"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1498 E., 2023/1199 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Karaman 2. ... Mahkemesi
SAYISI : 2022/213 E., 2023/25 K.
Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ...-... Sendikası vekili dava dilekçesinde; müvekkili Sendikanın 05.09.2022 tarihinde davalı işyeri için yetki tespit başvurusunda bulunduğunu, davalı Bakanlığın 23.09.2022 tarihli ve 173089 ... kararı ile müvekkili Sendikanın davalı işyerinde toplu ... sözleşmesi yapabilmesi için gereken çoğunluğa sahip olmadığına dair olumsuz yetki tespit kararı verildiğini, aynı tarihte 23.09.2022 tarihli ve 173090 ... kararla diğer davalı ... Sendikasının davalı işyerinde toplu ... sözleşmesi yapabilmesi için gereken çoğunluğa sahip olduğuna dair olumlu yetki tespit kararı verildiğini, söz konusu olumlu yetki tespit kararında işletme kapsamında yer almaması gereken bir işyerinin de tespite dâhil edildiğini, davalı işverenin 2022 Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında müvekkili Sendikaya üye olan işçilere yoğun bir baskı uyguladığını, Sendikadan istifa ettirmeye çalıştığını, işçilerin istifa etmedikleri gibi Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezine (CİMER) şikâyet başvurusunda bulunduklarını, müvekkili Sendikanın, işyerinin mevcut işletme yapısına göre örgütlendiğini, aranılandan daha fazla bir çoğunluğu sağlandığını, davalı işverenin yetki tespit tarihinden çok kısa bir süre önce (1034865.070) Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) işyeri sicil numaralı yeni bir işyeri kurduğunu, söz konusu işyerini ve bu işyerinden gösterdiği 276 işçiyi SGK'ya bildirdiğini, bu işçilerin yeni işe alınmış işçiler olmadığını, daha önce işverenin farklı işkollarında kurulu işyerlerinde çalışan işçiler olduğunu, yeni oluşturulan (1034865.070) SGK işyeri sicil numaralı işyerinin genel işler işkolunda gösterildiğini, Yargıtay içtihatları uyarınca yetki alınmasını engellemek amacıyla sonradan bildirilen işçilerin toplam sayıdan düşülmesi gerektiğini, yeni oluşturulan işyeri ile ilgili olarak davalı Bakanlık kayıtlarında başvuru tarihi olan 05.09.2022 tarihine kadar bir bilgi ya da güncellemenin mevcut olmadığını, başvuru tarihinden bir gün sonra ....09.2022 tarihinde söz konusu işyerinin Bakanlık kayıtlarında yer aldığını, davalı işveren tarafından işletmenin mevcut sendikal yapısını değiştirmeye yönelik bir ... olduğunu, işçilerin sendika seçme hak ve özgürlüklerinin ortadan kaldırılmaya çalışıldığını, ayrıca ilgili Sendikaların üye sayılarının da hatalı olduğunu, işçilerin işkollarının işverence veya idari bir kararla keyfi olarak bir sendikanın lehine diğer sendikanın aleyhine sonuçlar doğuracak şekilde yapılmasının hukuk düzeni tarafından korunmayacağını, işçilerin sendika seçme, bir sendikaya üye olma ya da olmama özgürlüklerinin de açıkça ihlal edildiğini beyanla davalı Bakanlığın 23.09.2022 tarihli ve 173089 ... dair olumsuz yetki tespitinin iptaline, davalı Bakanlığın 23.09.2022 tarihli ve 173090 ... olumlu yetki tespitinin iptaline, davacı ... Sendikasının başvuru tarihi olan 05.09.2022 tarihi itibarıyla yetki tespit başvurusunda bulunduğu davalı Şirket işyerlerinde işletme toplu ... sözleşmesi yapılabilmesi için kanunun aradığı yeterli çoğunluğunun bulunduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın süresi içinde açılmadığını, davanın kötüniyetle açıldığını, somut delillere dayanmadığı için itirazın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiğini, tespit başvuru tarihi itibarıyla işletmeye ait işyerlerinde 827 işçinin çalıştığını ve 460 işçinin müvekkili Sendika üyesi olduğunu, dosyaya ibraz ettikleri tablolarda işçilerin üyelik, istifa ve üyeliğin gerçekleştiği tarihlerin ayrıntılı olarak belirtildiğini, işyerinde işçilere mobbing (psikolojik taciz) uygulandığı iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili Sendikanın en son toplu ... sözleşmesinin tarafı Sendika olduğunu, söz konusu işletmedeki işyerlerinde müvekkili Sendikanın örgütlenmeye başladığını, üyeliklerin e-Devlet üzerinden yapıldığını, işletmedeki işçi sayıları, işkolları vb. tüm hususların ilgili Sendika tarafından araştırılması gerektiğini, davacı Sendikanın kendi kusuru ile tespit edemediği ve/veya üye yapamadığı işçileri kullanarak yetki sürecini durdurmak istediğini, sendikaların yetki tespiti için başvurudan önce gerçekleştireceği yegane hazırlığın SGK kayıtlarında bir işyerinin hangi işkoluna girdiği ile işverene bağlı aynı işkolunda yer alan kaç işyeri bulunduğunun tespit ederek bu kayıtlara göre örgütlenmek olduğunu, (1034865.070) SGK sicil numaralı işyeri için davacı tarafından işkolu itirazında bulunulduğunu, söz konusu işyerinin işkolunun yetki tespit başvuru tarihinden sonra değiştirildiğini, sistemde görülmediğini beyan ettiğini, müvekkili Sendikanın yetki tespit başvurusunda işyerinin yer aldığını ve işyerinin genel işler işkolunda yer aldığını, müvekkili Sendikanın yetki tespit başvurusundan çok önce söz konusu işyerinde örgütlendiğini, işçilerin üyelik tarihlerinin Temmuz ayı içerisinde olduğunu, üyeliklerin e-Devlet sistemi üzerinden gerçekleştiğini, davacı Sendikanın (1034865.070) SGK sicil numaralı işyerinde örgütlenmesine herhangi bir engel olmadığını, söz konusu işyerinin yetki tespit başvurusu tarihinden önce genel işler işkolunda kurulu davalı işverene ait bir işyeri olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davanın süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, 6356 ... Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 ... Kanun) 43 üncü maddesine göre davacının dava dilekçesinde dayandığı somut delillerini de mahkemeye sunma zorunluluğu bulunduğunu, ancak davacı tarafından ispata yarar herhangi bir delil sunulmadığını, itirazın incelenmeden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı ... davalı Sendikanın 05.09.2022 tarihinde aynı işyeri için yetki tespit başvurusunda bulunduğunu, yapılan incelemeye göre işyerlerinde 827 işçi çalıştığı ve bu işçilerden 460 işçinin davalı ...-... Sendikası, 341 işçinin de davacı ...-... Sendikası üyesi olduğunun tespit edildiğini ve ilgililerine bildirildiğini, 6356 ... Kanun'a göre yetki tespit başvuru tarihindeki kayıtların esas alınabileceğini, sonrasında işkolu değişikliğinin tespiti hâlinde sonraki dönem için değişikliğin geçerli olacağını, davalı Şirkete ait işletmede İşkolları Yönetmeliği'nin 20 sıra numaralı genel işler işkolunda kayıtlı olan 10 işyeri olduğunu, davalı ...-... Sendikasının söz konusu 10 işyeri için üye çoğunluğunun tespitini istediğini, davacı Sendikanın davalı işletmeye ait işyerinin görünmediği iddiasının gerçek olmadığını, 6356 ... Kanun'un ilgili maddeleri kapsamında Bakanlığın, e-Devlet kapısı üzerinden elektronik ortamda yapılan üyelik ve üyelikten çekilme bildirimleri ile SGK'ya yapılan işçi ve işyeri bildirimleri esas alınarak yetki tespiti işlemi yapıldığından söz konusu bilgilerin aksinin tanık delili ile ispatlanamayacağını, olumlu ve olumsuz yetki tespitinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
3. Davalı ... ... Sendikası vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Sendikanın davaya konu işyerinde herhangi bir yetki başvurusunda bulunmadığını, müvekkili lehine çıkan bir yetki tespit kararı olmadığını, yöneltilen davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
4. Diğer davalı davaya cevap dilekçesi vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 05.09.2022 tarihinde davacı ... Sendikasının davalı Şirketin 9 işyeri için, davalı ... Sendikasının ise davalı Şirketin 10 işyeri için yetki tespiti başvurusu yaptığı, davalı Bakanlığın 23.09.2022 tarihli ve 173090 ... kararıyla 05.09.2022 tarihinde davalı Şirkete ait işyerlerinde çalışan 827 işçiden 460'ının davalı ... Sendikasına, 341'inin ise davacı ... Sendikasına üye olduğu ve davalı ... Sendikasının, 6356 ... Kanun'da aranan çoğunluğu sağladığına (%55,62) dair olumlu yetki tespit kararı verildiği, yine davalı Bakanlığın 23.09.2022 tarihli ve 173089 ... yazı ile davacı ... Sendikasının davalı Şirkete bağlı işyerlerinde 6356 ... Kanun'da aranan çoğunluğu sağlayamadığının (%,41,23) tespit edildiği, Bakanlıkça gönderilen listeye göre söz konusu olumlu yetki tespitinde yer alan 10 işyerinin İşkolları Yönetmeliği'nin 20 sıra numaralı genel işler işkolunda yer aldığının listelendiği, davalı işverenlikçe yetki tespitine konu olan işyerleri için 2022/9 dönemine dair sigortalı hizmet listelerinin ibraz edildiği, söz konusu listelerin incelenmesinde 05.09.2022 tarihinde davalı Şirkete ait işyerinde toplam 827 işçinin çalıştığı, (10348...) SGK sicil numaralı işyerinin 20.07.2022 tarihinde kanun kapsamına alındığı, işkolunun genel işler, ... açıklamasının ise "tehlikesiz atıkların toplanması" olarak belirtildiği, davalı Şirketin (10267...), (10267...) ve (1026...) SGK sicil numaralı işyerlerinde yapılan işkolu değişikliklerinin yetki tespitine süre bakımından etkisi olmadığı, davacı vekilinin davalı Şirketin (10348...) SGK sicil numaralı işyerinde yapılan işkolu değişikliğine ilişkin muvazaa iddiası bakımından sendika üyelik taleplerinin e-Devlet sistemi üzerinden kişisel şifre kullanımı ile gerçekleştirildiği ve bu iddiaya yönelik herhangi bir adli şikâyet ve soruşturma bulunduğuna ilişkin davacı vekili tarafından dosyaya CİMER başvuruları hariç somut delil sunulmadığı, sunulan CİMER başvurularının sayı bakımından yetki tespitini etkiler nitelikte olmadığı, dosya içerisine sunulan belgeler ve 31.05.2023 havale tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen hususlar göz önüne alındığında davalı ... tarafından başvuru tarihinde davalı Şirkete ait 10 işyerinde toplam 827 işçinin çalıştığı, çalışanlardan 461 tanesinin ... üyesi olduğu ve üye sayısının işçi sayısına oranının yüzde 55,74'e tekabül ettiği, davalı ...-... Sendikasının 346 üyesi olduğu ve üye sayısının işçi sayısına oranının yüzde 41,84'e tekabül ettiği, davalı ... Sendikasının işletme toplu ... sözleşmesi yetkisine sahip olduğu, böylece davalı Bakanlığın davacı ... davalı Sendikalar bakımından yapmış olduğu olumlu ve olumsuz yetki tespitilerinin yerinde olduğu, eldeki olumlu ve olumsuz yetki tespitine itiraz davasında taraf sıfatı bulunmayan davalı Ongun İnşaat AŞ ile davalı ... ... Sendikası yönünden davanın usulden reddine karar verildiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilli istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; bariz takdir ve değerlendirme hatası yapıldığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı olduğunu, söz konusu raporda hatalı değerlendirmeler yapıldığını ve davanın esasıyla ilgili çok önemli bazı hususlara değinilmediğini, yapılan değerlendirmelerin dosya kapsamına göre değil tamamen varsayıma dayalı olarak yapıldığını beyanla İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; incelenen dosya kapsamına göre yetki tespitinin Bakanlık tarafından davacıya tebliğ edildiği, 6356 ... Kanun'un 43 üncü maddesi uyarınca davanın tebliğden itibaren 6 ... günlük süresi içerisinde açıldığı, 6356 ... Kanun'un 43 üncü maddesi gereği itiraz dilekçesinin görevli makama kaydettirilerek mahkemeye verildiği, 6356 ... Kanun'un 43 üncü maddesi, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, dosyada mevcut beyan ve deliller, davacı iddiası, istinaf dilekçesi içeriği birlikte değerlendirildiğinde; iddiayı ispatlar somut delil bulunmadığı, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları uyarınca taraflarca ileri sürülen istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan incelemeye göre, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 ... Kanun'un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 ... ... Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme ...” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. 6356 ... Kanun'un “Tanımlar” kenar başlıklı 2 nci maddesinin birinci fıkrasının ilgili kısmı da şöyledir:
“Bu Kanunun uygulanmasında;
...
d) İşletme toplu ... sözleşmesi: Bir gerçek veya tüzel kişiye ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait aynı işkolundaki birden çok işyerini kapsayan sözleşmeyi,
...
ifade eder.”
3. 6356 ... Kanun'un “Toplu ... sözleşmesinin kapsamı ve düzeyi” kenar başlıklı 34 üncü maddesinin ikinci fıkrası ise şöyledir:
“Bir gerçek ve tüzel kişiye veya bir kamu kurum ve kuruluşuna ait aynı işkolunda birden çok işyerinin bulunduğu işyerlerinde, toplu ... sözleşmesi ancak işletme düzeyinde yapılabilir.”
4. 6356 ... Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
5. 6356 ... Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
6. 6356 ... Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
7. 4721 ... ... Medeni Kanunu’nun (4721 ... Kanun) “Dürüst Davranma” alt başlıklı 2 nci maddesi,
8. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Malum olduğu üzere bir hakkın dürüstlük kuralına aykırı olarak kullanılması suretiyle başkasına bir zarar verilmesi hakkın kötüye kullanımını oluşturur. 4721 ... Kanun'un 2 nci maddesinin birinci fıkrası hükmü herkesin haklarını, toplumda geçerli doğruluk dürüstlük ve ... ilişkilerinin gerektirdiği karşılıklı ... anlayışına uygun olarak kullanmasını emreder. Hakkın kullanımı ölçütünü, 4721 ... Kanun'a göre dürüstlük kuralları verir. Bunun yanında ayrıca hak sahibinin başkasını ızrar kastıyla hareket etmiş olup olmadığını araştırmaya gerek yoktur. Önemli olan başkasına zarar vermek kastı değil; hakkın dürüstlük kurallarına aykırı olarak kullanılması sonucunda başkasının zarar görmüş olmasıdır.
2. Objektif iyiniyet olarak da tanımlanan ve dürüstlük kuralını düzenleyen 4721 ... Kanun'un 2 nci maddesi, bütün hakların kullanılmasında dürüstlük kuralı çerçevesinde hareket edileceğini ve bir kimsenin başkasını zararlandırmak ya da ... duruma sokmak amacıyla haklarını kötüye kullanmasını kanunun korumayacağını belirtmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında düzenlenen, hakkın kötüye kullanılması yasağı kuralının amacı, ... özel ve istisnai hâllerde (adalete uygun düşecek şekilde) hüküm verme olanağını sağlamaktadır.
3. Bir hakkın kullanılmasının açıkça adaletsizlik oluşturduğu, gerçek hakkın tanınması ve bireyin korunması için tüm hukuki yolların kapalı bulunduğu zorunluluk hâllerinde, 4721 ... Kanun'un 2 nci maddesi uygulama alanı bulur ve olağanüstü bir imkân sağlar; haksızlığı düzeltici, kanundaki kuralları tamamlayıcı fonksiyonunu yerine getirir (25.01.1984 tarihli ve 1983/3 Esas, 1984/1 Karar ... Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı).
4. Diğer taraftan, kullanılan hak soyut değil somut olaylara dayanmalıdır. Eğer bir olayda, objektif iyiniyet kurallarına aykırılık varsa burada hakkın kötüye kullanımı söz konusudur. Objektif iyiniyet kurallarına, her olayda geçerli kabul edilebilecek bir ölçü bulmak mümkün değildir. Hak sahibinin hakkını kullanmada iyi yada kötüniyetli olduğunu saptamak kullananın iç dünyası ile ilgili olduğundan bunu belirlemek oldukça güçtür. Dolayısıyla her somut olayda, iyiniyet kurallarına aykırılığın olup olmadığının kendi şartları içerisinde değerlendirilmesi gerekir.
5. Kuşkusuz hakkın kötüye kullanımının söz konusu olması durumunda, herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğundan, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumayacağı ve evrensel hukuk ilkeleri arasında yer alan hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı ilkesi ... hukuku alanında da göz önünde bulundurularak varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
6. Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu ele alındığında; davalı Bakanlığın yetki tespit kararı ile 05.09.2022 başvuru tarihi itibarıyla davalı Şirkete ait 10 işyerinde çalışan işçi sayısının 827, davalı ... Sendikanın üye sayısının 460, davacı ... Sendikasının üye sayısının ise 341 olduğu tespitine dayalı olarak davalı ... Sendikasının toplu ... sözleşmesi yapabilmek için gerekli çoğunluğu sağladığı belirlenmiştir.
7. Davacı ... dava dilekçesinde davalı işverence yetki tespit tarihinden çok kısa bir süre önce (1034865.070) SGK sicil numaralı yeni bir işyeri kurulduğunu ve bu işyerinde 276 işçinin çalışmasının Kuruma bildirildiğini, (1034865.070) SGK sicil numaralı işyerinde çalıştığı bildirilen işçilerin yeni işe alınmış işçiler olmadığını, daha önce işverenin farklı işkollarında kurulu işyerlerinde çalışan işçiler olduğunu, genel işler işkolunda yer alan (1034865.070) SGK sicil numaralı işyerinin yetki alınmasını engellemek amacıyla kurulduğunu ve burada çalışan işçilerin toplam sayıdan düşülmesi gerektiğini iddia etmiştir.
8. İlk Derece Mahkemesince davalı Şirkete gönderilen ....10.2022 tarihli müzekkere ile (1034865.070) SGK sicil numaralı işyerinde çalıştırılan işçilerin davalı işveren nezdinde ilk işe giriş tarihlerinin, bu işçilerin çalıştıkları süre boyunca SGK'ya hangi işyeri numaralarından ve hangi işkollarından bildirildiklerinin, ayrıca işçilerin (1034865.070) SGK numaralı işyerinden bildirilirken daha önceki işkollarının değiştirilip değiştirilmediğinin, değiştirilmiş ise önceki işkollarının ne olduğunun bildirilmesi istendiği hâlde davalı Şirketin müzekkereye verdiği 12.12.2022 tarihli cevabi yazı ve ekleri üzerinde durulmamıştır.
9. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgulara göre İlk Derece Mahkemesince, davalı Şirket tarafından 20.07.2022 tarihinde kurulduğu anlaşılan (1034865.070) SGK numaralı işyerinde yetki başvuru tarihinde çalıştığı tespiti 276 işçi bakımından gerekli araştırma yapılmalı, bu işçilerin (1034865.070) SGK numaralı işyerine nakil olmadan önce çalıştıkları eski işyerlerinde yaptıkları işlerin niteliği ile bu yeni işyerinde yaptıkları işlerin niteliği karşılaştırılarak kötüniyetli ve çelişkili bir işveren davranışı bulunup bulunmadığı denetlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
10. Açıklanan tüm bu nedenlerle; uyuşmazlığın esasına etkili olan iddia üzerinde durulmadan, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.