Logo

9. Hukuk Dairesi2023/2093 E. 2023/2296 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı belediye ile davacının çalıştığı taşeron şirket arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının işçilik alacaklarının davalıdan talep edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı belediye ile taşeron şirket arasındaki ilişkinin, 5393 sayılı Belediye Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde değerlendirildiğinde muvazaalı olmadığı ve davacının asıl işverenin belediye olduğu iddiasının yerinde olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararları bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

DAVA TARİHİ : 23.01.2017

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Rize ... Mahkemesi

SAYISI : 2021/476 E., 2022/323 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne dair karar, Bölge Adliye Mahkemesince ortadan kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Rize Belediye Başkanlığına ait işyerlerinde belirsiz süreli ... sözleşmesi ile ... makinesi operatörü olarak çalıştığını, çalıştığı süreler içinde sendikalı işçi olduğunu, davalı Kurum ile ... Sendikası ve ... Sendikası arasında 2000 tarihi ile davacının emekli olduğu 26.02.2015 tarihleri arasında her yıl toplu ... sözleşmeleri imzalandığını, davalı işyerinde kesintisiz olarak çalışmış olmasına karşın müvekkilinin Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında dava dışı Ribelsan Rizeli Belediyeler İnşaat ve İhtiyaç Maddeleri San. Tic. Ltd. Şti’nin (Ribelsan Ltd. Şti.) işçisi olarak gösterildiğini, çalıştığı sürede tüm emir ve talimatların davalı ... tarafından verildiğini, Ribelsan Ltd. Şti. ile davalı ... arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, sendika üyesi olmasına rağmen davalı ... ile sendikalar arasında imzalanan toplu ... sözleşmelerinden yararlandırılmadığını ileri sürerek fark ücret ve faizi, ikramiye ve ilave tediye alacağı ve faizi, ... bayram ve genel tatili ücreti ve faizi, kıdemli işçilik teşvik primi ve faizi, ücretten bağımsız sosyal yardım ve faizi, fazla çalışma ücreti ve faizi, yıllık izin ücreti ve faizi, sorumluluk zammı ve faizi, ilave tediye ücreti ve faizi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı ... yargılama sırasında vefat ettiğinden davaya mirasçıları tarafından devam edilmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 22.08.1996 tarihinde Emanet Komisyonu Başkanlığı emrinde işçi olarak işbaşı yaptığını ve 31.12.2002 tarihine kadar fasılalı olarak görev yaptığını, 01.04.2003-30.07.2003 tarihleri arasında valilik vizesi ile geçici işçi ve ... Sendikası üyesi olarak görev yaptığını, akabinde tekrar vize alınamadığı için ... sözleşmesinin sona erdiğini, 30.07.2003 tarihinden sonraki alacaklarından dava dışı Ribelsan Ltd. Şti.nin sorumlu olduğunu, bu nedenle müvekkilinin taraf sıfatının bulunmadığını, asıl işi olan temizlik ve çöp toplama işini 5393 sayılı Belediye Kanunu (5393 sayılı Kanun) uyarınca alt işverene vererek dışarıdan temin ettiğini, dava dışı şirketin müvekkiline ait binada kiracı olmasının ve müvekkilinin araç ve gereçlerinin alt işveren işçileri tarafından kullanılmasının muvazaa iddiasını kanıtlar nitelikte olmadığını, davacının çalıştığı dönemlere ilişkin tüm alacaklarının ödendiğini, ... ve ... Sendikaları ile imzalanan toplu ... sözleşmesi hükümlerinden davacının yararlandırılmasının hukuken mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin 27.05.2021 tarihli ve 2017/30 Esas, 2021/285 Karar sayılı kararı ile dava dışı Ribelsan Ltd. Şti.nin ayrı bir ... organizasyonu ve Belediye karşısında bağımsızlığının bulunmadığı, davacının yaptığı işte davalı Belediyenin işçilerinin de çalıştığının tanık anlatımları ile sübuta erdiği, davacının öncesinde davalı Belediyenin işçisi olduğu, tanık beyanlarında da belirtildiği şekilde Ribelsan Ltd. Şti.nin önce ihale alıp sonra buna uygun işçi temin etmesi nazara alındığında hem yeterli organizasyona sahip olmadığı hem de Belediyeye işçi temininde bulunduğu görülmekle Rize Belediyesi ile Ribelsan Ltd. Şti. arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu, işçi temini söz konusu olduğundan davacının baştan beri Rize Belediyesinin işçisi sayılması gerektiği, muvazaanın Yargıtay ve ... Bölge Adliye Mahkemesinin denetiminden geçerek kesinleşen kararlar ile sabit olduğu (Rize Asliye Hukuk (...) Mahkemesinin 2010/101 Esas, 2010/374 Karar sayılı kararı Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2010/38920 Esas, 2010/27606 Karar sayılı ilâmı ile onanmıştır.) gerekçesiyle muvazaanın kabulü ile bilirkişi raporundaki hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

2. Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 08.12.2021 tarihli ve 2021/2074 Esas, 2021/2035 Karar sayılı kararı ile yıllık izin alacağı yönünden 2000, 2001, 2002 yıllarında izin kullanım formlarına karşı davacı vekilinin beyanı alınarak karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

3. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kaldırma kararı üzerine yıllık izin konusunda davacı vekilinin kullanıldığına dair beyanı üzerine resen hesaplama yapıldıktan sonra diğer hususlarda kaldırma kararı öncesindeki gerekçeye dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesince usul ve kanuna aykırı karar verildiğini, davanın husumetten reddi gerektiğini, ayrıca davanın belirsiz alacak davası olarak da açılamayacağını, Mahkemenin muvazaaya ilişkin kararının yasal dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu işçi alacaklarının ... Sendikası/... Sendikası ile davalı ... arasında yapılan toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre hesaplanmasının yerinde olmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, yargılama giderlerinin hatalı hesaplandığını, alacakların net üzerinden hesaplanması ve net alacaklara faiz uygulanması gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının dosya kapsamına ve emsal kararlar ile kaldırma kararına uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı ... ile davacının çalıştığı dava dışı Ribelsan Şirketi arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı ve buna göre dava konusu alacakların varlığı ve hesaplanması, faiz başlangıç tarihi ve faiz türü ile yargılama gideri noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 326 ncı maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı ... Kanunu’nun "Tanımlar" başlıklı 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları şöyledir:

"Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde ... alan ve bu ... için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile ... aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, ... sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu Toplu ... Sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.

Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl ... bölünerek alt işverenlere verilemez.”

3. 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan işçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 sayılı Kanunla 6212 sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun

'un 1 inci maddesi.

4. 27.09.2008 tarihli ve 27010 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin "Tanımlar" kenar başlıklı 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine göre;

"Muvazaa:

1) İşyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin asıl işin bir bölümünde uzmanlık gerektirmeyen işlerin alt işverene verilmesini,

2) Daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile kurulan alt işverenlik ilişkisini,

3) Asıl işveren işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak hakları kısıtlanmak suretiyle çalıştırılmaya devam ettirilmesini,

4) Kamusal yükümlülüklerden kaçınmak veya işçilerin ... sözleşmesi, toplu ... sözleşmesi yahut çalışma mevzuatından kaynaklanan haklarını

kısıtlamak ya da ortadan kaldırmak gibi tarafların gerçek iradelerini gizlemeye yönelik işlemleri,

ihtiva eden sözleşmeyi" ifade eder.

5. Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin “Muvazaanın incelenmesi” başlıklı 12 nci maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:

" Muvazaanın incelenmesinde özellikle;

a) Alt işverene verilen işin, işyerinde asıl işveren tarafından yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin asıl işin yardımcı işlerinden olup olmadığı,

b) Alt işverene verilen işin işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir ... olup olmadığı,

c) Alt işverenin daha önce o işyerinde çalıştırılan bir kişi olup olmadığı,

ç) Alt işverenin işe uygun yeterli ekipman ile tecrübeye sahip olup olmadığı,

d) İstihdam edeceği işçilerin niteliklerinin yapılacak işe uygun olup olmadığı,

e) Alt işverene verilen işte asıl işveren adına koordinasyon ve denetimle görevlendirilenlerden başka asıl işverenin işçisinin çalışıp çalışmadığı,

f) Yapılan alt işverenlik sözleşmesinin ... hukukunun öngördüğü kamusal yükümlülüklerden kaçınmayı amaçlayıp amaçlamadığı,

g) Yapılan alt işverenlik sözleşmesinin işçilerin ... sözleşmesi, toplu ... sözleşmesi yahut mevzuattan kaynaklanan ... veya kolektif haklarını kısıtlamaya ya da ortadan kaldırmaya yönelik yapılıp yapılmadığı, hususları göz önünde bulundurulur."

6. 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun (5393 sayılı Kanun) “Amaç” kenar başlıklı 1 inci maddesi “Bu Kanunun amacı, belediyenin kuruluşunu, organlarını, yönetimini, görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usûl ve esaslarını düzenlemektir.” şeklindedir. 5393 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinde belediyelerin görev ve sorumlulukları; 15 inci maddesinde belediyelerin yetkileri ve imtiyazları düzenlenmiştir. “Gelecek yıllara yaygın hizmet yüklenmeleri” kenar başlıklı 67 nci maddede ise “Belediyede belediye meclisinin, belediyeye bağlı kuruluşlarda yetkili organın kararı ile ..., bahçe, sera, refüj, kaldırım ve havuz bakımı ve tamiri; araç kiralama, kontrollük, temizlik, güvenlik ve yemek hizmetleri; makine-teçhizat bakım ve onarım işleri; bilgisayar sistem ve santralleri ile elektronik bilgi erişim hizmetleri; sağlıkla ilgili destek hizmetleri; fuar, panayır ve sergi hizmetleri; baraj, arıtma ve katı atık tesislerine ilişkin hizmetler; kanal bakım ve temizleme, alt yapı ve asfalt yapım ve onarımı, trafik sinyalizasyon ve aydınlatma bakımı, sayaç okuma ve sayaç sökme-takma işleri ile ilgili hizmetler; toplu ulaşım ve taşıma hizmetleri; sosyal tesislerin işletilmesi ile ilgili işler, süresi ilk mahallî idareler genel seçimlerini izleyen altıncı ayın sonunu geçmemek üzere ihale yoluyla üçüncü şahıslara gördürülebilir.” hükmü mevcuttur.

7. 5393 sayılı Kanun’un “Şirket kurulması” kenar başlıklı 70 inci maddesinde yer alan “Belediye kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usûllere göre şirket kurabilir.” hükmü ile belediye şirketlerinin normatif dayanağı ihdas edilmiştir. Belirtilen hükmün madde gerekçesinde yer alan “Madde ile bir taraftan belediyelerin hizmetlerini daha etkili, verimli ve ekonomik şartlarda sunmasına ve kaynak yaratmalarına yardımcı olmak amacıyla sermaye ortaklığı kurmasına izin verilmekte; diğer taraftan kurulacak ortaklığın belediyenin görev alanıyla ilgili olması şartı getirilerek şirket kuruluşunun disiplin altına alınması ve belediyelerin haksız rekabete yol açmalarının önüne geçilmesi amaçlanmıştır” açıklaması ile belediye şirketlerinin kuruluş amaçları ifade edilmiştir.

8. 5393 sayılı Kanun’un 70 inci maddesi ile uyumlu şekilde 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 26 ncı maddesinde de büyükşehir belediyesinin kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre sermaye şirketleri kurabileceği düzenlenmiştir.

9. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 20.10.2022 tarihli ve 2022/9-546 Esas, 2022/1345 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir:

"47 ... Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına göre Ribelsan Ltd. Şti’nin ortaklarının Ardeşen, Güneyce, Kendirli Belediye Başkanlıkları ile ... olduğu, Ardeşen ve Güneyce Belediye Başkanlıklarının altışar, Kendirli Belediye Başkanlığının yirmi dört, davalı ... Başkanlığının ise yüz on dokuz bin dokuz yüz yirmi sekiz hisseye sahip olup en büyük pay sahipliğinin davalı ... Belediyesine ait olduğu görülmüştür.

48. Yargılama sırasında dinlenen tanık beyanlarından ... makinesi operatörü olan davacının davalı Belediyeye ait makine parkında, ... ve bahçe işlerinde dava dışı Ribelsan Ltd. Şti’nin işçisi olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Nitekim belirtilen yasal düzenlemeler karşısında dava dışı şirket işçilerinin davalı Belediyenin faaliyet alanındaki işlerde çalıştırılması, emir ve talimatları davalı ... yetkililerinden alması ve davalı ... işçileri ile benzer işlerde çalıştırılmaları muvazaa kriteri olarak değerlendirilmemiştir.

49. Bu itibarla somut olayda davalı ile dava dışı Ribelsan Ltd. Şti. arasında kurulan asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna aykırı olmadığı gibi muvazaaya da dayanmadığı anlaşıldığından davacının muvazaa iddiasına dayalı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmektedir.

... "

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut olayda davacı, davalı Belediyeye ait işyerinde muvazaalı bir asıl işveren alt işveren ilişkisi kapsamında çalıştığını ve Belediyenin gerçek işvereni olduğunu ileri sürerek bir kısım alacaklarının davalı Belediyeden tahsilini istemiş; Mahkemelerce muvazaanın varlığı tespit edilerek belirlenen alacaklar hüküm altına alınmıştır. Ancak kararın İlgili Hukuk kısmında yer verilen yasal düzenlemeler ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı birlikte değerlendirildiğinde; davalı ... ile dava dışı Ribelsan Şirketi arasında kurulan asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna aykırı olmadığı gibi muvazaaya da dayanmadığı anlaşıldığından davacının muvazaa iddiasına dayalı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.