"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2380 E., 2022/2086 K.
İHBAR OLUNAN : ... Yol AŞ
DAVA TARİHİ : 08.12.2017
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 24. ... Mahkemesi
SAYISI : 2017/583 E., 2020/555 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili işçinin davalı ... bünyesinde ... Yol AŞ işçisi olarak çalıştığını, davalı ... ile ... Yol AŞ arasındaki ilişkinin muvazaalı işleme dayandığını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (...) ... Müfettişlerince ... Yol AŞ ve ... İnş. Ltd. Şti. bünyesinde yapılan teftiş sonucunda düzenlenen 07.07.2014 tarihli ve 4687 sayılı muvazaa raporunda alt işverenler ... Yol AŞ ve ... İnş. Ltd. Şti.nin fiili olarak işveren sıfatı bulunmadığı, gerçek işverenin davalı ... olduğu, anılan Şirketlerle davalı ... arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı, bu nedenle işçilerin özlük haklarının yeniden düzenlenmesi ve geçmişe dönük haklarının iade edilmesi gerektiğinin tespit edildiğini; söz konusu raporun hukuka aykırılığının tespiti için ... Anadolu 24. ... Mahkemesinin 2014/468 Esas sayılı dosyası üzerinden görülen davada, Bakanlığın tespit raporunun yerinde olduğunun kabulü ile davanın reddedildiğini, bu nedenlerle müvekkilinin özlük haklarının başlangıçtan itibaren davalı ... işçisi sayılarak geçmişe dönük tüm alacaklarının belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek fark ücret alacağı, fark ikramiye alacağı, sorumluluk primi, eğitim yardımı, yemek yardımı, giyim yardımı ile sosyal paket yardımı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, davacının müvekkili Belediye işçisi değil, ayrı bir tüzel kişiliğe sahip ... Yol AŞ işçisi olduğunu, ... ... Teftiş Kurulu Başkanlığının 07.07.2014 tarihli ve 4687 sayılı raporuna karşı açılan ... Anadolu 24. ... Mahkemesinin 2014/468 Esas sayılı dosyasında verilen kararın uygulanmasının olanaksız olduğunu ayrıca kararın kesinleşmediğini, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun (5393 sayılı Kanun) 67 nci maddesinde kamusal ihtiyaçların ihale yoluyla üçüncü kişilere gördürülebileceğinin düzenlendiğini, ... Yol AŞ'nin işleyişi ve çalışma şartları gibi konularda müvekkili Belediyenin hiçbir müdahalesi bulunmadığını, işverenin denetim hakkı bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kesinleşen ... Anadolu 24. ... Mahkemesinin 2016/130 Esas, 2017/432 Karar sayılı kararı uyarınca davalı ... ile ... Yol AŞ arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığı ve davacının başlangıçtan itibaren davalı Belediyenin işçisi sayılması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; Belediyeye husumet yöneltilemeyeceğini, davacının ... Yol AŞ işçisi olduğunu, alacakların zamanaşımına uğradığını, dava şartının oluşmadığını, Belediye bünyesinde davacı ile aynı işi yapan kadrolu işçi bulunmadığını, davacının çalışması ihale ile gerçekleştirildiğinden yapılan her ihale bakımından muvazaa unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini, toplu ... sözleşmesi olan yerde muvazaadan söz edilemeyeceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ile dava dışı ... Yol AŞ arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığı hususunda kesinleşmiş yargı kararının bulunduğu, dava tarihine kadar değişen bir durumun söz konusu olmadığı, benzer davalardan farklı olarak davacının başka bir alt işverende çalışma kaydının bulunmadığı, bu durumda davacının davalı ... işçisi sayılması gerektiği, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki nitelendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalının tarafı olduğu asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı, bunun sonucu olarak da davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin yedinci ve sekizinci fıkraları ile 32 nci maddesi, 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 19 uncu maddesi, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun (4734 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 8 nci maddesi, 5393 sayılı Kanun'un 67 ve 70 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. İlk Derece Mahkemesince ... ... Teftiş Kurulu Başkanlığınca düzenlenmiş 07.07.2014 tarihli ve 4687 sayılı muvazaa raporunun geçersizliğinin tespiti talebiyle açılan davada, Şişli Belediye Başkanlığı ile dava dışı Şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğuna dair tespitin Yargıtay onamasından geçerek kesinleştiği, buna göre davacının dava dışı Şirket nezdinde geçen çalışmaları yönünden başlangıçtan itibaren davalı Belediyenin işçisi olarak kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesince de davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
3. 4857 sayılı Kanun'nun 2 nci maddesinin yedinci fıkrasında asıl işveren alt işveren ilişkisi tanımlanmıştır. Muvazaa ise 6098 sayılı Kanun'da düzenlenmiş olup tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacıyla ve kendi gerçek iradelerine uymayan ve aralarında hüküm ve sonuç meydana getirmesini arzu etmedikleri görünüşte bir anlaşma olarak tanımlanabilir. Muvazaada üçüncü kişileri aldatmak kastı vardır ve sözleşmedeki gerçek amaç gizlenmektedir. Muvazaanın ispatı genel ispat kurallarına tâbidir. İşverenler arasında muvazaalı biçimde asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulmasının önüne geçilmek istenmiş ve 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin sekizinci fıkrasında bu konuda bazı muvazaa kriterlerine yer verilmiştir. Bu kriterler, asıl işveren işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi sureti ile haklarının kısıtlanması veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisinin kurulması olarak belirtilmiştir.
4. 5393 sayılı Kanun’un 67 nci maddesi ile Belediyelerin asıl işlerini sekizinci fıkradaki sınırlamalar olmaksızın alt işverenlere verebileceği düzenlenmiş olup bu hüküm uyarınca Belediyenin maddede yazılı asli işlerinin işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren ... olup olmadığına bakılmaksızın üçüncü kişilere gördürülmesi mümkün kılınarak 4857 sayılı Kanun’un 2 nci maddesine istisna getirilmiştir.
5. 11.09.2014 tarihli ve 29116 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun ile 4734 sayılı Kanun'un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 4735 sayılı Kanun'un 8 nci maddesinde yapılan değişikliklerle de personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmelerinin yapılabilmesine imkân tanınmıştır.
6. 5393 sayılı Kanun’un 70 nci maddesinde de “Belediye kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usûllere göre şirket kurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
7. Belirtilen düzenlemeler dikkate alındığında davalı Belediyenin görevi kapsamına giren işlerin hizmet alım sözleşmesi ile gördürülmesinin ve belediyelerce şirket kurulmasının yasal olarak mümkün olduğu; kurulan bu şirketlerden hizmet alımı kanuna aykırı olmadığı gibi bu hususun ... başına muvazaaya delil de teşkil etmediği sonuçlarına ulaşılmaktadır.
8. Somut uyuşmazlıkta dosya içerisinde bulunmayan ancak aynı gün Dairemizce incelenen ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi 2021/34 Esas sayılı dosyası ekinde bulunan ... ... Teftiş Kurulu Başkanlığının 07.07.2014 tarihli ve 4687 sayılı raporu ve ekleri üzerinde yapılan incelemede; muvazaalı olduğu kesinleşen 27.03.2013 tarihli 170 personelin temizlik hizmet destek alım işi sözleşmesi kapsamında çalışan işçilerin isimlerinin liste hâlinde açıklandığı görülmüş olup davacının söz konusu işçiler arasında bulunduğu ve davaya dayanak muvazaa raporu kapsamında olduğu anlaşılmıştır. Buna göre kesinleşen müfettiş raporu ile muvazaaya dayalı olduğu tespit edilen sözleşmelerin geçerli olduğu döneme ilişkin alacaklar bakımından Derece Mahkemelerinin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak Dairemiz uygulamasına göre bir ihale dönemi için kurulan asıl işveren alt işveren ilişkisinin geçersiz olması veya muvazaaya dayanması önceki ve sonraki ihale dönemleri bakımından bir sonuç doğurmaz. Her ihale sözleşmesi kendi dönemi ve şartlarında değerlendirmeye tâbi tutulmalıdır.
9. Bu nedenle yapılması gereken davacının 01.01.2017 tarihi sonrası çalışma dönemi yönünden anılan dönemi kapsayan ihale sözleşmeleri celbedilerek söz konusu döneme ilişkin ihalenin kapsamı tespit edilerek ve yukarıda izah edilen kanuni düzenlemeler de dikkate alınarak anılan ihale dönemi için davalı ... ile dava dışı Şirket arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayanıp dayanmadığını tespit etmektir. Eksik incelemeye dayalı olarak verilen İlk Derece Mahkemesi kararı ve bu karara karşı davalı tarafça yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.