, 39 ve 53 üncü maddeleri.
3. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.
4. Dairemizin 30.05.2022 tarihli ve 2022/5753 Esas, 2022/6686 Karar sayılı kararı.
5. 28.11.1956 tarihli ve 195615 Esas, 1956/15 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nda “Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme esas ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesine yer verilerek davanın açılmasına kadar gerçekleşen hukuki ve maddi vakıalara göre sonuçlandırılması gerektiği benimsenmiştir.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacının tüm; davalının aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta davacının 18.08.1999 tarihinden 14.08.2010 tarihine kadar ... Belediye Başkanlığı bünyesinde çalıştığı, bu dönemde Hizmet-İş Sendikası üyesi olan davacının Belediyenin kapanması nedeniyle Sağlık Bakanlığına devredilmekle nakil tarihinden itibaren Bakanlığa bağlı hastanede çalışmaya başladığı ve ... Sendikasının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinin ilk uygulamaya başlandığı 01.01.2011 tarihinden sonra ... Sendikasına üye olduğu, davacının, davalı Bakanlığa geçişinin 5747 sayılı Kanun kapsamında olduğu gözetildiğinde, davacının Sağlık Bakanlığında çalışmaya başladığı tarih ile Sağlık İş Sendikasına üye olduğu tarih arasında Hizmet İş Sendikasıyla imzalanmış olan toplu iş sözleşmesi hükümlerinden faydalandırılması talebinin yerinde olmadığı, buna göre davacının 29.09.2017 tarihi itibarıyla hak kazandığı yevmiyesinin 109,60 TL olduğu hususları Dairemizin İlgili Hukuk kısmının (4) numaralı bendinde belirtilen yer alan 30.05.2022 tarihli ve 2022/5753 Esas, 2022/6686 Karar sayılı kararı ile de sabittir.
3. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 29.09.2017-31.12.2018 tarihleri arasındaki dönem bakımından söz konusu yevmiyeye 09.10.2017 imza tarihli ve 01.01.2017-31.12.2018 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin 33 üncü maddesinde öngörülen zamlar uygulanmak suretiyle hesaplama yapılmış olup bu dönem bakımından yapılan hesaplamada da herhangi bir hata bulunmamaktadır. Ancak bilirkişi raporunda, 01.01.2019 tarihinden arabuluculuk son tutanak tarihine kadar olan (23.08.2019) fark alacaklar 01.01.2017-31.12.2018 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak hesaplanmış olup İlk Derece Mahkemesince bu miktarlar esas alınmak suretiyle hüküm kurulmuştur. Belirtmek gerekir ki 09.10.2017 imza tarihli toplu iş sözleşmesinin 31.12.2018 tarihine kadar yürürlükte olduğu kararlaştırılmış olduğundan 23.08.2019 olan son tutanak tarihinde ilgili toplu iş sözleşmesi yürürlükte bulunmamaktadır. İlgili işyerinde ... Sendikası ile davalı Bakanlık arasında 01.01.2019-31.12.2020 tarihleri arasında yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi ise 10.08.2020 tarihinde imzalanmış olup arabuluculuğa başvurunun 2019 yılının Ağustos ayında yapılmış olması ve 26.08.2019 tarihinde dava açılması birlikte değerlendirildiğinde, bu tarihler itibarıyla imzalanmış bir toplu iş sözleşmesi de mevcut değildir. Bu açıklamalar ışığında arabuluculuk başvuru tarihi ve dava tarihindeki koşullar değerlendirilmeksizin hesaplama yapılması isabetsizdir.
4. Nitekim 6356 sayılı Kanun'un 36 ncı maddesi uyarınca, 01.01.2019 tarihinden son tutanak tarihine kadar olan talep konusu dönem bakımından; davacının, 01.01.2017-31.12.2018 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin art etkisi nedeniyle iş sözleşmesi hükmü olarak sadece akçalı alacaklardan yararlanması mümkün olup yürürlüğü sona eren toplu iş sözleşmesinin art etkisi kapsamında ücret zammı talep edilemeyeceğinden, art etki dikkate alınarak zamlı ücret hesabı ile zamlı ücrete göre fark alacakların hesaplanıp hüküm altına alınması hatalı olmuştur.
5. Diğer yandan İlk Derece Mahkemesince hüküm altına alınan alacaklara uygulanması gereken faizin başlangıç tarihi konusunda bilirkişi raporuna atıfta bulunulduğu görülmektedir. İnfazda tereddüt yaratır mahiyette kurulan hüküm sırf bu sebeple hatalı olduğu gibi hükme esas alınan bilirkişi raporunda da her bir fark alacak bakımından ödeme günlerinin ayrıca ve açıkça belirtilmediği anlaşılmaktadır. İşyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinde her bir alacak kalemi için öngörülen ödeme tarihleri de dikkate alındığında, talep konusu fark alacaklar için öngörülmüş kesin bir vadeden söz etmek mümkün olmadığından fark alacaklara arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi de bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.