Logo

9. Hukuk Dairesi2023/20271 E. 2024/1283 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı işçinin, işveren şirketi adına tahsil ettiği 67.000 Euro'yu işverene ödeyip ödemediği ve bu konuda borçlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı işçinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan ceza mahkemesince mahkum edilmesi ve bu kararın kesinleşmiş olması, davalı işçinin işveren şirketi adına tahsil ettiği 67.000 Euro'yu işverene ödemediğini ve bu hususta borçlu olduğunu gösterdiğinden, yerel mahkemenin davayı kısmen kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2017/579 E., 2023/501 K.

KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkili Şirkette pazarlama yetkilisi olarak çalıştığını, davalının işten ayrılmasından sonra, İran’daki Arta Jojeoeh Firması aracılığıyla müvekkili Şirketten mal alımı yapan 851 Khoram .... Firması ile davalının takip ettiği projelerin hesap mutabakatı yapılması aşamasında 67.000,00 euroluk fark tespit edildiğini ve bu miktarın Firmadan talep edildiğini, Firmanın 20.02.2012 tarihli iletisi ile 67.000,00 euroyu 10.07.2011 tarihinde davalıya ödediğini (davalının el yazısıyla yazıp imzaladığı makbuzu göndermek suretiyle) bildirdiğini, bunun üzerine noter yoluyla 25.02.2012 tarihinde keşide edilen ihtarnameyle davalının 67.000,00 euroyu müvekkili Şirkete ödemesinin talep edildiğini, eldeki belgelere göre olayın şöyle gerçekleştiğini; davalının müvekkili Şirket müşterisine 22.....2011 tarihinde toplam olarak 147.281,00 euro tutan teklifi Şirket işlerinde daimi kullandığı e-posta adresinden değil, "bavrakonur@vahoo.co.uk" adresindeki kendi şahsi e-posta adresinden gönderdiğinin tespit edildiğini, müvekkili Firmaya ait e-postayı kullanmadığı için 67.000,00 euroyu elden aldığından Şirketin haberdar olmadığını, müvekkili Şirketin teklifleri Canias programını kullanarak hazırladığını, bu programdaki fiyatlar ve bilgilerin kullanıcı (davalı) tarafından değiştirilemediğini, bu nedenle davalının fiyat ve diğer konularda değişiklik yapmak için Canias proramını değil, excel programını kullandığını ve teklifin sonunda 67.000,00 euroyu da ödenecek miktardan mahsup ettiğini, nitekim davalının FARM7 ve FARM ERCESTEN projelerinin peşinatı olarak 67.000,00 euroyu ...'dan elden aldığını iddia ederek 152.760,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesinii talep etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı vekili, bahsi geçen 67 000,00 euronun, davacı Şirkete ait bir bedel olmadığını, bu bedelin davacı Şirketin İran bayisi olan Vala Snat Nab. Co. Firmasının bir alacağı olduğunu, bu Firmanın davacı Firmanın bayisi olduğundan davacı Şirketin bu Firma üzerinden ciddi satışlar yaptığını, tüm satışlarla müvekkilinin bilfiil ilgilendiğini, davacı Firmanın belirttiği Şirketin ise belirtilen bayinin bulduğu bir Şirket olduğunu, yani davacı Şirketin malı bayisine sattığını, bayisinin üye davacı Şirketten aldığı malı İran'da iç piyasada kâr ederek sattığını, bu nedenle davacı Şirketin alacaklı olmadığını, bu 67.000,00 euronun, İran bayisinin elde ettiği kâr olduğunu, kaldı ki davacı Şirketin dilekçesinin ekinde 67.000,00 euro bedelli bir fatura ve diğer ... Ticaret Kanunu kaynaklı resmî belgeleri de sunmadığını, müvekkilinin 67.000,00 euroyu elden teslim aldığını, ekte sundukları dekontlarda ve davacı Şirketin bayisinin hazırladığı yazıda, müvekkilinin işbu bedelleri, İran bayisinin söylediği 3. kişilere banka kanalıyla transfer ettiğinin anlaşıldığını, toplamda 42.000,00 euroluk dekontları ekte sunduklarını, kalan 25.000,00 euroluk kısımla ilgili Vala Sanat Nab Co. Firması tarafından müvekkiline gönderilen 05.12.2011 tarihli yazıyı da ekte sunduklarını, bu meblağı da İran bayisinin belirttiği isimlere banka kanalı ile transfer ettiğini, müvekkilinin davacı Şirket lehine defalarca elden paralar aldığını ve davacı Şirkete veya davacı Şirketin talimat verdiği şirketlere elden ödediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 24.03.2015 tarihli ve 2012/353 Esas, 2015/211 Karar ... kararı ile; üç kişilik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda, davaya konu olan olayda, davalı tarafından İran'daki firmaya ayrı fiyat, çalıştığı firmaya ayrı fiyat teklif ve belgeleri sunulduğu, davalı İran'daki firmaya 148.000,00 euro civarında teklif verirken, hazırlanan faturanın 81.000,00 euro olduğu, bunun davacı Firma tarafından müşterisine açıklanamayacağı, ayrıca davalı 42.000,00 euroyu İran müşterisinin belirttiği kişilere yolladığını belirtmiş ve daha önce elden tahsilat yaptığını beyan etmiş ise de bu tahsilatların davacının bilgisi haricinde olduğu, davalının kendi bünyesinde tuttuğu, bazı kişilere havale ettiği 25.000,00 euroyu kendi uhdesinde tuttuğu; davalının, davacının bilgisi olmadan teklifler hazırladığı, müşteriye ayrı davacı Şirkete ayrı tutarlar bildirdiği, fatura düzenlediği ve 67.000,00 euroyu elden tahsil ettiği ve kendi uhdesinde tuttuğunun açıklandığı; Asliye Ceza Mahkemesince alınan ve dosya içerisine sunulan bilirkişi raporunda, davacının Şirketin alıcı yurt dışı firmasının Arta Jojeoeh olduğu ve satılan mal sonucu ödenen 67.000,00 euronun ... adına ödendiğinin yani dosya davacısı Şirkete ödenmek üzere ... adına ödendiğinin bildirildiği, 67.000,00 euronun Vala Sanat Nabco Şirketi adına alındığı söylenmesine rağmen davacı Şirket ile bu Şirket arasında bir sözleşme olmadığının, dosya davalısının uhdesinde kaldığının ayrıntılı olarak açıklandığı, bu durumda her iki bilirkişi raporu birbirini teyit eder mahiyette olup davalının, Şirket adına tahsil ettiği parayı Şirkete ödemediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 25.04.2017 tarihli ve 2015/18613 Esas, 2017/7245 Karar ... ilâmıyla; davalının elden aldığı 67.000,00 euronun ceza yargılamasına konu edildiği anlaşılmakla, ceza yargılamasının sonucu bu uyuşmazlığın çözümü için etkili olduğundan, ceza dosyasının bekletici mesele yapılıp sonucuna göre uyuşmazlık hakkında bir hüküm verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar vermiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ceza davasında davalının, hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, verilen bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesinin 2020/2302 Esas ve 2022/2432 Karar ... ilâmı ile esastan reddine karar verildiği ve davalı hakkında verilen mahkumiyet hükmünün kesinleştiği, Asliye Ceza Mahkemesince alınan ve dosyaya sunulan bilirkişi raporundan ve tüm dosya içeriğinden davalının Şirket adına tahsil ettiği parayı Şirkete ödemediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilinin davacı Şirkete hiçbir borcunun bulunmadığını, borcu ödemesine rağmen gerekçeli kararda bu olgudan bahsedilmemesinin hatalı olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, mevcut ... ilişkisi esnasında davalı işçinin elden aldığı 67.000,00 euro için davacı Şirkete karşı borçlu olup olmadığı hususunda toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 ... Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 ... Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 6098 ... ... Borçlar Kanunu'nun 396 ve 400 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 ... Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

25.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.