"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkette 05.05.2013-02.08.2018 arasında kamyon Şoförü olarak 2.010,00 TL net ücretle çalıştığını, müvekkilinin çalıştığı dönemde evrak üzerinde birkaç kere işyerine girdi çıktı gösterildiğini, başka şirketlerde çalıştığının gösterildiğini ancak bu kayıtların gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin ... sözleşmesinin "belirli süreli ... sözleşmesinin sona ermesi 05" koduyla feshedildiğini, oysa ortada belirli süreli ... sözleşmesi bulunmadığını, işyerinde yemek ve servis hizmetinin bulunduğunu, bunların giydirilmiş ücretin tespitinde nazara alınmasını talep ettiklerini, müvekkilinin 3 aylık ücretinin ödenmediğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin alacağı ve ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, dava dilekçesinde yazılı çalışma süresini kabul etmediklerini, dava dışı üçüncü kişiler nezdinde geçen çalışma süreleri bakımından müvekkilinin sorumluluğu yoluna gidilemeyeceğini, davacı işçi ile alt işveren dava dışı ... Şirketi arasında 02.08.2018 tarihli belirli süreli ... sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmede 31.12.2018 olarak sözleşme bitiş süresinin belirlendiğini, davacının ... sözleşmesini sürenin bitmesinden evvel 14.12.2018 tarihli istifa dilekçesi ile sona erdirdiğini, davacının çalışma süresi 1 yılı doldurmadığından ve ayrıca istifa da etmiş olduğundan kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanmadığını, fesih tarihi itibarıyla davacının içeride birikmiş bir ücret alacağının bulunmadığını, davacının çalışma süresi gözetildiğinde yıllık izin hakkının doğmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafça dava dilekçesinde belirtilen 05.05.2013-02.08.2018 tarih aralığına yönelik gelen Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarında herhangi bir hizmet süresi bulunmadığı, 05.05.2013 tarihinin 26.04.2013 tarihinde başlayan hizmet süresinin sonuna yönelik olduğu, yine 02.08.2018 tarihinin ise 02.08.2018-14.12.2018 döneminin başlangıcına yönelik olduğu, bu hâliyle dava dilekçesinde belirtilen hizmet süresi içerisinde davacının davalı işverenlik bünyesinde çalışmadığı, SGK kayıtları ve işveren tarafından sunulan belgeler karşılaştırılmak suretiyle davacının dönem dönem çalışmalarının bulunduğu, Mahkemece verilen kesin süreye rağmen talep edilen alacakların varlığı, tespiti ve hesaplanması için hizmet döneminin davacı tarafça açıklanmadığı ve netleştirilmediği, yine talep edilen 3 aylık ücrete yönelik ücretin hangi yıla ve aylara ilişkin olduğu konusunda beyanda bulunulmadığı, bu hâliyle dava dilekçesindeki taleplerin tespiti ve hesaplanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın hatalı olduğu, somutlaştırmaya müphem ve mütenakis bir durumda ihtiyaç olduğunu, oysa dava dosyası içerisinde bulunan ücret bordroları, celp edilecek ücret hesabı hareketleri ve alınacak bilirkişi raporlarıyla hangi ayların ödendiğinin açık bir şekilde ortaya çıkacağını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; SGK kayıtlarının incelenmesinden 09.....2013 tarihinde Habur Taşımacılık AŞ-...'a ait işyerinde işe giriş bildirgesinin bulunduğu, 02.07.2013 tarihinde bu işyerinden kod 18 ile işten çıkışının bildirildiği, bu tarihten sonra 02.08.2018 tarihine kadar başka şirketlerden işe giriş ve çıkış kayıtlarının bulunduğu, davalı işyerinde ise 02.08.2018 tarihinde işe giriş, 14.12.2018 tarihinde kod 23 ile işten çıkış bildirildiği, davacının dava dilekçesinde belirttiği tarihte davalı işyerinde SGK kayıtlarına göre çalışması bulunmadığı, başka işyerlerinde çalıştığının anlaşıldığı ve verilen kesin süreye rağmen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince somutlaştırma yükümlülüğü yerine getirilmediği gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu talepler bakımından somutlaştırma yükünün yerine getirilip getirilmediği noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 25, 119 ve 194 üncü maddeleri ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 ... maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.