Logo

9. Hukuk Dairesi2023/20944 E. 2024/3546 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalıya borçlu olmadığının tespiti için açtığı menfi tespit davasında, dava konusu senetlerin iş sözleşmesi kapsamında teminat olarak verildiği iddiasıyla, işverenin davaya dahil edilip edilmemesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesi gereğince teminat olarak verildiği iddia edilen senetten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemiyle açılan davada, senet lehdarı ile işveren arasında şekli anlamda zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesi ile 6100 sayılı HMK'nın 27. maddesindeki adil yargılanma ve hukuki dinlenilme hakkının sağlanması için işverenin davaya dahil edilmesi gerektiği gözetilerek, davalı işverenin davaya dahil edilmemesi nedeniyle ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/323 E., 2023/1819 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 17. İş Mahkemesi

SAYISI : 2019/366 E., 2021/641 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 29.10.2016 tarihinde ... ... ve ... kardeşlerin işini yapmaya başladığını, Şirketin o dönemdeki ünvanının ... Estetik Sağlık Güzellik Merkezleri Turz. İnş. Hayv. Gıda Eml. Tic. İth. Ltd. Şti. (... Estetik Şirketi) olduğunu, Şirket yetkilisinin davalının kardeşi ... ... olduğunu, ... ve ... kardeşlerin 2017 yılı Mart ayından itibaren Karabağlar'da başkası adına ... Lüks İç ve Dış Yapı Dekorasyon Ürünleri İnş. Turz. Gıda İth. İhr. San. ve Ltd. Şirketi (... Lüks Şirketi) adında yeni Şirket kurarak faaliyete devam ettiklerini, davacının bu Şirket üzerinden sigortalı gösterildiğini, yeni işyerinde işletmenin büyük iş yükünü çeken davacıya, yapılacak ödemelerde sıkıntı yaşanması sebebiyle davalı ve kardeşinin davacının projeleri yarım bırakacağı endişesine düşüp iş sözleşmesinin devamı ve davacının işyerinden ayrılmaması için teminat olarak senet imzalatmak istediklerini, davacının işverenlere güvendiği için her biri 20.000,00 Euro bedelli dört senedi imzaladığını, ne var ki davacının 6 ay ödeme alamayınca işten ayrılmak istediğini ve senetlerin iadesini istediğinde de davalı tarafından senetlerin iade edilmediğini, davalı tarafından İzmir 26. İcra Müdürlüğünün 2018/17093 Esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, taraflar arasında iş sözleşmesi dışında ticari ilişki olmayıp senet bedellerinin dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek keşidecisi ..., lehtarı ... olan 25.08.2017 keşide tarihli ve 25.10.2017 ödeme tarihli 20.000,00 Euro bedelli, 25.08.2017 keşide tarihli ve 25.11.2017 ödeme tarihli 20.000,00 Euro bedelli, 25.08.2017 keşide tarihli ve 25.12.2017 ödeme tarihli 20.000,00 Euro bedelli ve 25.08.2017 keşide tarihli ve 25.01.2018 ödeme tarihli 20.000,00 Euro bedelli bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının çalıştığını belirttiği Şirketlerin müvekkili ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, davacının borçtan kurtulmak ve haciz işlemlerini durdurmak amacıyla dava açtığını, davacının davalıya 80.000,00 Euro borcu olduğunu, var olan para borcuna istinaden bu senetleri düzenleyerek müvekkiline teslim ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm dosya kapsamına göre davacının ... Lüks Şirketinde işçi olarak çalıştığı, ... Estetik Şirketinin ticaret sicil gazetesindeki kayıtları incelendiğinde Şirketin terkin edildiği, merkezin kayıtlı olduğu müdürlüğün Söke Ticaret Sicil Müdürlüğü olduğu, adresinin "Kuşadası/..." olduğu, ... Estetik Şirketinin ortağı bulunan ... ...'in 250.000,00 TL sermaye karşılığı, 2.500 adet payını hukuki ve mali yükümlülükleri ile ... Karabenli'ye devrettiği, davalıya ait aile nüfus tablosunun incelenmesinde davalı ...'in kardeşinin ... ... olduğu; İzmir 26. İcra Müdürlüğünün 2018/17093 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde alacaklının ..., borçlunun dosya davacısı ... olduğu, icra takibine konu alacakların davaya konu 20.000,00 Euro bedelli 4 senet olduğu, icra takibinin devam ettiği, senetlerin incelenmesinde ödeyecek kişinin dosya davacısı olup alacaklının davalı ... olduğu, senetlerde senedin teminat senedi olarak verildiğinin belirtilmediği, davacının işçi olarak çalıştığı, ancak davacı tarafından verilen senetlerde teminat senedi olduğuna dair herhangi bir ibare bulunmadığı gerekçesiyle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; senedin durumunun işçi işveren ilişkisi kapsamında incelenmesi gerektiğini, bu kapsamda hiç kimsenin çalışanına 80.000,00 Euro borç vermeyeceğini, ayrıca paranın nerede, nasıl ve hangi koşullarda verildiğinin davalı tarafından izah edilemediğini, bu tutarın davacı gibi maddi durumu iyi olmayan kimselere elden teslim edilmeyecek kadar fazla olduğunu, bu davalarda iddiayı işçiler yazılı belge ile ispat edemeyeceğinden tanık beyanları, senetteki bedel, taraflar arasındaki uyuşmazlık gibi unsurların önemli olduğunu, somut olayda senetteki bedelin çok yüksek olduğunu ve bu tutarın ödenmediğini, bu denli yüksek meblağlardaki tutarlar için ispat yükünün işverende olduğunu, işçiye sair zorlamalarla senet imzalatmanın işveren için oldukça kolay olduğunu, davanın kabulü gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan tüm deliller itibarıyla dava konusu dört ayrı senedin tam olarak doldurulmak üzere her iki tarafın bilgisi ve rızası dâhilinde düzenlendiği ve davacı tarafça da imzalandığı konusunda ihtilaf bulunmadığı, davacı tarafça, dava konusu senetlerin güvene dayalı olarak ve davacının işyerinden ayrılmamasının güvencesi olmak üzere verildiği iddia edilmiş ise de, bu konudaki iddiayı destekleyen başkaca herhangi bir delil bulunmadığı, ayrıca dava konusu dört ayrı senet üzerinde, senetlerin teminat olarak verildiğine dair bir açıklama yada bir ibare bulunmadığı gibi, ayrı bir belge olarak bu yönde hazırlanmış bir yazılı kayıt da sunulmadığı, davacı tanığının senetlerin imzalandığı sırada tarafların yanında olmadığını belirttiği ve davacıdan duyuma dayalı beyan aktardığı, davacı tarafça davalı nezdinde geçen fiilî çalışmaların karşılığı bir kısım ücretlerin ödenmediğinin iddia edildiği, ücretleri ödenmeyen bir işçinin dava konusu yüklü miktarda bedel içeren senetleri sırf alacağını alabilme düşüncesi ile imzalamasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının dava konusu senetlerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Somut uyuşmazlıkta davacı dava dilekçesinde; 29.10.2016 tarihinde ... ... ve ... kardeşlerin işini yapmaya başladığını, Şirketin o dönemdeki ünvanının ... Estetik Şirketi olduğunu, Şirket yetkilisinin davalının kardeşi ... ... olduğunu, ... ve ... kardeşlerin 2017 yılında da Karabağlar'da ... Lüks Şirketi adında yeni Şirket kurarak faaliyete devam ettiklerini, davacının bu Şirket üzerinden sigortalı gösterildiğini, yeni işyerinde işletmenin iş yükünü çeken davacıya, yapılacak ödemelerde sıkıntı yaşanması sebebiyle davalı ve kardeşinin davacının projeleri yarım bırakacağı endişesine düşüp davacının işten ayrılmaması için teminat olarak senet imzalattıklarını, davacının işverene güvendiği için her biri 20.000,00 Euro bedelli dört senedi imzaladığını, davacının ödeme alamaması nedeniyle işten ayrılırken senetlerin iadesini istediğinde davalı yanca senetlerin iade edilmediğini, taraflar arasında iş sözleşmesi dışında ticari ilişki olmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini istemiştir.

2. Davalı ... ise davacının çalıştığını belirttiği Şirketlerin müvekkili ile ilgisi bulunmadığını, davacının borçtan kurtulmak amacıyla dava açtığını, davacının davalıya 80.000,00 Euro borcu olduğunu, var olan para borcuna istinaden bu senetleri düzenleyerek teslim ettiğini savunmuştur.

3. İlk Derece Mahkemesince ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş ise de karar, öncelikle usul bakımından hatalıdır. Davacı işçi, dava konusu senetlerin iş sözleşmesinde teminat senedi olarak düzenlendiğini iddia ederek iş mahkemesinde, borçlu olmadığının tespiti istemli dava açmıştır.

4. 7036 sayılı Kanun'un 5 inci maddesine göre iş mahkemeleri, işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına ilişkin dava ve işlere bakar. Somut olayda, davalının davacının işvereni veya işveren vekili olmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.

5. Diğer taraftan bir senedin, iş sözleşmesi nedeniyle teminat senedi olduğu ileri sürüldüğünde yargılamanın sağlıklı biçimde sürdürülmesi için senet lehdarına dava açılması yeterli olmayıp husumetin işverene de yöneltilmesi gerekir. İş sözleşmesinden kaynaklandığı ileri sürülen uyuşmazlıkta, senet lehdarı ile birlikte işverene de kendi hukukunu koruyacak açıklama ve ispat ... tanınması hem Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6 ncı maddesinde düzenlenen adil yargılanma ... ve hem de 6100 sayılı Kanun’un 27 nci maddesinde öngörülen hukuki dinlenilme hakkının bir gereğidir.

Açıklanan sebeplerle; iş sözleşmesi gereğince teminat olarak verildiği iddia edilen senetten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemiyle açılan bir davada, senet lehdarı ile işveren arasında şekli anlamda zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu kabul edilmeli; dava dışı işveren davaya dâhil edilerek her iki tarafa karşı yargılama sürdürülerek işin esası hakkında bir karar verilmelidir.

6. Somut uyuşmazlık bu ilke ve esaslara göre incelendiğinde; davanın, bir dönem davacının işvereni olan Şirkette hissedar olan lehdar gerçek kişiye yöneltildiği anlaşılmaktadır. Davacının menfi tespit isteminin dayanağı iş sözleşmesi olup, uyuşmazlık konusu senedin teminat amacıyla verildiği ileri sürüldüğüne göre senet lehdarı ile şekli anlamda dava arkadaşlığı bulunan işveren davaya dâhil edilmeksizin yargılama yapılarak sonuca gidilmesi isabetsizdir.

Temyiz edilen kararın açıklanan sebeplerle bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının usulden BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.