Logo

9. Hukuk Dairesi2023/21526 E. 2024/3881 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettiş raporunda tespit edilen muvazaalı işverenlik ilişkisine itirazın kabul edilip edilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketler arasında kira sözleşmesi ile aynı fabrikada faaliyet göstermeleri, farklı markalar için üretim yapmaları, işçilerin özlük haklarında ayrım yapılmaması, kira sözleşmesinin işçi haklarını engellemek amacıyla yapılmadığı, her iki şirketin de kendi yönetim ve organizasyon yapısına sahip olması ve farklı müşteriler için üretim yapmaları gibi hususlar gözetilerek, muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2060 E., 2023/2419 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 13. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/1170 E., 2023/372 K.

Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonunda, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu İstanbul Grup Başkanlığı müfettişlerince müvekkillerinden ... Giyim San. AŞ hakkında düzenlenen 26.02.2016 tarihli ve 9210/İNC-13 No.lu raporda yer alan müvekkili Şirketlerin tek bir işveren sayılması ve tüm işçilerin müvekkillerinden ... Konfeksiyon Ürünleri San. ve Tic. AŞ işçisi sayılması gerektiği yönündeki muvazaa tespiti ve diğer tüm tespitlerin kanuna ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek müfettiş raporunun ve rapordaki tespitlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıların işyerlerinde yapılan teftiş sonucunda davacı Şirketler arasında muvazaalı alt işverenlik ilişkisinin tespit edildiğini, bunun sonucu olarak davaya konu 26.02.2016 tarihli ve 9210/İNC-13 No.lu rapor hazırlandığını, davanın süresinde açılmadığını, yapılan teftişin usul ve kanuna uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yargılama sırasında yapılan keşif sonucunda hazırlanan raporda, davacılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin olmadığının tespit edildiği, taraflar arasında imzalanan alan tahsis ve kiralama sözleşmesi, tanık anlatımları, ticaret sicil kayıtlarına göre, davacıların aralarında imzaladıkları kira sözleşmesi ile aynı fabrika içerisinde 2006 yılından beri faaliyet gösterdikleri, her iki Şirketin farklı markaların üretimini yaptığı, gerek yargılama sırasında dinlenen gerekse davalı tarafından yapılan soruşturmada dinlenen işçilerin hangi Şirketin çalışanı olduğunu bildiği, işçilerin özlük hakları gibi konularında ayrım yapılmadığı, davacılar arasındaki kira sözleşmesinin işçilerin haklarını almalarını engelleme, işçileri yanıltmak amacıyla yapılmadığı, davacılar arasında organik bağın ve birlikte istihdam olgusunun bulunmasının muvazaayı tek başına ispat edemeyeceği, davacılardan ... Giyim San. AŞ tarafından ... Konfeksiyon Ürünleri San. ve Tic. AŞ'ye verilmiş bir iş olmadığı, bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmenin asıl işveren alt işveren ilişkisi kuran sözleşme olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, davacılar arasında kira sözleşmesinin muvazaalı olduğunun tespitinin ise davalının görevi kapsamında olmadığı, muvazaa olgusunun da ispat edilemediği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; inceleme raporundaki tespitlerin doğru olduğunu, davacı Şirketlerin bağımsız bir amaç, organizasyon ve uzmanlık yapısına ya da ekonomik yapıya sahip olmayıp bu Şirketlerin kayıtlarında bulunan işçilere ilişkin bütün idari, mali veya hukuksal yükümlülüklerin de ... Giyim Sanayi AŞ bünyesinde kayıtlı yönetim kadrosu tarafından yerine getirildiğini, işyerinde çalışmakta olan işçilerin farklı tüzel kişilikler oluşturularak kayden iki farklı işverene dağıtılması şeklindeki söz konusu uygulamanın muvazaalı bir uygulama olduğunu, 4857 sayılı İş Kanunu'ndan (4857 sayılı Kanun) ve kamusal bazı yükümlülüklerden kaçınmak için bu şekilde iki ayrı şirket bünyesinde yapılanmaya gidildiğini, çalışanların bireysel ve kolektif haklarının kullanımının da bu sebeple zorlaştığını, davanın reddinin gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı Şirketlerin aralarında imzaladıkları kira sözleşmesi ile aynı fabrika içerisinde 2006 yılından beri faaliyet gösterdikleri, her iki Şirketin farklı markaların üretimini yapıp kendisine ait işçilerinin bulunduğu, işçilerin özlük hakları konusunda ayrım yapılmadığı, kira sözleşmesinin işçilerin haklarını almalarını engelleme veya işçileri yanıltmak amacıyla yapılmadığı, her iki Şirket tarafından bir kısım makine ve ekipmanların birlikte kiralandığı, her iki Şirketin kendisine ait yönetim ve üretim organizasyon yapısının bulunduğu, iki ayrı firma olarak yapılandıkları, iki ayrı tüzel kişilik olarak birbirinden ayrı iş alıp farklı müşteriler için kiralama sözleşmesi ile belirlenmiş alanlarda üretim yaptıkları, bilirkişi raporuna göre davacı Şirketler arasında muvazaa bulunmadığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 26.02.2016 tarihli ve 9210/İNC-13 No.lu raporundaki muvazaa tespitinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 26.02.2016 tarihli ve 9210/İNC-13 numaralı muvazaa tespitine ilişkin müfettiş raporuna itirazların yerinde olup olmadığı hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı Kanun'un 2 ve 3 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı Bakanlık harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.